Ameliyat çok başarılı geçti ama hastayı kaybettik!
Doktora gidersin, gözlüğünü hafif indirip “Biraz sabır, düzeleceksin…” der ya… Bebek 9 ayda doğuyor, biz 29 aydır hâlâ doğum sancısı çekiyoruz. Serum kolumuzda, acilin koridorlarında sürünüyoruz.
Ne bekliyoruz ki! “Önce batırdık, sonra sıvamaya çalışıyoruz, şimdi de tüy dikiyoruz” demeyecek tabii ki…
***
Peki niye sürekli kan alıyor? Nitekim bu doktor yeni falan gelmiş değil ki! “Bu sefer iyileştireceğim” dediği ekonominin altı yıl boyunca doktoru yine kendisiydi…
Hatta bugünlerin taşlarını döşeyenlerden biriydi… İliğimiz kurudu, verecek kapik kalmadı ama istedikleri hep daha fazlası!
***
Adalet duygusunu sevdiklerim gelirine bakılmıyor, yüküne bakılmıyor, gücüne bakılmıyor… Kör tuttuğunu öpüyor!
Bir kefede milyonlarca çalışan, diğer kefede bir avuç patron…
Maaşından başka geliri olmayan, yürümeye mecali kalmamış milyonlarca bordro mahkumu ne kadar gelir vergisi ödediyse...
“Ülkeyi biz uçuruyoruz” diyen o koca koca şirketler, holdingler, fabrikalar da o kadar vergi ödüyor.
***
Bu yetmezmiş gibi, toplanan her 100 liralık verginin 66 lirası dolaylı… Bunun anlamı Boğaz’da yalısı olanla köyde keçi güden de aynı vergiyi ödüyor.
Utanmasalar çıkıp “Al sana eşitlik!” diye hava atacaklar.
***
“Bütçe açığını kapatacağız” dediler… Kapanmadı, tam tersine kara delik gibi her şeyi içine çekti. “Maliyetleri kontrol edeceğiz” dediler… Harcama sele döndü aktı.
Gelir yetmedi, vergi artırdılar. Vergi yetmedi, borçlandılar. Borç yetmedi, bu kez daha yüksek faizle tekrar borçlandılar. Sonra da kalkıp yine “sabır” istediler!
***
Milletin kör noktası ise tam burası… Kendi kuru ekmek yer, yanına kireç peynirini katık eder… Önünden milyon dolarlık Mercedes’ler, 120 koruma aracından oluşan konvoylar geçer; yine alkışı basar, avuçları şişer!
“Siz refah içinde yaşarken neden ben sabrediyorum?” diye sormayı akıl edene rastlamazsın.
***
Peki toplanan bunca vergi, bunca yük bizi daha güzel günlere götürecek mi?
Ekonomiyi o kadar kötü yönetiyorlar ki… Bırakın borcun ana parasını, artık faizini bile ödeyemiyoruz! Faiz ödemek için daha yüksek faizle yeni borç alıyoruz.
“Borcun milli gelire oranı fena değil ki!” diye ezber cümleleri de hazır… İyi de bu oranı milli gelir ödemiyor güzel kardeşim! Fatura bize geliyor.
Baştan sona hatalı yazılmış bir reçeteyle, yan etkisi bol bir tedaviyle hiçbir ekonomi ayağa kalkmaz. Yanlış ilaçla doğru sonuç alınmaz. Hastayla vedalaşın yavaş yavaş…