Bahçeli’den ince taktik

ANALİZ

Ankara karmakarışık.

Saray iktidarı kendi iç çekişmeleri yüzünden kontrolü yitirmek üzere.

Erdoğan sonrası için kendini kurtarma hazırlığı yapanlar birbirine girmiş durumda.

İşte böyle bir ortamda “tarafların çatışması” işin içine MHP’yi de soktu.

İmamoğlu operasyonu üzerinden MHP’li bir ismin “çete lideri-tetikçi” sıfatıyla tutuklanması Bahçeli’yi çileden çıkardı.

MHP lideri dün bir açıklama yaptı.

Açıklama yandaş medya tarafından “Özgür Özel’e ağır eleştiri” olarak sunuldu.

Oysa açıklamanın asıl hedefi İmamoğlu olayına “çeteci-tetikçi” sıfatıyla MHP’lilerin sokulmasıydı.

Bahçeli konuşmasını elbette Özgür Özel’in Aydın konuşması üzerine inşa etmişti ama asıl hedef MHP’lilere yönelik operasyondu.

Bir itirafçıyı öldürme hazırlığıyla suçlanan Selahattin Yılmaz’ın tutuklanmasına çok öfkelenen Bahçeli, Özgür Özel’e saydırdıktan sonra “Selahattin Yılmaz ülküdaşım ve dava arkadaşımdır. Hiçbir ülkücü kiralık katil, suikastçı, hain ya da gayri meşru olarak tanımlanamaz, böyle de adlandırılamaz. Selahattin Yılmaz ismini temel alarak MHP’ye ayar verildiğini iddia etmek ise çok ağır bir bühtan, dayanaksız ve mesnetsiz bir uydurmadır. Kaldı ki MHP’ye ayar ve istikamet vermek hiç kimsenin yapabileceği bir şey değildir” dedi.

Gözler Erdoğan’da.

Selahattin Yılmaz serbest bırakılmaz ve üzerindeki atılı suç iptal edilmezse ortalık iyice karışacak demektir.

YENİ ÖĞRENDİM

Mr Jade’den Mr Wolf’a dönüşüm

Mr Jade’den Mr Wolf’a dönüşüm

Suikast amacıyla çete kurmak suçundan tutuklanan MHP’li Selahattin Yılmaz Ankara’da Erdoğan’ın sarayını gören bir yerde kafeterya işletiyor. Bu mekanın ilk adı Mr Jade imiş.

Milliyetçilik havasında olan birinin neden mekanının ismini yabancı dilden koyar anlamış değilim.

Ancak daha sonra öğrendim ki Mr Jade olan isim daha sonra Mr Wolf olarak değiştirilmiş.

Wolf İngilizce’de Kurt
demek.

BUNU YAZMAK GEREK

Gerçek Toros o değil yanılmayın

Ankara’da Renault marka beyaz bir otomobil yakıldı. Bütün medyamız olayı “Ankara’da beyaz Toros yakıldı” başlığı ile verdi.

Oysa yakılan araç Toros değil Renault 12 modeli ki bu araçlar artık piyasada neredeyse yok gibi. Beyaz Toros 1990’lı yılların sembolüydü.

80’li yıllardan sonra polis ve jandarmanın devriye araçları Renault 12 marka otomobillerden seçilmişti.

Renault o sırada askerin kuruluşu olan Oyak tarafından üretiliyordu.

Jitem stationwagon tipi olan Renault 12 Toros araçları kullanırdı.

Timler operasyona bu araçlarla gider, gözaltılar bu araçlarla yapılırdı.

İşte faili meçhul cinayetler ve gözaltına alındıktan sonra kaybolanlar hep bu araçlarla alınmıştı.

Çoğu beyaz olan bu Toros’lar güneydoğu bölgesinde bir kâbus gibi anılırdı.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Beyaz Saray olmadı İstanbul inşallah

Yandaş medya Erdoğan’ı pohpohlamak için “bölgenin süper lideri” kampanyası yürütüyor biliyorsunuz.

Ama gelin görün ki son yılların en önemli Ukrayna toplantısına bölgedeki en iddialı ülke olarak çağrılmadık.

Tabii AKP’nin umudu bitmiş değil, yandaşlar şimdi Putin-Zelenski-Trump görüşmesinin İstanbul’da yapılacağını umuyorlar.

Gerçi İstanbul bu üçlü zirve için en ideal yerlerden biri ama Trump ve Putin belli mi olur.

Neyse umut fakirin ekmeği tabii. Belki Nobel bile çıkar, öyle değil mi?

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

O yemeğe gitti mi gitmedi mi?

Gazetelerde çıkan haberlere göre Halkbank genel müdürü Osman Arslan Bodrum’da süper lüks bir partiye katılmış, davete Bentley otomobiliyle gitmiş, gecenin hesabı 950 bin lira tutmuş.

Bir kamu bankası genel müdürü için olacak şey değil bu. Ardından Halkbank’tan bir açıklama yapıldı.

Açıklamada haberin kamuoyunu yanıltıcı olduğu belirtiliyor.

Ama aynı açıklamadan genel müdürün davete katılıp katılmadığı anlaşılmıyor.

Şunu açıkça yazsalar ya; cevap çok basit çünkü; “Bankamız genel müdürü o davete katılmamıştır.”

Bunu diyemiyorlar nedense.

SON DAKİKA HABERLERİ

Can Ataklı Diğer Yazıları