Kartalkaya faciasında 3. duruşma: Alarma bastım çalmadı
Kartalkaya'daki yangın faciasına ilişkin davanın üçüncü duruşması bugün başladı. Savunması alınan sanık muhasebeci Mehmet S. son iki yıldır yangın tüplerine ödeme yapılmadığını anlattı. Sanık otel müdürü Yılmaz da alarm sistemine bastığını ama çalmadığını söyledi.
Bolu Kartalkya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına ilişkin 19'u tutuklu 32 sanığı yargılandığı davanın ilk duruşması 3'üncü günde devam ediyor. Dava için Bolu Sosyal Bilimler Lisesi içerisinde yer alan spor salonu, 700 kişilik mahkeme salonuna dönüştürüldü.
İLK GÜN 9 KİŞİ SAVUNMA YAPTI
Duruşmanın ilk gününde; Gazelle Otel Resort Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir, uygunluk değerlendirme şirketi olan FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi'nin çalışanı tutuksuz sanık Aleyna B., aynı şirketin yetkilisi tutuksuz sanık Ali A., teknik personeller tutuksuz sanık Bayram Ü., tutuklu Tahsin Pekcan, tutuklu Hüseyin Özer ile Bolu İl Özer İdaresi Genel Sekreteri tutuklu Sırrı Köstereli, Genel Sekreter Yardımcısı tutuklu Bünyamin Bal ve İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü tutuklu Yeliz Erdoğan, savunma yaptı.
İKİNCİ GÜN 8 KİŞİ DİNLENDİ
Duruşmanın 2'nci günü olan 8 Temmuz'da tutuklu sanık Seben İlçe Özel İdare Müdürü Mehmet Özel, Grand Kartal Otel muhasebe çalışanı tutuklu sanık Cemal Özer, Gazelle Otel Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir, otelin gaz sistemini kontrol edip bakımını yapan tutuksuz sanık Doğan A., gaz tesisatı teknik servisi sorumlusu tutuklu sanık Muharrem Şen, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı tutuklu sanık Ece Kayacan, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı tutuksuz sanık Kübra D., Grand Kartal A.Ş.'nin Genel Müdürü tutuklu sanık Emir Aras, savunma yaptı.
ÜÇÜNCÜ DURUŞMA
Bu sabah 09.00'da yeniden başladı. Duruşma salonuna; sanıklar, hayatını kaybeden 78 kişinin aileleri, yangından sağ kurtulanlar ve avukatlar alındı.
Duruşmalarda savunması alınan 18'inci sanık olan muhasebeci Mehmet S. "Otelin cephesine bakan 10'uncu kattaydım. Gözümü açtığımda saat 03.33'tü. Odadan duman nedeniyle çıkamadım. Kapının altına havlu koydum. 1 saat 15 dakika cam kenarında bekledik.
SİGORTAM GAZELLE OTEL'DE
Sonrasında itfaiye gelip kurtardı. İtfaiyenin sepetli aracı geldi, arızalı denildi. Önce alt kattakileri kurtardılar, sonra yan odadakileri kurtardılar, sonra gelip bizi kurtardılar. Benim sigortam Gazelle Otel'de. Sezonluk olarak Grand Kartal Otel'e çıkarız. Benim karar alma, eleman alma gibi imza yetkim yoktur. Ön muhasebeye bakarım. Grand Kartal Otel'de elektrikçi Hüseyin Özer'di.
YANGIN TÜPLERİNE ÖDEME YAPILMADI
Biz Halit Ergül ve Emir Aras'tan emir alırız. Son zamanlarda yangın tatbikatı yapıldığını hatırlamıyorum. İş güvenliği uzmanı olup, olmadığını biliyorum. Alarm sistemi vardı ama spring sistemi yoktu. Yangınla ilgili tespit edilen eksikliklerden bilgim yok. Yangın tüpleriyle ilgili bu yıl ve geçen yıl muhasebeden ödeme yapılmadı" dedi.
