Kemal Bey’e soralım o zaman

Bİ SOR BAKALIM

Önceki akşam Tele1’de Murat Taylan’ın moderatörlüğündeki “Gazeteciler Masası” programındaydım.

Konu yine CHP ve bu partiye uygulanabilecek “mutlak butlan” kararıydı.

Şöyle dedim; “Hiç konuşmadığımız bir şey var. CHP genel merkezi bütün gücüyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar partinin başına gelmemesi için yoğun bir çaba harcıyor. Belli ki eski genel başkanın geri gelmesi bir tehlike olarak görülüyor ama bu tehlike hiç dile getirilmiyor. O halde şunu sormak istiyorum; Kemal Kılıçdaroğlu geri gelirse ne olacak, CHP’yi nasıl bir tehlike bekliyor.”

Konuyu aramızda konuşurken izleyicilerden de tepkiler geldi, kimi beni AKP’nin adamı olmakla suçlarken ağırlıklı bir bölüm Kılıçdaroğlu’nun gelmesi halinde yaşanacakları kendi görüşlerine göre sıralamıştı.

Ortaya çıkan tabloya göre Kılıçdaroğlu’nun dönmesini istemeyenler şu tehlikeleri dile getiriyor.

BİRİNCİSİ: Eğer gelirse CHP oylarında çok büyük düşme olur. Çünkü CHP’ye oy verenlerde etkili bir Kılıçdaroğlu düşmanlığı var.

İKİNCİSİ: Kılıçdaroğlu gelir gelmez partide büyük tasfiye yapacak. Bu da bölünme getirir.

ÜÇÜNCÜSÜ: Kılıçdaroğlu hapisteki Ekrem İmamoğlu’nu yalnız bırakır, bir anlamda harcar.

DÖRDÜNCÜSÜ: Halkın büyük coşkusuna sahne olan mitingler biter, heyecan sona erer.

BEŞİNCİSİ: Eski yönetime dönülmesi yine girilen her seçimin kaybedilmesine ve AP’nin sürekli iktidarda kalmasına neden olur.

Kemal Kılıçdaroğlu hiç konuşmuyor.

Belki de “konuş” taleplerine “konu ne, ne diyeceğim” diye karşılık veriyordur.

İşte CHP genel merkezinde ve CHP’ye oy verenlerin zihninde oluşan sorular bunlar.

O halde Kemal Bey bunlara cevap vermeli, ya iddiaları çürütmeli ya da hak verip bir kenara çekilmeli.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Görgüsüzlük mü para aklama mı?

Son yıllarda çok sık rastlıyoruz Dolarların ve altınların havalara saçıldığı düğünlere.

Gelin ve damat üzerlerine takılan altınları ve paraları taşıyamaz hale geliyor.

Bu haberlere tepki genellikle “Bu ne görgüsüzlük” şeklinde oluyor.

Görgüsüzlük olabilir tabii ama bir de tersten bakalım.

Bu şaaşalı düğünler para aklama sistemi olamaz mı?

Görüntülerde takı törelerini izliyoruz, gelinle damat para ve altından görünmez oluyor ama bunun miktarını gözle anlayamıyoruz.

Ertesi gün bu kişiler bankaya gidip söz gelimi 100 milyon lira yatırsalar ve “bunlar dün geceki düğünde takılanlar” dese banka ya da maliyenin yapacağı bir şey var mı?

GÜNÜN SÖZÜ:

Aylardır mitingler yüzünden uyuyamayanlar, muhalefetin de uykusuz kalması için, davaları erteliyor...
Nanik…
Ahmet ÜSTÜN

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Tehdit edene bir şey yok ama

Bir konuşmasında terör komisyonunu eleştiren Emekli Albay Orkun Özeller dün gözaltına alındı.

Özeller’e “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlaması yöneltildi.

Soruşturmada Özeller’in Devlet Bahçeli’ye yönelik sözlerinin de hakaret niteliği taşıdığı iddia ediliyor.

Kamuoyu emekli albayın konuşmasını Ülkü Ocakları İzmir İl Başkanı Burak Kılıç’ın gösterdiği tepki üzerine öğrenmişti.

Kılıç açıklamasında “Bu kuduz itin başına her şey gelebilir. Ağzından köpükler saçarak havlayan bu itin durması toplumun huzur ve sükunun sağlanması açısından çok mühimdir yetkililer bu doğrultuda önlem almalıdır. Yoksa her neredeyse bulup bu piçi seve seve susturmanın yolu bize çocuk oyuncağıdır!” demişti.

Orkun Özeller gözaltına alındı ama onu “ölümle” tehdit eden kişi hakkında henüz hiçbir işlem yapılmadı.

BUNU YAZMAK GEREK

Kenan Tekdağ’ı hapse atamazlardı

İddialara göre tarihin en büyük akaryakıt ve sigara kaçakçısı olduğu söylenen Can Holding’e operasyon yapıldı, tüm mal varlığına el kondu, ne var ki holdingin patronları muhtemelen operasyonu önceden haber aldıkları için buhar olup uçtular.

Olan şirketin 8 yöneticisine oldu.

Bunlardan sadece Kenan Tekdağ “ev hapsi” tedbiri ile serbest bırakıldı.

Kenan Tekdağ gruba en son katılan Show TV ve Habertürk’ün en üst yöneticisiydi, Can Holding’le iki ay öncesine kadar organik bağı yoktu.

Patronlar yokken son müdürü tutuklamak olmazdı zaten.

SON DAKİKA HABERLERİ

Can Ataklı Diğer Yazıları