Çok fazla şey beklemeyin

ANALİZ

Sarayın elemanları neredeyse bir yıldır Trump’la bir görüşme ayarlamak için çabalıyordu.

Sonunda bin bir taviz verildikten sonra Trump Erdoğan’la Beyaz Saray’da görüşmeyi kabul etti.

Amerika ile ilişkilerini bildiğim eski bir diplomata sordum, “Trump neden bu kadar uzattı bu görüşme talebini?” diye.

Diplomat dostum “Çok basit” dedi ve devam etti: “Çünkü Trump’ın ajandasında Türkiye yok, ne istese yaptırdığından emin olduğu için mutlaka bir görüşme yapması gerekmiyor.”

Yandaş medya üç gündür büyük heyecan içinde sanki Erdoğan Amerika’yı fethedecekmiş gibi yayınlar yapıyor.

Anormal önemsiyorlar bu görüşmeyi, çünkü sonuç ne olursa olsun bu görüşme sadece iç politikada kullanılacak ve AKP seçmenine “işte dünya lideri” propagandası yapılacak yine.

Diplomat dostum, “Çok şişirdiler bu görüşmeyi ama göreceksin bundan fazla bir şey çıkmayacak” dedi.

“Çünkü” dedi, “Amerika Türkiye’de doğrudan para vermez veremez, Erdoğan para bulmadıkça ileri bir hamle yapamaz, para olmadığı için seçime de gidemez, bu görüşmeyi seçime kadar propaganda alanında kullanacak o kadar.”

Sonuçta şu çıkıyor ortaya; bu randevu Türkiye’nin değil Amerika’nın lehine olacaktır. Erdoğan’ın kazanacağı fazla bir şey yok, ama Amerika desteğinin sürmesi için çok taviz verilecek. Ama bu paraya dönüşmeyeceği hatta tam tersine Türkiye’den çok ciddi para çıkacağı için Erdoğan’ın seçimleri kazanması da mümkün olmayacaktır.

ÖNERİ

O rezil mektubu indirtin bari

Yandaş medya sayesinde herkes Erdoğan’ın Amerika gezisinden müthiş sonuçlar çıkacağını umuyor.

Bunlar olmayacak tabii de aklıma Trump’ın Newyork’taki gökdelenindeki “mektuplar sergisi” aklıma geldi.

Trump New York’un en lüks binalarından Trump Tower’da bazı ülke yöneticilerine gönderdiği mektupları sergiliyor.

Bunlardan biri de Erdoğan’a gönderdiği “akıllı ol” mektubu

Erdoğan madem “bir dünya lideri” gibi gitti Amerika’ya bari şu rezil mektubun o sergiden kaldırılmasını istese.

Milletçe gururumuz zedeleniyor o çerçevelenmiş mektup nedeniyle çünkü.

GÜNÜN SÖZÜ

Bir bilmecem var çocuklar...

Haydi sor sor...

Gazze’de yenir...

Acaba nedir, nedir?

Trump ister biz yaparız...

Tamam bildim, bildim...

İnşaat... İnşaat...

Yaşasın Gazze...

Yaşasın Filistin...

Ahmet ÜSTÜN

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Hayrola Yusuf Tekin Bey?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ortaokul çağındaki kızı özel okulda okuyormuş.

Her anne baba elbette çocuğunun geleceğini sağlama almak için en iyi biçimde eğitim vermek ister.

Ancak bu kişi milli eğitim bakanıysa durum biraz daha farklı.

Ülkedeki eğitim politikalarını belirleyen, parası olmayan ailelerin çocuklarını neredeyse zorla İmam Hatip okullarına yönlendiren bir kişi sıra kendi kızına gelince özel okulu tercih etmesi olacak şey değildir.

Milli eğitim bakanı olan zat ailelere imam hatipleri dayatırken, kız çocuklarının ayrı okullarda okumalarını isterken kendi kızını hem özel hem de karma bir okula göndermesi nasıl izah edilebilir?

Bİ SOR BAKALIM

Sorunun devamını da getirsene

AKP genel başkanı Erdoğan Amerika’ya giderken üç yandaş kuruluştan soru aldı.

Bunlardan biri Özgür Özel’in “Erdoğan Trump’ın oğlu ile İstanbul’da gizli bir görüşme yaptı, bu görüşmede Boeing pazarlığı yapıldı, Erdoğan 300 uçak almaya söz verince Trump’la görüşme sağlandı” sözleri ile ilgiliydi.

Tabii soru gazetecinin değil CİMER başkanının eline verdiği soruydu.

Erdoğan bu soruya siyasi nezaket kurallarının dışına çıkarak cevap verdi.

Şimdi soralım o gazeteci denilen kişiye; Madem bu cesaretle Erdoğan’a normal koşullarda sorulamayacak bir soruyu sordun, o zaman devamını da getirsene. ‘Bir yabancı cumhurbaşkanının oğlu ile neden görüştünüz, bunu neden sakladınız ve bir işadamı ile görüşme yapıldı dediniz’ desene.”

SON DAKİKA HABERLERİ

Can Ataklı Diğer Yazıları