TBMM Genel Kurulu, 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı.

"MECLİS'İN KALİTESİ BAMBAŞKA BİR YERE GİDİYOR"

Genel Kurulda grup başkanvekillerinin söz aldığı bölümde değerlendirmelerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır şunları söyledi:

- "Dün bu Meclis'te direnç gösterirken İç Tüzük'teki haklarımızı, Anayasadaki haklarımızı kullanırken hiç hoş olmayan olaylar oldu. 1876'dan bugüne kadar bir Meclis geleneğimiz var. Her zaman için saygıyı en sert tartışmalarda, kavgalarda bile yitirmedik. Üzülerek söylüyorum ki günden güne Meclis'in kalitesi bambaşka yere gidiyor. Eskiden bu Meclis'te bölgesinde başarılı olan, Meclis'te başarılı olan milletvekilleri Bakan olurdu.

- Şimdi sarayın bir kenara attığı bazı Bakanlar gelip milletvekili oluyor ve o milletvekili olan Bakanlar da gruba, milletvekillerine hakaret ediyor, küfrediyor. Ben AKP Grubu'na buradan bir kez daha söylüyorum: Bir daha o Komisyon Başkanı, o milletvekili, grubumuza hakaret ederse, küfrederse bu Meclis'i de çalıştırmayız. Bakın, bir daha söylüyorum: Burası Meclis ya. Adam Komisyondaki yerinden kalkıyor, şuraya geliyor, 'Ayı gibi oturuyorsunuz' diyor. Özür diliyorum, 'Ben de bu lafı ona iade ediyorum' dedim, pişman oldum. O canlıya o hakareti etme hakkım yoktu; pişman oldum."

"HİÇ KİMSENİN HAKARETİNİ ASLA VE KATA KABUL ETMİYORUZ"

AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Genel Kurul'un dünkü oturumunda yaşananları hatırlattı. Akbaşoğlu, CHP'li Başarır'a dönerek şunları söyledi:

- "'Tutanağı okuyun' dedi, tutanaktan okuyorum. Konuşmamı bitirmişim, gelirken diyorum ki: 'Sataşma yok, sataşma yok. Mustafa Varank, 'Sataşma yok. Sataşma nerede Başkan' diyor. Ali Mahir Başarır ise, 'Senin varlığın sataşma.' diyor. Mustafa Varank, 'Ne diyorsun ya.' diyor. Ali Mahir Başarır, 'Senin varlığın sataşma.' diyor. Mustafa Varank, 'Şu hale bak, ayı gibi oturuyorsun ya.' diyor. Ali Mahir Başarır, 'Sensin ayı. Geri zekalı, ahlaksız herif.' diyor.

- Dün, çarşamba günü tüketilmiş bir yalan ve dezenformasyon üzerinden Bursa'da 36 imam-hatip mezununun 500 tam puan aldığı yalanını tekrar etmesi üzerine maalesef ortam gerildi. Ve ondan sonra bunu devam ettirdiler. Bakın, burada meseleyi tüketmiş ve yok olmuş bir meselenin tekrar yalan üzerinden gündeme gelmesi meseleyi gerdi ve karşılıklı arbede oldu. Hiç kimsenin birbirine hakaretini asla ve kata kabul etmiyoruz."

Akbaşoğlu'nun konuşması sürerken CHP'li Başarır, "Şimdi bu gruptan birisi sana, 'Ayı' dese ne diyeceksin?" şeklinde araya girdi.

"HOPLASAN DA ZIPLASAN DA BENİ SUSTURAMAZSIN"

Genel Kurul'da tartışmalar sürerken CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AKP'li Varank'ı işaret ederek, "Hala adam geldi, şurada oturuyor" dedi. AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank da şu ifadeleri kullandı:

- "Nereye oturacağımı sana mı soracağım?" dedi. Ardından söz alan Varank, "Benim CHP Grubuna yönelik söylediğimi hiçbir ifade yok. Bir kere, olayda büyük bir çarpıtma var. Ali Mahir Başarır o günün daha sabahında dışarıda kameraların önünde bana atıfta bulunarak çeşitli açıklamalar yapmış, Meclis'e geldiğinde her gördüğü ortamda bana sataşmada bulunmuş, ondan sonra aramızda bir tartışma yaşanırken kullanılan ifadeleri kendi grubuna söylenmiş gibi ifade ediyor.

