Atatürk alerjisi ve Atatürk’lü son hutbe!
Atatürk’ün kurduğu Diyanet’i yöneten zihniyete 15 yıl önce garip bir alerji bulaştı... Alerjinin en büyük belirtisi Atatürk’ün adını camilerde okunan hutbelerde anmamak.
Yani bu bir Atatürk alerjisi...
AKP iktidarının yarattığı iklim de bu alerjiyi körükledi.
Kurumun başındaki zat değişse de koltuktan mıdır nedir, yeni atanan kişiye de aynı alerji sirayet etti.
Hutbelerden Atatürk’ün adı çıkartıldı. Örneğin...
Çanakkale Zaferi anlatılırken Atatürk’ten tek satır söz edilmedi.
30 Ağustos Zaferi anlatılırken bu zaferin mimarı, başkomutan Atatürk’ten söz edilmedi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı anlatılırken cumhuriyetin babası Atatürk’ten söz edilmedi.
Peki bu ne zaman başladı? 2010’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na Mehmet Görmez’in gelmesiyle…
Yerine gelen şimdiki başkan Ali Erbaş da aynı alerjiyi 7 yıldır sürdürüyor.
Bu yıl da 30 Ağustos’la ilgili hutbede Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz’dan söz ettiler ama yine Atatürk diyemediler…
Oysa, eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun son görev yılı olan 2010’daki “Ağustos ayı ve zaferlerimiz” başlıklı30 Ağustos hutbesinde Atatürk’- ten bakın nasıl söz edilmişti:
“Muhterem Müslümanlar!
Tarihte kazandığımız parlak zaferlerin tekerrür ettiği
Ağustos ayında, kahraman bir millet olmanın şerefini o günlerin
hatırasını ve heyecanını tekrar yaşıyoruz. Bu kutsal zaferleri
kazanarak bu vatanı bize yurt yapan, başta Mustafa Kemal
ATATÜRK olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle
anıyoruz.”
2010’da bu 30 Ağustos hutbesinin ardından bir de Cumhuriyet Bayramı hutbesinde Atatürk’ün adı geçti. Sonra bir daha yer verilmedi.
Diyanet’in, 15 yıl öncesine kadar rahmet ve minnetle andığı Atatürk’ün ismine hutbelerde tekrar yer vermesi zor olmasa gerek…
Yeter ki kurumu yönetenler Atatürk alerjisinden kurtulsun…
Yobaz doktorların kadın hastanın kıyafetiyle uğraştığı günümüz Türkiyesi’nde...
Atatürk alerjisi olanları, Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet edin” diyerek işaret ettiği hekimlerimize havale ediyorum…
Atatürk’ün duası…
Yobazlar onu dinsiz ve din düşmanıymış gibi göstermeye çalışsa da iftiralar atsa da Atatürk inançlı bir liderdi.
Halkın dini daha iyi öğrenebilmesi, din tüccarlarından ve hurafelerden kurtulabilmesi için Kuran-ı Kerim’i Türkçe’ye çevirtti, bilimsel tefsirini yaptırdı, bastırttı ve halka ücretsiz dağıttırdı. Hadislerin çevirisini yaptırdı. Diyanet’i kurdu. Türkçe ezan ve hutbe okuttu.
Atatürk’ün 26 Ağustos 1922’de, Afyon Kocatepe’de Büyük Taarruz başladığında ettiği dua tarih kitaplarında şöyle yer aldı:
“Yarabbi! Türk ordusunu muzaffer et… Yunanlıların kazandığını gösterme bana, onlar kazanacaksa şu gök kubbe benim başıma yıkılsın daha iyi.”
Atatürk’ün yaveri olan ve o ana tanıklık eden Muzaffer Kılıç, “O anda gözlerinden birkaç damla yaşın süzüldüğünü gördüm” dedi.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN