PKK’nın elinde ne kadar silah olduğu biliniyor mu?
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Tarihi zafer olarak sunulan PKK’nın kendini feshettiği açıklamasından sonra sıra örgütün elindeki silahları bırakmasına geldi.
DEM Parti verilen sözlerin yerine getirilmesi için MHP ve AKP yöneticileriyle görüşürken AKP’nin önde gelen ismi Efkan Ala, “Önce silahlar bırakılacak, meclis ondan sonra devreye girecek” dedi.
Güzel, elbette PKK silah da bırakmalı.
Ama bu konuda hiçbir bilgimiz yok.
İktidar “Süreci MİT kontrol edecek, belirlenen süre içinde silahlar bırakılmışsa bu bir rapor halinde cumhurbaşkanına sunulacak” diyor.
Peki PKK’nın elinde ne kadar silah olduğu biliniyor mu?
Şu ana kadar kimseden bu yönde bir açıklama gelmedi.
PKK bir hafta sonra bir kamyon dolusu silah ve cephanesini getirip sınır kapısına bıraksa ve “işte silahlarımız, artık terk ettik” dese bu inandırıcı olacak mı?
Bir örgüte “silah bırak” diyorsanız elindeki silahların ne kadar olduğunu da bilmek zorundasınız.
Öyle sanıyorum ki, kısa bir süre sonra birkaç kamyon tüfek halka gösterilecek ve “PKK silahları da bıraktı” denilecek.
BUNU YAZMAK GEREK
İddia ortaya böyle konur
Özgür Özel “Ahtapot mu istiyorsun, göstereceğim, salı gününü bekleyin, Fatih belediyesinden başlayacağım” demişti.
Merakla beklenen açıklama dün yapıldı.
Özel, “Fatih bir ilk daha çok var” dedikten sonra tamamı Erdoğan’ın kontrolündeki Sayıştay raporlarına dayanarak iddiaları sıraladı.
Bu iddialar dedikodulara, gizli tanıklara, itirafçılara mühürsüz imzasız fotokopilere dayanmıyor.
Hepsi Erdoğan’ın yönettiği iktidarın Sayıştay’ın bulgularına dayanıyor.
Tabii iktidarda AKP olunca bu raporların hiçbirine itibar edilmiyor.
Ve sıra muhalefete gelince dedikodular, söylentiler, duyumlar, iftiralar gerçek gibi kabul edilerek operasyonlar yapılıyor.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Artık AKP’liler bile inanmıyor
Başta Erdoğan olmak üzere AKP’nin bütün sözcüleri “turpun büyüğünden” söz ediyor.
Yandaş medya neredeyse 24 saat boyunca İmamoğlu operasyonunu konuşuyor.
Dedikodulara, duyumlara, iftiralara dayalı iddialar gerçekmiş gibi sunuluyor.
Ama artık işin o kadar suyu çıktı ki giderek AKP’liler bile iddialara inanmıyor.
Yapılan operasyonların AKP aleyhine döndüğünü gören kimi yandaş yazarlar birbirlerini ve parti yönetimini suçlamaya başladı.
Neymiş, Erdoğan’ın “gidici” olduğuna inanan bazı AKP’liler İmamoğlu operasyonuna yeteri ilgi göstermiyormuş hatta içlerinde bazıları geleceklerini güvence altına almak için işi ihanet boyutuna bile getirmişler.
Bunları Erdoğan da biliyormuş.
Bakalım yandaşların bu tezi doğru çıkacak mı, Erdoğan bildiği hainlerin hesabını görecek mi?
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Nihayet sesini de duyabildik
MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli 4 ayı aşkın süre sonra ilk kez sesiyle ortaya çıktı.
6 Şubat’ta ameliyat edilen ve o tarihten beri iki kere görüntüsü paylaşılan ama sesi hiç duyulmayan Bahçeli dün Kızılcahamam’da ülkücü şehitleri anma gününe katıldı.
Burada kısa bir konuşma yaptı.
Töreni izleyen yüzlerce MHP’li de genel başkanlarının sesini heyecanla dinledi.
Merakım şu; Bahçeli bir süredir ayakta, geziyor, toplantılar yapıyor ama konuşmuyordu. Neden?
Bİ SOR BAKALIM
Bu karar nasıl alındı?
Yardım çadırlarını parayla sattığı ortaya çıkan Kızılay eski başkanı Kerem Kınık’ın kızı Zehra Kınık bir motosiklete çarparak sürücüsünün ölümüne neden oldu.
Yasalara göre ölümlü kaza olduğu ve kaza raporlarına göre asli suçlu görüldüğü için normalde tutuklanması gerekiyordu.
Ama Zehra Kınık tutuksuz yargılandı, dava sonunda 4 yıl 2 ay ceza aldı ama yine tutuklanmadı.
Yasalar çok açık olduğuna göre Kınık’ın tutuklanmamasının iki nedeni olabilir.
BİRİNCİSİ; Babası AKP’li olduğu için siyasi baskı sonucu kurtulmuştur.
İKİNCİSİ; Babasının yargı ile iyi ilişkileri sonucu bu karar alınmıştır.
Her iki durumda da yargı yine töhmet altındadır.