- CHP Grubuna hakaret etmedim. Bir susarsan ve şu oturuşunu da bir düzeltirsen, bu ülkede, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde aziz milletimizin oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin nerede oturacağına oturmayacağına, buradaki milletvekillerinin oylarıyla seçilmiş bir Komisyon Başkanı'nın orada oturup oturmayacağına, muhalefet partisinin bir grup başkan vekili karar veremez. Ben aziz milletin oylarıyla burada seçildim, Bursa'daki vatandaşlarımızı temsil ediyorum.

- Ayrıca, şunu açıkça ifade etmek istiyorum: Ali Mahir Başarır sürekli bana sataşarak bir başarı elde edebileceğini zannediyor. Ben kendisine şunu açıkça ifade etmek istiyorum: Beni susturabilmek için içerisinde zeka kırıntısı bulunan tezler ve antitezler üretmek lazım. Hoplasan da zıplasan da patlasan da garip garip hareketler yapsan da sen beni susturamazsın."

"CHP GRUBUNUN EN SON TERBİYE DERSİ ALACAĞI KİŞİ VARANK'TIR"

Genel Kurul'da tartışmalar sürerken söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "CHP grubunun ve benim en son terbiye dersi alacağı kişi Varank'tır. Benim oturduğum yer belli ama onun oturduğu yer hiç belli değil, onu söyleyeyim. Ben kendisiyle muhatap bile olmak istemem. Hatta bu tartışmalardan sonra beni sokakta durduran bir vatandaş, 'Ne olur, onun seviyesine inme, inersen vurgun yersin' dedi. Kendisi gerçekten bu Meclis'e yakışmayan, seviyesini düşüren, hakaret eden, küfür eden bir milletvekilidir" ifadelerini kullandı.

BİRLEŞİME ARA VERİLDİ

AKP ve CHP'li milletvekilleri arasında karşılıkla sataşmalar sürerken Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl birleşime 15 dakika ara verdi.

"BU ŞAİBENİN ORTADAN KALKMASI GEREKİR"

CHP'nin Meclis Başkanlığı'na sunduğu '2025 LGS'de yaşananlarla ilgili nasıl bir telafi mekanizmasının işletileceğinin araştırılması' başlıklı önergenin görüşmeleri esnasında, tartışma yaşandı.

Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, şu ifadeleri kullandı:

- "Bu çocukların her biri ister fen lisesinde ister Anadolu lisesinde ister imam hatip lisesinde olsun hepsi bizim çocuklarımız ve bunların geleceğe güvenle bakabilmesi lazım. Sayın Bakan size de bize de gerçekleri söylemiyor. Diyor ki, 'Okulların başarı oranı arttı. O yüzden resmi okullar daha başarılı.' Mahmut Özer Bakanken resmi okullardan tam puan alanlar yüzde 44'tü, bugün yüzde 43. Mahmut Özer Bakanken imam hatiplerden tam puan alanlar yüzde 10'du, bugün yüzde 8,8.

- Parlamentoyu, milletvekillerini, AK Parti grubunu, muhalefeti kandırmaya çalışarak hiçbir yere gidemeyiz. Verilen istatistiklerin hepsi yanlış. Kamuoyundan gizlemenin, karartma yapmanın, insanları şüpheye düşürmenin kimseye bir yararı yok. Ben Sayın Bakana sorular soruyorum, cevap vermiyor. Sordum, 'Bu soruların içerisine dışarıdan girmiş sorular var mı?' Cevap alamıyorum. Bu şaibenin ortadan kalkması gerekir. Cumhuriyet Başsavcılarının buna el atması gerekir ve sizlerin desteğiyle bu araştırma önergesiyle bugün 1 milyon çocuğumuzun annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, dedelerinin, yaklaşık 10 milyon insanın yüreği burada atıyor."

"ÇOCUKLARIN HAYALLERİNİ KİRLİ ALGILARINIZA ALET ETMEYİN"

Önerge üzerine söz alan AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan, şöyle konuştu:

- "Öncelikle, seneye inşallah LGS sınavına girecek üçüz çocuk annesiyim. Çok yürekten hissediyorum bunu duygusal olarak da. Bari bunu yapmayın diyorum. Çocuklarımızın hayallerini, motivasyonlarını siyasete alet etmeyin, kirli algılarınıza alet etmeyin. Bak, bunu bir anne olarak söylüyorum, bir veli olarak söylüyorum; bu yaptığınız artık, 'Pes' dedirtecek bir şeydir, bunu yapmayın.

