Adalet sustukça katiller çoğalır!

Kadir Özkök… Batuhan Kurt… Muhammet Mutluay… Ata Emre Akman… Alperen Ömer Toprak… Sedef Güler… Ahmet Minguzzi… Ve daha nicesi…

Onlar, vahşice katledilen canlarımızdan sadece birkaçı…

Aileleri adalet arıyor.

Kimi sosyal medyadan haykırıyor.

Kimi meydanlara çıkıp sesini duyurmaya çalışıyor.

Suçluların bir an önce cezalandırılmasını, adaletin, acılarını biraz olsun hafifletecek kararlar vermesini istiyorlar.

Yargılamaların uzamasına, katillerin vicdan azabı çekmek bir yana aileleri küstahça tehdit etmesine, adaleti kandırmaya çalışmasına isyan ediyorlar…

“Çete dolu sokaklar istemiyoruz. Evlatlarımızın kanı yerde kalmasın… Ne zaman, ‘Çok şükür adalet yerini buldu’ diyeceğiz… Adaletten yana yüzümüz hiç mi gülmeyecek” diyorlar.

Adalet bekleyen annelerden biri de Yasemin Minguzzi…

15 yaşındaki oğlu Mattia Ahmet, daha önce satırla yakalanıp bırakılmış 15 yaşındaki biri (çocuk demeye dilim varmıyor) tarafından, herkesin gözleri önünde 5 kez bıçaklanarak öldürüldü. Katil dahil 4 kişi tutuklu yargılanıyor.

Onlar hapiste ama dışarıdaki işbirlikçileri de en az katil kadar vahşi…

Evladını kaybeden anneye, avukatına ve ailelerine hiçbir şeyden korkmadan açık açık ölüm tehdidi yağdırıyorlar.

Daha birkaç gün önce, Bakırköy’de adalet nöbeti tutan anneyi bir kez daha ölümle tehdit ettiler.

Gelinen nokta itibarıyla bu dava sadece bir cinayet davası değil…

Bu artık bir sınav.

Türkiye’deki kolluk güçleri açısından…

Adalet arayan aileyi tehdit edenlerin, nerede olurlarsa olsunlar yakalanıp adalete teslim edilmesiyle geçilecek bir sınav…

Yargı açısından…

Katil ve yardımcılarına, vicdanları rahatlatacak “emsal bir ceza” verilmesiyle geçilecek bir sınav…

İktidar açısından…

Yargılamayı hızlandıracak ve cezaları ağırlaştıracak yasal düzenlemeler getirilmesiyle geçilecek bir sınav…

Toplum açısından…

Mağdur ailenin yanında yer alınıp destek verilmesiyle geçilecek bir sınav…

Sınavdaki başarı adalete güveni artırır… Başarısızlık ise güveni daha da sarsar, vicdanları yaralar.

Anne Yasemin Minguzzi adalet bekliyor.

Namuslu cesur insanlar

Türkiye’de suçlulardaki cüreti ve adaletsizleri gördükçe aklıma 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün şu sözü gelir:

“Bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmadıkça o ülkede kurtuluş yoktur…”

Lozan bağımsızlığın belgesidir

Dün 24 Temmuz’du…

Atatürk’ün önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın, 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’yla taçlanmasının 102. yıl dönümü…

Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Türkiye’yi savunanlar, “Türkiye’nin tapu senedi” Lozan’ın yıl dönümünü kutladı. Gerici çevreler ise yalanlarını sürdürdü.

Yıllarca neler yapmadılar ki… Lozan’ı ve antlaşmanın mimarı İnönü’yü hedef gösterdiler. AKP döneminde ise “cehalet abidesi” troller, “Lozan’ın gizli maddeleri var”, “Petrol fışkıran Musul, Lozan’da kaybedildi”, “Lozan, Türkiye’deki petrol ve madenleri çıkarmamızı yasakladı” ve “Antlaşmanın 100 yıllık süresi doldu” gibi yalanlar üfürdü… Koca koca adamlar milletin gözünün içine baka baka bu iftiraları ekranlarda dillendirdi. Yalanlar bir bir çürütüldü ama Atatürk düşmanlarında utanacak yüz yok…

SON DAKİKA HABERLERİ

Serdal Saraç Diğer Yazıları