Ne oluyoruz kardeşim?
ANALİZ
Mizah dergisi Leman’ın karikatürü sevimsiz.
Bir esprisi de yok mesajı da.
Kimilerinin buna tepki göstermesi de doğal.
Hatta derginin binasının önüne gidip protesto gösterisi yapmak da makul karşılanabilir.
Ama polisin tutumu ve onlara destek veren iktidar yetkililerinin tutumu kabul edilemez.
Polis Leman dergisine giriyor.
İçeridekiler terörist değil, silahlı değiller, bir direniş göstermiyorlar.
Hepsi kollarına girilerek gözaltına alınabilir.
Ama polis ne yapıyor, herkesi yere yatırıyor, son derece kaba biçimde ve şiddet kullanarak aralarında 80 yaşında biri de olmak üzere ters kelepçetakılıyor.
Belli ki canları yakılacak biçimde ite kaka gözaltına alınıyor.
Ve bu görüntüleri büyük bir iftiharla İçişleri Bakanı bizzat yayınlıyor.
Aynı sırada dışarıda İBDA-C’ci oldukları belirtilen bir kalabalık Atatürk’e küfürler ederken “şeriat isteriz” sloganları atıyor.
Kimileri binayı yakmak istediklerini söylüyor.
Biri çıkıp “Ya biz öleceğiz ya onlar ölecek” diye topluluğu galeyana getiriyor.
Polis gayet rahat, hiçbir şey yapmıyor.
Sadece binaya girmek isteyenlere engel oluyor, bu sırada küçük çaplı bir arbede çıkıyor.
Ne oluyoruz kardeşim, bu kadar çifte standart olur mu?
CANIMI SIKAN ŞEYLER
TRT yangına benzin döküyor
Bir derginin densiz karikatürünün tepki toplaması çok normal.
Ama iktidar sözcüleri mal bulmuş gibi öyle bir atladılar ki olayın üzerine sanki asıl provokasyon bu gibi geldi bana.
Art arda yapılan açıklamaları izleyince sanki zannedersiniz Türkiye’de din elden gitmiş, İslam ortadan kaldırılmak isteniyor.
Yandaş medya neyse de devletin televizyonu TRT adeta ateşe benzin döküyor.
Ekrana çıkarılan kimi gazeteci ve akademisyenler “haklı sokağa dökülmekten” söz ediyor, “Madımak göndermesi” yaparak “bunlar küçük olaylar gibi görünmemeli her an her şey olabilir” diye sorumsuzca konuşmalar yapıyor.
Belli ki iktidar kendini savunmak için elinde hiçbir şey kalmadığı için bu saçma sapan karikatür provokasyonundan nemalanmaya çalışıyor.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Kemal Kılıçdaroğlu mu Özgür Özel mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce hemen her hafta bir anket yayınlayarak algı yaratan anket şirketleri şimdi CHP’yi karıştırmak için yine kolları sıvamış durumda.
En son yapılan ankette kamuoyuna “CHP’nin başında Özgür Özel’i mi Kemal Kılıçdaroğlu’nu mu görmek istersiniz?” diye sormuş.
Yüzde 75 Özgür Özel derken yüzde 25 de Kılıçdaroğlu demiş.
CHP içindeki bazı çevreler bu ankete balıklama atlamışlar ve “İşte Kemal beyin durumu” diye hakaretlere devam ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun kamuoyunda bir desteği kalmadığı zaten bilinen bir konu.
Bunun için ankete gerek yok.
Ama madem anket yapmışlar bir de tersten bakalım.
CHP’nin oyu yüzde 36. CHP seçmeninin yüzde 25’i Kılıçdaroğlu’nu destekliyorsa bunun karşılığı yüzde 9 demektir. Özgür Özel’in ise alacağı oy yüzde 27’ye iner ki bu durumda AKP birinci parti olabilir.
O halde “o gitsin bu gitsin, yeni parti kurulsun” demek bir çözüm değil.
Özgür Özel didişmek yerine sorunu çözmeye odaklanmalı ve genel başkan değil lider olmaya soyunmalıdır.
BUNU YAZMAK GEREK
Erdoğan’dan CHP’ye yeni hediye
Sanıyorum saray yönetimi kurultayla ilgili “mutlak butlan” kararını 2 ay ertelemenin yeterli olmadığını düşünerek CHP’nin başına yeni bir dert daha açtı.
İzmir’de aralarında eski belediye başkanı Tunç Soyer’in de olduğu 157 kişi gözaltına alındı.
Önceki örneklere bakıldığında İzmir’de de yüzden fazla tutuklama olabileceğini söylemek yanlış olmaz.
Böylelikle İmamoğlu olayı, kurultayın iptali derken bir de İzmir tartışması girdi CHP’nin gündemine.
Yandaş medya ve muhalif medya önümüzdeki günlerde belli ki sadece bu konuları konuşacak yine.
Erdoğan da bu kargaşa içinde sakin sakin “nasıl bir karara vereceğini” düşünme fırsatı yakaladı.