Kölelik fermanı yasalaştı!
Avrupa haftada dört gün çalışma modelini test ediyor, Yunanistan altıncı gün çalışana yüzde 40 fazla mesai ödenmesi şartı koyuyor…
Peki Türkiye ne yapıyor? Turizm işçisinin kölelik fermanını Resmî Gazete’de yayımlıyor! Yani yasalaştırıyor!
Anlamı: Artık turizm emekçisi, hafta tatiline 6 günde sonra değil ancak 10 gün çalıştıktan sonra kavuşabilecek. Üstelik o arada çalıştığı fazla günler için mesai ücreti de ödenmeyecek!
***
Savunmaları mı? “10 gün kesintisiz çalışacak ama… bunun için yazılı onay alacağız” diyorlar! “Baskı yapanı da kınarız” derlerse yeter de artar bile…
Bu fakirlikte, bu işsizlikte, çalışanlar gerçekten özgür iradeyle “Evet” mi diyecek? Oldu canım! Ona inanan varsa, iyi bir çocuk olursa şirinleri göreceğine de inanır zaten…
***
Bu bir yasa değil, çalışma kampı yönetmeliğidir! Güneşin altında, uykusuz, ayakta, düşük ücretle müşteri kovalayan insanlar… Şimdi bu düzeni resmen “normal” ilan ettiler.
Ben bu kararı alanları da… Bu kölelik düzenini uygulayacak otel ve işletmeleri de… Ve o otellerde “her şey dahil” tatil yaparken çalışanları görmezden gelen müşterileri de… En içten dileklerimle…
Bunlar insan mı, köle mi sizce?
***
Oysa Uluslararası Çalışma Örgütü, 1921 yılında “Her 7 günde en az 24 saat dinlenme” kuralını koydu. Aradan 104 yıl önce…
Eğer “Türkiye Yüzyılı” dedikleri şey buysa, biz ortaçağ feodalitesinde derebeyinin tarlasında ırgatız galiba…
***
Yahu resmen çalışanın haftalık izin hakkı gasp edildi. Fazla mesai hakkı da çalındı. Hem çalıştır hem sömür hem de üstüne sustur!
Üstelik bu düzenlemenin altında imzası olan bakanın bizzat turizm patronu olması, çıkar çatışmasının resmi gibi… Yunan adalarında yaptığı tatil “vizyonunu” açmış demek ki!
“İstifa et” diyeceğim ama o eşiği çoktan aştı kendisi…
***
Klasiktir… Bugün sarı ineği verirsen, yarın bütün sürü gider! Sakın ola ki bu sadece turizm emekçisini ilgilendiriyor sanmayın. Bu, tüm çalışma hayatına sokulan bir zehirdir.
Arkasından tekstil gelir, inşaat gelir, market zincirleri gelir, AVM’ler gelir.
“Rekabet gücü” denir, “verimlilik” denir, “proje yetiştirme” denir.
“Turizme yaptık, siz de susun!” örneği gösterilir. Tüm emekçiler kölelik rejimine dahil edilir.
***
İnsan dediğin dinlenir. Nefes alır. Çocuğunu görür, annesini arar, eğlenir... Dinlenme lüks değil, ihtiyaçtır. Haktır!
Ve bu hak şimdi gasp ediliyor. Adına da utanmadan “düzenleme” deniliyor. Bu kararı savunacak bir vicdan kaldı mı? Biraz insanlık, biraz utanma duygusu olan varsa…
Bu karar geri çekilmelidir! Çekilmezse… Bir zahmet çalışanlar da unutmasınlar sandıklara gittiklerinde!