Okullarda 'utanma' dersi verilmeli!
Bize yutturdukları sahte veriler yetmemiş olacak ki, şimdi bir de dünyaya satmaya kalkışıyorlar.
Kim mi? Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bunlardan biri… Okullara “sabun” bile ulaştıramayan o “vizyoner” bakan! Sahi temizlik nereden gelirdi?
***
Ne yalan söyleyeyim seveni de var. Kim? Saray!
13 Eylül 2018’de; “Rektörlerin en az 3 yıl profesörlük yapmış olması gereklidir” kuralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bir gecede kaldırıldı ve hop kendisi Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne rektör olarak atandı.
Tarikatlar ve cemaatler onun özel ilgi alanı. Bir ara “Bunlar sivil toplum kuruluşu” diye yutturmaya çalıştı.
***
Cumhurbaşkanımızı en çok ben seviyorum diye ortada dolaşıyor sözde başarılarını anlatıyor. “Eğitime ayrılan kamu payı yüzde 10.6 ve OECD ortalamasının üstünde” diyor.
Nasıl da rahat, nasıl da profesyonelce insanı ahmak yerine koyuyor.
Nitekim Türkiye’nin ilkokuldan liseye kadar bir öğrenci için yıllık ortalama 3.374 ABD Doları harcadığını görüyoruz. OECD ortalaması ise tam 12.438 ABD Doları… Türkiye’nin tam dört katı!
***
Daha da beteri… Bakanın bahsettiği yüzde 10.6’lık pay ise 2015’teki yüzde 12.9 idi… Kendisi zamanında geriledi! Neden bunları söylemedi?
“Anlatıyoruz, bunu söylüyoruz... Yani çok özür diliyorum geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar hâlâ devam ediyorlar.” dese biri hoşuna gider mi?
***
Yalan söylediklerini biliyoruz. Yalan söylediklerini biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz ama hâlâ yalan söylüyorlar!
“Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, ilkokullarda ortalama 18, liselerde ise ortalama 12 oldu.” verisini yollamışlar OECD’ye… Ne bilecek elin yabancısı. Güvenmiş, yayınlamış gönderildiği haliyle…
Buna yorumlamayacağım. Ülkedeki öğrenci sayısını kadrolu öğretmene bölünce ortaya çıkan sonucu “gerçek” diye tabii ki ciddiye almayacağım.
***
Tabii ki dahası var. “Temel ders oranı daha yüksek” deyip, toplam ders saatinin daha düşük olduğunu söylemiyor.
Raporun “D8” bölümünde, 2013-2023 yılları arasında Türkiye’de 50 yaş ve üzeri öğretmenlerin oranının arttığı açıkça belirtiliyor. Oysa Yusuf Tekin “En genç kadro bizde” deyip, bunun öğretmenlerin kaçıp gitmesinden kaynaklandığını anlatmıyor.
***
Daha az harcama, daha az kamu desteği, daha fazla özel okul, daha düşük ders süresi, daha yüksek genç işsizlik…
Geçtim hepsini… 2024’te yapılan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında, biyoloji dersi programına “Evrim Teorisi”, “doğruluğu ispatlanmamış teoriler” arasında sayıldı, “Yaratılış Teorisi” eklendi. Yani Evrim Teorisi değil Nuh’un gemisi… Budur Türkiye’deki eğitimin hali!