Çoğu koşucu 70 yaşına bastıktan sonra performansında düşüklük yaşıyor. Ancak daha yeni 77 yaşına giren emekli emlakçı Jeannie Rice için bu durum geçerli değil.
Bugün Boston Maratonu'na katılmayı planlayan Rice, 75-79 yaş grubundaki kadınlar arasında her mesafede dünya rekoru kırdı. Bazı zamanlar bu yaş grubundaki en hızlı erkekleri yendiği de oluyor.
DAYANIKLILIĞI 25 YAŞINDAKİ BİR KADINA EŞDEĞER
157 cm ve 43 kilo olan Rice'ın dayanıklılığının bir göstergesi olarak fiziksel efor sırasında elde edebileceği maksimum oksijen tüketimi (VO2max) 25 yaşındaki bir kadınınkine eşdeğer.
Zaten geçen yıl Londra Maratonu'nda üç saat 33 dakika ve 27 saniye koşarak dünya rekoru kırmayı başarması da bunun bir kanıtı.
Bilim insanları şimdi Rice'ı inceleyerek insanların 70'li yaşlara geldiğinde nasıl böyle fit kalabileceğini öğrenmeye çalışıyor.

Journal of Applied Physiology'de yayınlanan çalışmanın yazarlarından ve aynı zamanda Maastricht Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Bas Van Hooren Rice için "Devamlı antrenman yapmanın ve şanslı genlerin alışageldik yaşlanma sürecine meydan okuyabileceğinin bir örneği" diyor.
SPOR İÇİN HİÇBİR ZAMAN GEÇ DEĞİL
Koşmaya 35 yaşında başlayan Rice'ın amacı Seul'e düzenlediği aile ziyareti sırasında aldığı kiloları vermekti. O zamanlar koşu ayakkabısı bile olmadığını söyleyen Rice, günde en fazla 1-2 kilometre koştuğunu belirtiyor. Ama sonra yarışmalara katılmaya karar veren Rice'ın hayatı, kazanmaya başladıktan sonra değişmiş.
İlk kez Cleveland'deki maratona katılan kadın, hiç ciddi eğitim almadan 3 saat 45 dakikada koşuyu tamamladı. Kendi zaman rekorunu iyileştirebileceğini düşünen Rice, altı ay sonra Columbus'ta ikinci koşusuna katıldı ve 3 saat 16 dakikada bitirerek Boston yarışına katılmaya hak kazandı.
133 MARATONA KATILMIŞ
Yakın zamanda Tokyo'da 133'üncü maratonuna katılan kadın, 40'lı, 50'li ve 60'lı yaşlarda hiç rekor kırıp kırmadığını bilmiyor. Ancak 69 yaşındayken Columbus maratonunda 65-69 yaş kategorisinde Amerika rekorunu kırmayı başardı.
Uzun koşu kariyeri boyunca sayısız rekora imza atan ve 1984'deki Olimpik maraton koşusunda kadınlar kategorisinde altın madalya kazanan Joan Benoit Samuelson'ı kendine örnek aldığını belirten Rice "O benim idolümdü" diye anlatıyor.

Bilim insanlarının dikkatini çeken bir diğer şeyse Rice'ın birkaç kez kaza geçirmesine rağmen hiç tendon yırtılması ya da stres kırığı gibi ciddi yaralar almaması.
BU FİTLİĞİ NEYE BORÇLU?
Bilim insanları Rice'ı hızını kademeli olarak artırdıkları yürüme bandına çıkararak oksijen tüketimini ve kalp ritmini ölçtü. Bu sırada hücrelerin karbonhidrat yaktıkları sırada ürettiği bir kimyasal olan laktik asit seviyesini ölçmek için de kan aldılar.
Araştırmacılar bunun dışında vücuttaki yağ oranını, kas yapısını ve maraton koşuları sırasında kullandığı oksijenin kapasitesini de analiz etti. Bunun sonucunda Rice'ın VO2 max değerinin aynı taş grubundaki antrenmansız çoğu kadından yüzde 45 ila 65 daha iyi olduğunu buldular.
Rice'ın yüksek VO2 mac seviyesini kısmen genlerine borçlu olabileceğini belirten bilim insanları, yaşlı kadının hayatında uyguladığı diğer şeylerin de etkili olabileceğini belirtiyor.
İşte yaşlı kadının alışkanlıkları...
Düzenli egzersiz: Rice haftada 80 kilometre koşuyor. Maratona hazırlandığı zamanlar bu mesafe 112 kilometreye çıkabiliyor. Yaşlı kadın ayrıca haftada üç gün hafif ağırlık kaldırıyor.
Sağlıklı beslenme: Kızartmayı ve tatlıları kendinden uzak tutan Rice, bol bol salata, taze sebze, pilav, balık ve fındık tüketiyor. Rice arada sırada peynir de yediğini belirtiyor.
Sosyal hayat: Zengin bir sosyal hayata sahip olduğunu belirten Rice, özellikle dans etmeyi çok sevdiğini belirtiyor.
Kupada yarı finalin hakemleri açıklandıFutbol