'SUÇLU OLUP DA BURADA OLMAYANLAR VAR'
hayatını kaybeden aşçı Esra Nazik'in babası Süleyman Nazik, duruşma salonu dışında konuştu. Nazik, “Zor, gerçekten zor geçti. Hala da öyle. Burada bulunmak bile bizim için çok zor. Şu an aynı şeyleri yaşıyoruz. İçeride hepsi suçu birbirinin üstüne atıyorlar. Suçlar sabit, belli. Onları duyduk sonra zaten yeterince kötü oluyoruz. İşin açıkçası onları görmek bile istemiyoruz ama iyi ki de gelmişler. Şeffaf bir yargılama olduğunu düşünüyorum gördüğüm kadarıyla" dedi.
Nazik, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini belirterek, "Gerçekten bazı suçu olup da burada olmayanlar var. Onun olduğunu düşünüyorum. Özellikle Turizm Bakanlığı'ndaki yetkililerin asıl suçlu olduğunu düşünüyorum. Oradaki yapılan, verilen ifadelerden bakıldığı zaman. Onların olmasını, genişletilmesini istiyoruz" diye konuştu.
SAVUNMA SIRASINDA GERGİNLİK
Tutuklu sanık otelin müdürü Zeki Yılmaz'ın savunması alındı. Zeki Yılmaz, savunmasına ölenlere başsağlığı dileyerek başladı. Bu sırada yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden avukat Yüksel Gültekin, sanığa tepki gösterdi. Yılmaz'ın avukatı "Savunmasına müdahale etmeyin" şeklinde cevap verince salonda gerginlik çıktı. Mağdur ve yakınlarını kaybedenler ayağa kalkıp bağırarak sanık avukatının üzerine yürümesi ile salonda gerginlik arttı. Bu sırada mahkeme başkanı "Savunmalarını alacağım" diyerek iki tarafı sakinleştirmeye çalıştı. Polis ekipleri de sanık avukatının çevresinde etten duvar örerek tedbir aldı.
'KIRIK KOLTUĞUMU DEĞİŞTİREMEDİM'
Savunmasına devam eden Zeki Yılmaz "Resepsiyon, güvenlik, restoranla ilgili işlere bakarım, başka işlere de bakarım. Müdür olsam da resepsiyonda işlere bakan, odası bile olmayan, bordroda resepsiyon görevlisi olarak geçen biriyim. Grand Kartal Otel, aile otelidir. Emir Aras sezonda tüm çalışanların sayısını ve yapılacakların talimatını verir. Yapılacaklarla ilgili alınacak şeylerle ilgili ne gerekiyorsa patronlar karar verir. Otelin yönetim kadrosunda hiç bulunmadım. Otelde yapılan işlerden, alt kiracıya verilecek, iş yerinde lobide değişecek koltukla ilgili bile bana bilgi vermezler. Kırık koltuğum vardı, değiştiremedim. Kırık koltuğunu bile değiştiremeyen adamdan müdür mü olur? Benim otel müdürü sıfatı altında buna bile karar verme yetkim yoktu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ekipleri denetime geldi, onlara refakat ettim. Birkaç eksiklikler belirlendi. Aynı gün itfaiye denetimi yaptı. Raporun geri çekildiğini bile savcılıkta öğrendim" dedi.
'ALARM SİSTEMİ ÇALMADI'
Zeki Yılmaz "6 aydır cezaevindeyim. Her gün bu elim olayı düşündüğümde, otelde yangınla ilgili hiçbir şey yaptıramazdım. Kusurumun olmadığını düşünüyorum. Yangında 9'uncu katta, 9050 numaralı odamdaydım. Yangın sırasında genel alarm sistemi çalmadı. Yangın sırasında alarm duymadım. Tarihi hatırlamıyorum ama kısa zaman öncesine kadar yangın tatbikatı da yapılmadı. Denetimle ilgili benim bir sorumluluğum yok. Yangın alarm sistemi sezon başında resepsiyonda çaldı. Kendiliğinden çaldı, teknik elemanı çağırdım. Kontrol yapıldı, odalar gezildi. Sorun olmadığı söylendi. Halit Ergül'ün kızları hafta sonu ve sömestr tatilinde gelirlerdi. Bizim başımızda Emir Aras vardı" diye konuştu.
