Kalbi boşver, böbreğin iyi

ACAYİP YAZILAR

Birkaç gündür AKP ve medyası bayağı atağa kalktı.

Öncelikle Teknofest fırtınası estiriyorlar.

Millet deniz kuvvetlerinin gemilerini ziyaret ediyor, yıllardır bir kenarda tutulan Savarona bile kıymete bindi sanki yeni yapılmış gibi üzerine methiyeler düzülüyor.

Diğer yandan da ekonominin ne kadar iyiye gittiğini anlatıyorlar.

İnanan var tabii ama koca adamlar nasıl bu kadar rahat konuşuyorlar anlamıyorum.

Halkı hiç ilgilendirmeyen rakamlar üzerinden pembe tablolar çiziliyor.

Hele cumhurbaşkanı yardımcısının “adının önüne ekonomist yazanlar her gün karamsar tablo çiziyor, biraz da iyileri anlatsalar olmaz mı?” sözlerine bayıldım.

Öyle ya hiç mi iyi tarafı yok ekonominin?

Olmaz olur mu, zenginler daha zenginleşiyor, onlar mutlu, al sana iyi taraf.

Fakirler fakirleşiyor ama onlar da duruma alışıyorlar, bir süre sonra onların da şikâyeti kalmaz al sana iyi bir taraf daha.

Tabii bu “iyi tarafları da söyleyin” sözü çok lastikli.

Düşünsenize doktora gidiyorsunuz, kalbiniz çok kötü ama doktor iyi tarafından bakmak için “böbrekleriniz harika” diyor örneğin.

Boyacı salonun boyasını mahvetmiş ama “Abi alttaki astarı görmedin mi ne kadar harika olmuş” diyor.

Çorbanın içinden sinek çıkmış ama iyi taraftan bakmak gerekirse salatadaki biberler bahçeden az önce toplanmış.

Valla harika bir ülkeyiz.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Şimdi de CHP açılımı mı geliyor?

Mecliste Gazze konulu bir olağanüstü toplantı yapıldı.

Herkes konuştu falan da bana göre en ilginç olay ara verildiği sırada kuliste yaşandı.

CHP Osmaniye milletvekili Aslı Kaya o sırada kurabiye yiyen MHP genel başkanı Bahçeli’nin yanına gitti ve elini sıkarak “meclis sizinle daha güzel” dedi.

Bahçeli de aynı nezaketle karşılık verdi.

Bu olay bana 1 Ekim 2024 tarihini hatırlattı ister istemez.

Bahçeli o tarihte beklenmedik biçimde DEM sırasına gitmiş ve o ana kadar “kapatılsın, bunlar terörist” dediği milletvekillerinin elini sıkmıştı. Ardından “Apo açılımı” geldi.

Bahçeli bu kez yine ağır hakaretler ettiği CHP’li bir milletvekili ile el sıkışıp espriler yaptı.

İster misiniz şimdi de MHP’den bir “CHP açılımı” gelsin.

Bahçeli “belediye başkanları serbest bırakılsın, erken seçime gidelim” desin.

Olmaz tabii de ama şunu da biliyoruz ki “Olmaz diye bir şey olmaz.”

ÇOK GÜLDÜM

Önce yeteneğinizi kanıtlayın

Bu hafta Yıldırım Tuna’dan yine çok harika bir fıkra geldi. Başka ülkelerde neler oluyor insan kahkaha atmaktan kendini alamıyor; Bir ülkenin başkanı, para çekmek için bir bankaya gitmiş, kasiyer “Tabii ki efendim, kimliğinizi gösterebilir misiniz?” demiş,

“Açıkçası gerek olmadığını düşündüğüm için yanımda kimlik taşımıyorum.. Ben bu ülkenin Başkanıyım.”

“Biliyorum efendim, ama yapay zekâ olaylarından sonra mevzuat gerekliliği nedeni ile kimliğinizin gösterilmesi konusunda ısrarcı olmak zorundayım.”

“Yahu burada kime sorsanız herkes kim olduğumu bilir?”

“Efendim, ben bu kurallara uymak zorundayım. Yoksa işimi kaybederim. Bakın şöyle yapalım. Geçen gün sizin gibi kimliği yanında olmayan hayli tanınmış bir futbolcumuz geldi, ona bir top verdik, güzel bir vuruş yapıp topu karşıdaki çöp kutusuna eliyle koymuş gibi soktu. Bir assolistimiz herkesin dilindeki bir şarkıyı burada söyledi, siz de kendinizi bir yeteneğinizle kanıtlayabilirsiniz.”

“Tamam da” demiş Başkan, “Aklıma hiçbir şey gelmiyor. Bir şey düşünemiyorum ve öyle bir yeteneğim falan da yok gibi.”

“Tamam, bu yeterli efendim” diye cevap vermiş kasiyer, “Banknotların hepsi büyük mü olsun? Yoksa araya bozukluk da ekleyeyim mi?..”

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Bedavaya mı yapsaydı yani?

Bu hafta gazeteci Erdem Beliğ Zaman’ın gönderdiği iki iğnelemeyi sunuyorum;

Emniyet Genel Müdürlüğü, 26 Ağustos’ta Atatürk’süz bir Büyük Taarruz anma paylaşımı yapmış… Atatürk’ün gençlerini anayasal haklarını kullanırken yerlerde sürükleyen, onlara gaz sıkan, coplayan bir kurumdan başka türlü bir davranış beklenir miydi?

***

Birkaç haftadır yandaşı, muhalifi Mücahit Birinci’ye saldırıyor. Neymiş efendim, karşı tarafı ikna etmek için para istemiş. Ne yani, bedava mı yapsaydı?