TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabı görüşülüyor.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, Milli Eğitim Bakanlığı'nı ve AKP'yi öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek sağlanamaması üzerinden eleştirdi.
Tasarrufun öğrenciler ve öğretmenler üzerinden yapıldığını söyleyen Erdem, şöyle konuştu:
- "Yeni okul ve derslik yapımı son derece kısıtlı. Bilimsel teknolojik altyapıya yönelik kaynaklar yetersiz. Okullarda temizlik malzemesi yok, temizlik görevlisi yok, güvenlik yok, sabun yok. Velilerin sırtına binmiş durumda tüm bu masraflar.
- Veliler okullara bağış yapmaktan, tuvalet kağıdı malzemesi taşımaktan yoruldular. Kaynaklar yandaş müteahhitlere, şatafata, israfa... Bakanlık bütçesindeki kaynak dağılımı genel eğitimin değil, din ağırlıklı eğitimin güçlendirilmesini hedeflemektedir."
CHP'li Erdem'in sözleri üzerine AKP Ankara Milletvekili Orhan Yeğin, "Diyanet'le derdiniz ne" diye sordu. Erdem ise "Derdimiz yok. Açıklama yapıyoruz" dedi.
"KANTİNLERLE FİYARLATIN ÇOK YÜKSEK OLMASIYLA İLGİLİ ŞİKAYETLER VAR"
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ise konuşmasına köy enstitülerinin yıprandığı ve bakıma ihtiyaç olduğunu vurgulayarak başladı. Arı, Antalya'da 100. Yıl Ortaokulu'nda eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek sözlerini sürdürdü.
Arı, "Maalesef genel anlamda ülkenin bütün okullarında olduğu gibi çocuklar ekonomik nedenlerle sınıflara aç geliyor. Bu okulun ayrıca güvenlik görevlisi sorunu var. Acilen bir güvenlik görevlisinin ihtiyaçları olduğu ifade edildi. Sınıflar 35, ortalama 45 kişi seviyesinde. Eğitim kalitesi, kalabalık olması nedeniyle düşüyor. Kantinlerle fiyatların çok yüksek olmasıyla ilgili şikayetler var. Antalya gibi Türkiye'nin büyük şehirlerinden bir tanesinde bile sayısız okul sorunu var. Bu konulara el atmanızı tavsiye ediyorum" diye konuştu.
"DİNİ EĞİTİME KARŞI DEĞİLİZ"
"Eğitimin daha modern, daha çağdaş, daha bilimsel, özellikle teknik ve sayısal ağırlıklı olmak üzere ilkokulda, ortaokulda, lisede çocuklarımızın daha kaliteli eğitim alabilmesi için uğraşmalıyız" diyen Arı, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Ancak sizden daha modern bir eğitimle, daha çağdaş bir eğitimle uğraşacağınız yerde maalesef okullarımızda neredeyse liseden başlayarak geriye doğru sayarsak ilkokula hatta ortaokula, hatta ilkokula kadar din eğitimine dönük çocuklara eğitim aldırmaya çalıştığımızı görüyoruz. Dini eğitime karşı değiliz. Tabii ki çocuklar dini eğitim de alacak yeri geldiğinde.
- Ancak artık okulları tarikatların etkisi altına sokmaktan vazgeçip Diyanet İşleri'nden gönderilen görevlilerle çocuklara bir takım empozeler yapıldığını görüyoruz. Yaşı gelsin, din eğitimi de alır, dil eğitimi de. Siz ilkokula, ilkokul öncesine kadar bu işleri uzattınız. Geçmişte de tarikatlara, cemaatlere bu ülkeyi teslim ettiniz. Yaşanan süreçleri hep beraber gördük. Bu ülke sizin yarattığınız bu süreçte maalesef çok şeyler çekti."