'ALARMA BASTIM AMA ÇALMADI'
Yangın anlarını da anlatan Yılmaz "Apar topar 4’üncü kata indim. Beni aradılar, paldır küldür indim. 5 kat merdivenden aşağı indim. O sırada elektrik vardı. Dumandan mutfak tarafına gidemedim. Izgaraların olduğu tarafta kapı vardı, onu da açamadım. Resepsiyon katına da çıkamadım. 3'üncü kata indim. Alarma da bastım ama çalmadı" dedi.
'BABAM BİZİ YÖNETİME ALDI'
Tutuklanan Halit Ergül'ün kızı ve yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu, "Ben otel sahibi olarak orada değildim, diğer müşteriler gibi sömestr tatili için oradaydım. Böyle bir trajedi yaşanması beni gerçekten derinden üzüyor. Bu oteli rahmetli dedem kurdu, şirkette 5 kişinin bulunması zorunluluğu vardı. Bizde yönetime alındık. Bizim sorumluluğumuz ve yetkimiz olmamasına rağmen babam bizi yönetime aldı. İstanbul'da yaşıyorum, sadece tatil zamanlarında otele gidiyorum" ifadelerini kullandı.
Hacıbekiroğlu "Biz emir, talimat vermeyiz, işletmeye karışmayız, imza yetkimiz yoktur. Biz arada bir zorunlu bir şeylere imza atmak için toplandığımız zamanlarda buluşmalara katılmam, bu işlerden anlamam. Sadece sömestr zamanları gelirim, bazen de hafta sonları gelirim. Eksikliklerle alakalı hiç bir bilgim yok ve bunlarla işim olmaz, eksikliklerin ne olduğunu bilmiyorum. Eşimin kağıt üstündeki görevi genel müdürdür. Ahmet Demi' Gazelle Otel'in genel müdürüdür Grand Kartal Otel'e karışmaz. Yangın eğitimi yapılıp yapılmadığını, tatbikat yapılıp yapılmadığın, denetleyen birini veya birilerinin olup olmadığını bilmiyorum" diye konuştu.
ERGÜL'ÜN DİĞER KIZI DA KONUŞTU: BİLMİYORUM
Şirkette kararları babası Halit Ergül'ün verdiğini ifade eden tutuklu sanık Elif Aras “Şirkette nihai kararı babam verirdi, bizim söz hakkımız, imza yetkimiz yoktu. Ben hissemin miktarını bile burada öğrendim. Kardeşim Ceyda’ya sorulan sorular bana da sorulursa bilmiyorum diyeceğim. Türk Ticaret Kanunu’nu bilmem. Bu işlerden de anlamam. Yönetimde bir etkim yoktur. İşletmeye karışmam, sadece sömestirlerde otele giderim. Eksiklikler gibi şeyleri ben hiç bilmem bana söylenmez. Eksiklerin ne olduğunu bilmiyorum. Eşim kendi başına yapabilir mi bilmiyorum. Eşim babama sormadan bir şey yapmaz. Her şeye babam karar verirdi. Eşim ancak kendi alanındaki fiyat, menü, satış gibi işleri yapar. Eşim kağıt üstünde genel müdür olarak geçiyor” dedi.
'ALARM SESİNİ HATIRLAMIYORUM'
Elif Aras “Yangın sistemlerinin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Personele yangın eğitimi verilip verilmediğini bilmiyorum. Katlarda yangın dolabı, yangın alarmı var. Odalarda dedektör var. Değişiklik yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Personele talimat verme yetkim yok. Alarm sesini hatırlamıyorum. Yönetim kurulunun yapması gereken işleri yapmıyorum. Yönetim kurulu üyesi gibi çalışmıyorum. Otele sadece tatillerde gidiyorum” diye konuştu.