- Ve şunu söyleyeyim Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi günlerdir evlatlarımızı kışkırtanlara yalnızca şunu söylüyorum: Bu ülkenin kalbi ve zihni tertemiz çocuklarını artık rahat bırakın, rahat bırakın. Vicdanlı olun. Bu kadar kolay olmamalı. Bu kadar kolay buradan ahkam kesmek, atıp tutmak olmamalı.

- Çocukların hayalleriyle uğraşmak bu kadar kolay olmamalı. Sorumluluğa davet ediyorum sizi, sorumlu olun. Bakın, iki oturumlu bir sınav bu. İlk oturumundan, sözel kısmından sonra kitapçık bazı öğretmenler tarafından etüt merkezlerine yani eski dershanelere fotoğrafları çekilerek gönderilmiştir. Bu gönderenler hakkında da soruşturma başlatılmıştır, 29 kişi hakkında. Buradaki yapılanların hesabı sorulacaktır."

"İKİZ KIZLARIM SINAVA GİRDİ, BİR BABA OLARAK İÇİM YANDI"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AKP'li Erdoğan'a cevaben söz alarak şunları söyledi:

- "AK Parti'li hatip çok güzel bir şey söyledi, 'Üçüzlerim seneye sınava girecek' dedi. Allah bağışlasın onları, Allah bahtlarını açık etsin. Bakın, benim de bu sene ikiz kızlarım sınava girdi. Bakın, bir baba olarak gerçekten benim içim yandı, ben bunu siyaseten söylemiyorum. Ben bir yıl boyunca benim evlatlarımın sınav sonuçlarını, sınıf arkadaşlarının sınav sonuçlarını bilen birisiyim. Burada bir şüphe olduğu gerçek, bunu siyasete karıştırmayın. Bu niye araştırılmasın?

- Anne-babaların, hepimizin burada emeği var. Bakın, milyonlarca anne babanın emeği var. Sınav devam ederken, ben bizzat şahidim, o sorular WhatsApp'ta yayınlandı, yayınlandı. Ya, nasıl yayınlanıyor? Bunu söyleyin lütfen, burada bağırmayın, burada bir haksızlık var, Bakan araştıramıyor bari Meclis araştırsın. Lütfen, bakın, bunu yapmayın. Burada çocukların hakkı yenmiştir, bu araştırılmalıdır."

"GENÇLERİMİZİN HAK VE HUKUKUNA HALEL GETİRMEMEYE ÖZEN GÖSTERDİK"

Genel Kurul'da AKP ve CHP'li vekiller arasında sataşmalar yaşanırken söz alan AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

- "Grubumuz adına Asuman Erdoğan Milletvekilimiz duygusal, gerçekçi, efradını cami ağyarını mani bir şekilde, meseleye hakikaten izahat getirdi, gerçekleri ortaya koydu. Ben hem Asuman Erdoğan Hanımefendinin üçüzlerine hem de Ali Mahir Bey'in ikizlerine üstün başarılar diliyorum. Eğitim siyaset üstü ele alınması gereken bir husus. Gençler bizim gençlerimiz. Gençlerimizin hak ve hukukuna halel getirmemeye özen gösterdik, özen göstermeye devam edeceğiz. Meseleleri çarpıtarak farklı noktalara taşımaya müsaade etmeyelim. İşin hakikati şudur: Bu gençler geleceğimizdir. Biz de AK Parti olarak, hükümet olarak, yasama Meclisi olarak gençlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz."

"YAPMAMIZ GEREKEN BU OLAYI ARAŞTIRMAKTIR"

CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş ise tam puan alan çocukların masumiyet karinesi nedeniyle suçlanamayacağını kaydederek şu ifadeleri kullandı:

- "Burada şöyle bir sorunla karşı karşıyayız. Ben milletimizin bizden beklediği performansın bu bağırış çağırış olduğunu zannetmiyorum. 100 binlerce çocuk, 963 bin çocuk bu sınava girdiler. Milli Eğitim Bakanımızın da kabul ettiği gibi bu sınavın soruları sızdırıldı. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken bu olayı araştırmaktır. 'Sorular sızdırılmadı' diyen yok, sadece, 'Geç oldu' deniyor.

- Şunu anlatmak istiyorum: Soruların ne zaman sızdığını kimse bilmiyor; bunu araştırmanın ne gibi bir zararı var? Bağırarak çağırarak, insanlarda soru işareti yaratarak ne kazanacağız; ne kazanacağız? Sonuçta ortada bir sorun var, çok net olarak anlatıyorum sorunu; soruna cevaplar üretiyorum, önerilerde bulunuyorum."