İşte tam da bu nedenle ‘ucube sistem’ diyorum
ANALİZ
Köşe yazılarımı okuyan YouTube veya televizyonda izleyenler “tek adam” rejimi için “ucube sistem” dediğimi mutlaka bilirler.
Zaten bu tanımı benden başka kullanan da yok, bir kere de Özgür Özel bunu telaffuz etmişti.
Sisteme “ucube” diyorum çünkü bu sistem sadece bir kişi için Erdoğan için kuruldu. Onunla da bitecek.
Hatta daha da fazlasını söyleyeyim, bundan sonra bir daha cumhurbaşkanlığı seçimi olmaz.
Nedeni basit; Erdoğan bu olağanüstü yetkileri 16 yıllık çabası sonucu elde etti, çevresini de iyi tahkim ettiği için hepsi yanında yer aldı ve devlet gücü böylelikle tek kişinin eline geçti.
Erdoğan iktidarda olduğu sürece bir sorun yok, ama o bırakınca ne olacak?
Hiçbir parti böylesine olağanüstü yetkileri bir kişiye vermeye yanaşmaz.
AKP bütün partililerin hemfikir olacağı bir aday bile bulamaz.
CHP ise sanki bunun farkında değilmiş gibi hala “cumhurbaşkanı adayı” desteklemekle meşgul.
Genel başkan Özel eğer İmamoğlu aday olamazsa kimin aday olacağı sorusuna “Eğer böyle olursa seçilebilecek birini aday yaparız” demiş.
İşte ucube dememe bir örnek daha.
Eğer bütün yetki bir kişide olacaksa partilere ve genel başkanlara ne gerek var? Partinin yükünü genel başkan taşıyor, büyük mücadelelerle herkesin desteğini alarak partinin başına geliyor ama sıra cumhurbaşkanlığına gelince “kazanacak aday” aranıyor.
Ucubelik değil midir bu?
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Fotoğraf indi mi inmedi mi?
Erken seçim için çabalayan CHP hapisteki İmamoğlu’nu aday gösterdiği gibi Ankara’da da “Cumhurbaşkanlığı adaylığı ofisi” açtı. Açılış töreninde duvarda asılı olan dev Atatürk posterinin üzeri İmamoğlu posteri ile kapatılmış.
Doğal olarak bu eleştirilince İmamoğlu bir açıklama yapmış.
Ama açıklamada anlamadığım bir şey var.
İmamoğlu diyor ki “Atatürk posterinin indirildiğine dair başlatılan kampanyayı büyük bir üzüntüyle gördüm. Bu yakıştırmanın, kişisel olarak beni ve yol arkadaşlarımı yaralamaya dönük olduğu açık.
Biz ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda yürüyor, onun ilkelerini, devrimlerini ve Cumhuriyeti hayatımızın ve siyasetimizin temeli olarak görüyoruz.”
Anlamadığım şu; Atatürk posterinin üzerine İmamoğlu posteri asıldı mı asılmadı mı?
Çünkü İmamoğlu’nun açıklamasına göre birileri sırf CHP’yi yıpratmak için fotomontaj yapmış gibi bir anlam çıkıyor ortaya.
Eğer böyleyse niye açıkça yazmıyor. Eğer o görüntü gerçekse İmamoğlu neden bunun yanlış olduğunu söylemek yerine Atatürk’e ne kadar büyük sevgi duyduğunu söylüyor?
BUNU YAZMAK GEREK
Bu komisyon bir aldatmacadır
Mecliste kurulacak terör komisyonu için son gün yarın.
CHP’nin bu komisyona üye verip vermeyeceği bu yazıyı yazdığım saate kadar tam netleşmemişti, bana göre katılmamalı ama sanıyorum katılacaklar.
İyi de bu komisyon ne işe yarayacak.
Komisyonun yapısı AKP-MHP ve DEM parti ile çoğunluğu değil nitelikli çoğunluğu bile sağlıyor.
Bu durumda “tavsiyeler” meclise geldiğinde oradan da aynen geçecek demektir.
CHP bu komisyona katılarak belli ki bazı tavizler koparmak istiyor, başarırsa ne ala ama başaramazsa ne olacak?
CHP’nin “siz terörde yana mısınız, barışı istemiyor musunuz?” türü dayatmalar karşısında zayıf kalmaması gerek.
Sonucu belli bir operasyona katılmak AKP ve koalisyon ortaklarının “Bu kararları milletçe aldık” algısına ortak olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Derebeyi ülkesine döndük sanki
Kimi AKP’lilerin ya da AKP’nin atadıklarının yarattığı skandallara bir yenisi daha eklendi. Mersin Mezitli’de Kaymakam Turgay Gülenç’in oğlu mahalleli çocuklarla kavga etmiş, gitmiş babasına şikâyet etmiş.
Kaymakam baba da karakola gidip oğlu ile kavga eden çocukların yakalanması istemiş.
Kaymakam emir verince polis ne yapsın, gitmiş çocukları toplamış.
Karakolda sıkı bir dayaktan geçirilmiş çocuklar.
Sonra bir bakmışlar ki dövdükleri çocuklar kaymakamın oğlu ile kavga edenler değil.
“Pardon” demişler.
Sanki Türkiye bu tipler yüzünden derebeyi zamanlarını yaşıyor.