Yaklaşık 1.500 yıldır ayakta olan Ayasofya-i Kebir Camisi, tarih boyunca üç kez yıkılıp yeniden inşa edildi. Günümüzde yürütülen restorasyon çalışmaları, yapının gelecek nesillere güvenli ve sağlam bir biçimde aktarılmasını hedefliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminde yürütülen çalışmalarda “yüksek tonajlı kamyonlar kullanıldı” iddiası yalanlandı.
İDDİALARI YALANLADILAR
Yapılan açıklamada; Geçici çelik konstrüksiyonu taşıyacak dört ana kolonun, ibadeti engellemeyecek biçimde cami içerisinde inşa edilmesi yine bilim kurulunun onayıyla planlandığı belirtilirken, bu kolonları ve 43,5 metrelik sistemi taşıyacak çelik malzemelerin taşınması için iş makinesi kullanımının zorunlu olduğu tespit edildiği ve yapının batı yönünden sınırlı bir giriş güzergâhı oluşturulduğu ifade edildi.
“Ayasofya’ya kamyon sokuldu” başlıklarıyla basında yer alan kamyonların gelişi güzel veya tarihi zemine zarar verecemek bir biçimde içeri alınmadığı; aksine yaklaşık bir yıl süren hazırlık çalışmaları sonunda oluşturulan özel platform üzerinden kontrollü bir şekilde hareket ettiği vurgulandı. Çalışmalar kapsamında olası tüm sabit ve hareketli yüklerin statik hesapları, zemin sınıfı testleri, zemin yükleme testleri ve georadar taramalarının yapıldığı açıklandı.
Ayrıca zemin taşıma kapasitesi metrekare başına 25 ton olarak hesaplandı, koruma amacıyla metrekare başına 30 ton taşıyabilen bir sistem inşa edildi. Kullanılacak en büyük aracın 45 ton ağırlığında olduğu, ancak bu ağırlığın metrekareye düşen kısmının yalnızca 6 ton olduğu belirtildi.
Açıklamada, Ayasofya’da yürütülen hiçbir çalışmanın tarihi yapıya zarar vermediği, tüm uygulamaların uluslararası koruma ilkeleri, bilimsel raporlar ve uzman heyet kararlarıyla yürütüldüğü vurgulandı.