Hitler'in DNA'sını analiz ettiler, ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı
Yeni DNA analizleri, Hitler'in Kallman sendromuna sahip olduğunu ve cinsel gelişiminin bu nedenle olumsuz etkilenmiş olabileceğini ortaya koydu. Analizde dikkat çeken başka bulgular da elde edildi.
Yapılan yeni bir DNA analizinde Almanya'nın Nazi lideri Adolf Hitler'in gizli bir genetik bozukluk taşıdığı ve bunun cinsel organlarının gelişimini etkilemiş olabileceği ortaya çıktı.
Araştırmanın sonuçları Hitler'in Kallman sendromuna sahip olduğunu gösteriyor. Bu sendrom, ergenliğin normal ilerlemesini engelleyebiliyor ve kişinin cinsel gelişimi ile ilişki kurma kapasitesini etkileyebiliyor.
Analizden elde edilen bulgular, yakında yayınlanacak "Hitler's DNA: Bluepring of a Dictator" belgeselinde açıklanacak.
DNA ÖRNEĞİNİ NASIL ALDILAR?
Araştırmacılar, Hitler'in DNA profilini 1945'te intihar ettiği kanepenin üzerinde kan lekeleri bulunan kumaş parçasından alınan örnekler sayesinde oluşturabildi.
Çalışmanın başındaki genetikçi Prof. Turi King, başta projeyi üstlenmekte kararsız kaldığını ancak bunun bir gün zaten yapılacağını ve en doğru şekilde yapılması gerektiğini söyledi. King ayrıca "Hitler genetik sonucunu görseydi muhtemelen kendini gaz odasına gönderirdi" diye ekledi.
MİKROPENİS OLASILIĞI
Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma bazı anekdotlar, Hitler'in cinsel organının boyutuyla alay edildiğini gösteriyor. Kallman sendromu, cinsel organın alışılmadık derecede küçük olma ihtimalini 10'da 1 oranında artırıyor.
2015'te ortaya çıkan 1923 tarihli bir sağlık raporu da Hitler'in inmemiş bir testise sahip olduğunu gösteriyor.
Potsdam Üniversitesi'nden Nazi Almanyası uzmanı tarihçi Alex J Kay, diğer üst düzey Nazi yöneticilerin eşleri, çocukları varken Hitler'in neden kendini tamamen siyasete adadığının cinsel hayatındaki sorunlarla açıklanabileceğini belirtti.
YAHUDİ MİTİ ÇÖKTÜ
Bu arada DNA analizi, Hitler'in büyükbabasının Yahudi olduğu yönündeki iddiaları da çürüttü.
Analizde ayrıca Hitler'in DNA'sının otizm, bipolar bozukluk ve şizofreniyle ilişkilendirilen genlerle örtüştüğü de belirtiliyor.
Ancak Nazi diktatörün bu hastalıklardan herhangi birine sahip olup olmadığı bilinmiyor. Araştırmacılar kesin bir teşhis koymanın da mümkün olmayacağını vurguluyor.
Bu arada uzmanlar, genetiğin davranışlar üzerindeki etkisinin yüzde 100 olmadığını vurgulayarak, bu hastalıklara sahip kişilerin direkt damgalanmaması gerektiğinin altını çiziyor.