Bir sanatçının isyanı

YENİ ÖĞRENDİM

Adı şimdilik bende saklı ama diyor ki “Eğer üzerine gitmeye karar verirlerle öyle gizil falan da değil açık tanık olurum.”

Bu sanatçı AKP’li olmadığı bilinen bir sanatçı.

“Nasıl oldu ama ben de bilmiyorum hem Güngören hem de Esenler’in AKP’li belediye başkanları benden halka açık bir gösteri yapmamı istediler” dedikten sonra bu gösteriler için 30 bin lira istediğini anlattı.

Ben de merakla “Olabilir tabii, bilinen bir sanatçısın, her zaman da bizden mi değil mi diye bakmıyor olabilirler” dedim.

Sanatçı “Elbette” dedikten sonra devam etti “İmamoğlu ve belediyeye yapılan operasyondan ve hele 11 bin liralık havalenin bile sorulmasından sonra içimde bir öfke oluştu” diye konuştuktan sonra devam etti;

“Ben her iki gösteriden sonra 30’ar bin liramı elden aldım. Benden fatura istemediler, zarf içinde para verdiler. Sonuçta ben alacağım paraya bakacağım için fazla dert etmedim, ama şimdi olur olmaz her şeyi rüşvet alınmış verilmiş, yolsuzluk yapılmış gibi gösteriyorlar bu ağrıma gitti.”

Soluklanan bu sanatçı daha sonra şunu söyledi;

“Aslına bakarsanız benden fatura istemeden ve bir belge imzalatmadan para vermeleri de bir tür yolsuzluk değil mi, bunu CHP’lilere ilettim, gerekirse adımı da ortaya koyarak ve hatta kendimi de yakarak bunları çıkar anlatırım. Madem basit ve ne olduğu bile belli olmayan olaylardan yola çıkarak bir yolsuzluk soruşturması yapılıyor o zaman CHP’li olmayan belediyeler de incelensin.”

30 bin artı 30 bin aman aman bir para değil elbette.

Ama yolsuzluğun küçüğü büyüğü olmaz değil mi?

Ayrıca acaba sanatçıya elden verilmek için ödenen 30’ar bin liralar nasıl faturalandırıldı, bunun üzerinden birileri haksız kazanç elde etti mi bu da şimdilik bir sır.

ŞAKA GİBİ

1 Mayıs Taksim’de neden kutlanmamalıymış

Yandaş (operasyonel) gazetecilerin önde gelenlerinden biri köşesinde 1 Mayıs’ın neden Taksim’de kutlanmaması gerektiğini yazmış.

Diyor ki;

ÇÜNKÜ... Polisle çatışma görüntüleri kaybettiriyor.

-ÇÜNKÜ... Ahalinin geneli eylemciliği sevmiyor.

Geçen yılki 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda Taksim’e yürümek isteyen bazı kişiler Bozdoğan Kemeri’nin altında barikat oluşturan polislere saldırmıştı.

-ÇÜNKÜ... Sokak hareketleri kutuplaşmayı besliyor.

-ÇÜNKÜ... Kutuplaşmadan iktidar da kârlı çıkıyor.

-ÇÜNKÜ... Kanı deli akanların oy almak gibi dertleri yok.

-ÇÜNKÜ... Sendika üyeleri bile sokakta polisle çatışmaya karşı.

-ÇÜNKÜ... Mahmut Tanal, kamuoyunun hepsine sempatik gelmiyor.

Neymiş?

İktidar 1 Mayıs’ta Taksim’i açarsa bunun kendi yararına olacağını düşünüyormuş, yani bir anlamda muhalefete iyilik olsun diye Taksim’i kapatıyormuş.

BUNU YAZMAK GEREK

Marmaray ve metro bekleme eziyeti

İstanbul trafiği ile baş edebilmek için çoğunlukla toplu taşımayı kullanıyorum.

Marmaray ve metro istasyonlarında nedense oturma yeri fazla yok.

Birçok istasyonda aralıkla sadece üç kişinin oturacağı yerler yapılmış, hepsi bu.

Metroda genellikle 5-6 dakika Marmaray’da ise 8-10 dakikada bir tren geliyor.

Bu sürede yaşlısı var, beden özürlüsü var, çocuklu kadını var, yorulmuşu var.

Boydan boya oturma yeri yapmak herhalde zor olmasa gerek.

ÇOK GÜLDÜM

Çocuklara yemek yedirme yöntemi

Hafta ortasında Yıldırım Tuna’dan bir fıkra sunayım;

Küçükken canım annem yemekten bir kaşık alıp bize uzatır ve “Tren geliyor, tren geliyor..” der ve biz de her zaman ikiletmeden yerdik.

Çünkü eğer yemezsek bilirdik ki bizi raylardan çözmezdi.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Anayasa Mahkemesi’ne
suç duyurusu ne oldu?

Zaman geçince hemen unutuyoruz.

Geçenlerde CHP’li meclis başkanı Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararını mecliste okutunca tekrar aklıma geldi.

Anayasa Mahkemesi Can Atalay’ın hak gaspına uğradığı gerekçesiyle milletvekili olması gerektiğine karar verince Yargıtay da “Bu mahkeme yasaları tanımıyor” diyerek suç duyurusunda bulunmuştu.

Sahi ne oldu o suç duyurusu, bir küçük ihbarla harekete geçilip parti başkanları bile hapse atılırken bu suç duyurusu neden işleme alınmıyor?

GÜNÜN SÖZÜ

SON DAKİKA HABERLERİ

Can Ataklı Diğer Yazıları