"GELİN BİR ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURALIM"
CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e seslenerek, "Ben sizin okulda yemek projesini asla ve asla bütçeden dolayı reddetmediğimizi biliyorum" ifadelerini kullandı. Özlale, bütün siyasi partilerin çocuk yoksulluğuna karşı aynı ''hassasiyetle'' yaklaştığını belirterek, şöyle konuştu:
- "Biliyorsunuz İstanbul'un orta yerinde, Ankara'nın orta yerinde gıda güvenliğini sağlayamıyoruz. Ben şöyle bir teklifle başlayacağım. Gelin, bütün siyasi partilerin ortak bir şekilde riski üstleneceği bir yapı üzerinde çalışalım. Bakın bu çocuk yoksulluğu ve okulda yemek projesini kime anlattıysak, muhafazakarından sekülere kadar hangi bölgede anlattıysak bir karşılık buluyor.
- Bunun bütçede yer almamasının sebebi para olamayacağına göre, eğer operasyon ve bu operasyonun getirdiği siyasi risklerse eğer o zaman benim buradaki tavsiyem, gelin bir çalışma grubu oluşturalım. Bu çalışma grubunda bütün bu riskler tartılsın ve ondan sonrasında bir model üzerinde konuşalım.”
"HALEN ÇÖPÜNÜ TOPLAYAMADIĞINIZ BELEDİYELER VAR"
AKP Ankara Milletvekili Orhan Yeğin ise “Şimdi okullarda sorunlardan bahsediliyor. ‘Okullarda şunları yaptık, bunları yaptık’ diyoruz. Çıkıyorlar diyorlar ki ‘Elbette 23 yıllık iktidarsınız. 23 yıldır iktidar olan bir partinin hizmet etmesini bekleriz elbette’. Elbette bunları yapmamız lazım. 100 yılı aşan bir Cumhuriyet'i yönetiyoruz. AK Parti'den önce de başlayan 23 yıl oldu" diyerek muhalefet belediyelerini eleştirdi.
Yeğin, "Sizin de 20 yıl aşağı yukarı yönettiğiniz belediyeler var. Yani madem 20 yıldır yönetimi elinde tutan birinden bu kadar hizmet bekleniyorsa halen çöpünü toplayamadığınız belediyeler var. Halen musluğundan içilebilir bir su akıtamadığınız belediyeler var. Bu işler, işin üstüne düşmeyle, her başlığı önemsemeyle olur. Okullarda temizlik yokmuş. Gelmişler belediyeleri, okullarımızı temizlemek istemişler. Biz buna müsaade etmemişiz. Ne yaptı sizin belediyeleriniz? Geldiler illere, ilçelere. Bir tane, iki tane okula temizlik ekiplerini soktular. Bir, iki tane okulu ya temizlediler, ya temizlemediler. Bütün şehrin okulları temizleniyormuş gibi izlenim verdiler.”
"GİDİN LGBT BAYRAĞI AÇIN"
Yeğin’in bu sözlerine muhalefet sıralarından tepkiler yükseldi. TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Yeğin’e “Koskoca devlet, belediyeye muhtaç mı olmuş Orhan” dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, “Madem öyle, Bakan ’gelin belediyeleriniz bize destek olsun, biz yapamıyoruz’ desin” dedi.
Yeğin, “Sizi uyanıklar sizi. Bütün okullarda yiyecek dağıtacaklarmış da biz mani olmuşuz. İstanbul’da süt dağıttınız, çocuklar zehirlendi. Siz AK Parti karşıtlığınızı, siz Cumhur İttifakı'nın başarısına olan hasetinizi, siz devleti kötülemeye, devletin kurumlarını kötülemeye basitmiş gibi küçükmüş gibi kötüymüş gibi çirkinmiş gibi göstermeye çalışıyorsunuz” dedi.
Sera Kadıgil, Yeğin’in bu sözlerine “AKP devlet değil” diye karşılık verdi. Yeğin ise “Sizin bu dine ve Diyanet’e olan nefretiniz nedir, yazıklar olsun. Siz gidin LGBT bayrağı açın” dedi.
Ağbaba da “Din, sizin pisliklerinizi örtmek için kullanabileceğiniz bir alet değil. Siz gidin önce 16-17 yaşında ölen çocukları, okula gidemeyen çocukları konuşun” diye tepki gösterdi.