Rezal-ET
İddialar öyle hafif falan değil; vatandaşın neden 600-700-800 liraya et yediğinin doğrudan cevabı!
Hele Et ve Süt Kurumu’nun yayımladığı kamuoyu açıklaması… Vallahi kusura bakmasınlar ama bürokrasinin saçmalama kapasitesinin ete kemiğe bürünmüş hali!
***
Olay ne?
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mücahid Taylan’ın, Macaristan’da ortağı olduğu Green Farm And Trade Kft. adlı şirketten, yönettiği Et ve Süt Kurumu’na kırmızı et sattığı iddia ediliyor.
Yani hem alıcı sensin hem satıcı şirketin ortağı sensin... Devletin kasasıyla özel cüzdanın aynı kapıya çıkıyor. Hani “çıkar çatışması” denir ya… Bu resmen çıkar çarpışması!
2025 yılında Macaristan’dan yaklaşık 3.6 milyon kg et ithal edildi. Bir yıl önce bu rakam sadece 384 bin kg kadardı… Üç-beş değil… Dokuz kat artış! Tesadüf mü? Bu işte tesadüf olamayacak kadar çok denklem var.
***
İthalat fiyatı 7.90 Euro/kg, bugünün kuru ile 300–320 TL/kg… Bu etin ESK tarafından 17 USD/kg (yaklaşık 580 TL/kg) piyasaya verildiği öne sürülüyor.
Şirket bunu maliyetine satmıyorsa, hatta üzerine kendi karını koyuyorsa, ortada akıl almaz bir kar transferi var demektir.
***
İşte böyle bir tablo karşısında Et ve Süt Kurumu ne diyor? “Piyasa regülasyonu”, “manipülatif fiyat artışlarını önlemek”, “dış ticaret tedbirleri”…
Yahu güzel kardeşim, kimse senden tarım politikası dersi istemiyor ki!
Sorular belli; “Bu şirkete ortak mısınız, evet mi hayır mı?”, “Bu şirketten alım yapıldı mı, yapıldıysa kaç kg, hangi fiyatla?”
Böyle somut sorulara karşılık havada uçuşan, hiçbir şeyi açıklamayan, ucuz bürokratik laflar… Ponçikliğe bakar mısınız?
***
Şimdi biri çıkıp “Fazla takılma, ülkede sığırdan bol bir şey yok” diyebilir. Mecazi anlamda haklı ama iş gerçek sığıra gelince maalesef tablo iç açıcı değil…
Sahi bu ülke neden yeterli sığır yetiştiremiyor? Toprak uygun... İklim uygun… Coğrafya uygun...
Nüfus, bilgi, gelenek… Hepsi var. O zaman neden yetiştiremiyoruz?
***
Cevap basit gibi duruyor ama aslında kocaman bir kötü yönetim yumağı… Yanlış politikalar, yüksek yem maliyeti, plansızlık, öngörüsüzlük… Ve tabii ki sadece bunlara bağlamak da saflık olur! Belli ki birileri de istemiyor yeteri kadar sığır yetiştirilmesini!
Yahu Uruguay, Arjantin, Brezilya gibi ülkelerden 25 gün gemi yolculuğu yapıp getirilen sığır, burada yetiştirilen sığırdan daha ucuz... Bu işin hesabında bir acayiplik yok mu sizce?
***
Bir de bu işin kaçakçılığı var. Bildiğin et kaçakçılığı patladı ülkede!
Para kazanacağım diye milletin düştüğü hale mi bakarsın, bu işin “et” ile yapıldığına mı ağlarsın? Yoksa milletin temel besin maddesinin bile kaçakçıların sermayesi olduğuna mı yanarsın?
***
Biz yine başa dönelim… Bu iddialar yeni değil, 2023’ten beri konuşuluyor. Ama bu kez fark ne? İlk defa belge var! İlk defa şirketin sicil numarasından ortaklık yapısına kadar somut bilgiler ortada…
Bu durumda yapılması gereken belli… Gerçek anlamda, bağımsız, kapsamlı bir soruşturma…
***
Nitekim Sayıştay’ın 2024 raporu, Tarım Bakanlığı için “kayıt tutmama”, “mali disiplin eksikliği”, “kamu malının kontrolsüz biçimde rant alanına dönüşmesi” gibi tespitler yapmıştı.
Ortada böyle elverişli bir zemin varken, bu iddiaların “asılsızdır” denip geçiştirilmesi mümkün değil bu saatten sonra…
***
Eğer bu iddialar doğruysa, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’nın bundan habersiz olması imkânsız. Haberi yoksa da kötü, haberi varsa da kötü! İki ihtimal de devlet yönetimi açısından felaket…
Neydi? Türkiye bir hukuk devleti! Görelim bakalım ne olacak bu durumun akıbeti…