Ankara'da nefes kesen gösteri

Ünlü İspanyol dansçı ve koreograf Aarón Vivancos’un ‘Kadın’ adlı flamenko gösterisi, Ankara'da sanatseverlerle buluştu.

HAŞİM KILIÇ /ANKARA

Ünlü İspanyol dansçı ve koreograf Aarón Vivancos’un kendi imzasını taşıyan ‘Kadın’ adlı flamenko gösterisi, 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali kapsamında sanatseverlerle buluştu.

Eserin koreografisini ve müziklerini yapan, aynı zamanda dansçı olarak sahnede yer alan Vivancos, Kadın’ın başta annesi ve kız kardeşleri olmak üzere tüm kadınlara bir saygı duruşu olduğunu söyledi. Gösteride farklı kadın hikâyelerine yer verdiklerini belirten sanatçı, “Eser, kadın hayatının değerli ve farklı anlarını temsil ediyor” dedi.

Kadın’ın tamamen kendi başına hayata geçirdiği ilk prodüksiyon olduğunu belirten Vivancos, “Oldukça güçlü ve modern flamenko tarzında bir koreografi. Müziklerin tamamı da özgün. Kostümlerin hepsi çok şık ve zarif. Her bölümde farklı görseller kullanıyoruz. Bu gösteri, kadınların hayatındaki farklı anları ve yönleri temsil ediyor” dedi.

Sahnedeki enerjiyi ve anlatılmak istenen duyguyu vurgulayan Vivancos, eserin yedi kadın dansçı ve bir erkek dansçıyla sahnelendiğini, erkek dansçıyı ise kendisinin canlandırdığını belirterek, “Gerçekten çok güçlü ve tutkulu bir flamenko gösterisi” diye konuştu.

FARKLI ANLARA ODAKLANIYOR

Her bir bölümün bir kadının yaşamına dair özel bir ana odaklandığını aktaran Vivancos, “Örneğin annelik gibi; bebeği taşıma ve doğurma süreci. Aynı zamanda çok güçlü ve cesur oldukları anlar da var. Mesela çocuğu hastalanan bir anneyi gösteriyoruz; onun çocuğuna ne kadar değer verdiğini ve onu nasıl koruduğunu anlatıyoruz” bilgisini verdi.

BU GÖSTERİYİ YARATMAK ZORUNDAYDIM

Sanatçı, gösteriyi yaratma motivasyonunu ise şu sözlerle açıkladı:

“Kadınların yaşamları boyunca deneyimlediği tüm bu farklı duygular ve anılar dansla ve sahnedeki görsellerle temsil ediliyor. Bu gösteriyi gerçekten yaratmak zorundaydım. Uzun zamandır içimde böyle bir duygu vardı; kadınlara, anneme, kız kardeşlerime ve tüm kadınlara bir saygı duruşu olarak böyle bir gösteri yapmak istiyordum. Bu çok derin ve samimi bir mesaj.”

Duyguların evrenselliğine dikkat çeken Vivancos, flamenko aracılığıyla anlatılan hikâyelerin herkes tarafından hissedilebileceğini belirterek; “Bu anları temsil ederken duygunun sınırları yok. Flamenko tarzında dans ve müzik kullanıyoruz ama bu mesajlar herkesin anlayabileceği, hissedebileceği ve etkilenebileceği türden” dedi.

KADINLARLA BİRLİKTE SAHNEDE OLMAK BAŞKA BİR ENERJİ

Vivancos, kardeşleriyle yaptığı projelerden farklı olarak, bu kez kadın dansçılarla çalışmanın kendisi için bambaşka bir enerji yarattığını dile getirerek şunları söyledi:

“Kardeşlerimle birlikte yaptığımız gösterilerden farklı. Aramızda çok özel bir bağ var ve birlikte çok güçlü, enerjik ve etkileyici performanslar yapıyoruz. Ama kadınlarla birlikte sahnede olmak bambaşka bir enerji. Çok farklı. Fakat koreografi ve hareketlerde aynı gücü, aynı markayı koruyoruz.”

Tek başına üstlendiği bu projenin kendisi için hem profesyonel hem kişisel anlamda büyük bir adım olduğunu söyleyen Vivancos, “Bu proje benim için çok büyük bir meydan okumaydı çünkü tamamen kendi başıma yarattım. Kardeşlerimden Elias’la birlikte bazı kısımları oluştursak da, hem profesyonel hem kişisel anlamda benim için büyük bir adımdı” diye konuştu.

TÜRKİYE İKİNCİ EVİMİZ GİBİ

Türkiye’yi ikinci evi gibi gördüğünü dile getiren Vivancos, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye bizim için adeta ikinci evimiz gibi. Uzun yıllardır buradayız ve gerçekten kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Gelip bizimle bu deneyimi paylaşmalarını isterim. Seyircimizle çok güzel bir bağ kuruyoruz. Onların enerjisini hissediyoruz.”

SON DAKİKA HABERLERİ