Dünyanın okyanusları olağanüstü bir biyolojik çeşitliliğe sahip olsa da, tahminen iki milyon deniz türünün yalnızca küçük bir bölümü bugüne kadar bilimsel olarak tanımlanabildi. Bu gecikmenin en büyük nedenlerinden biri, yeni bir türün keşfi ile resmi olarak belgelenmesi arasındaki sürecin bazen onlarca yıl alması.
Bu soruna çözüm getirmek amacıyla araştırmacılar, deniz omurgasızlarının hızlı ve yüksek kaliteli tanımları için Ocean Species Discoveries adlı veri odaklı bir yayın platformu geliştirdi. Bu sistem, türlerin bilimsel olarak tanımlanma süresini önemli ölçüde kısaltarak, insan kaynaklı biyolojik çeşitlilik kaybı nedeniyle yok olma riski altındaki türlerin kayda geçirilmesini hızlandırıyor.
Proje, Frankfurt’taki Senckenberg Araştırma Enstitüsü ve Doğa Tarihi Müzesi bünyesindeki Senckenberg Ocean Species Alliance (SOSA) tarafından yürütülüyor. SOSA’nın hedefi, tür dokümantasyonu için küresel iş birliğini teşvik etmek, teknik kaynaklar sağlamak ve şeffaf, standart bir taksonomik yayın sistemini yaygınlaştırmak.
YENİ KOLEKSİYONDA 14 TÜRLÜK BÜYÜK KEŞİF
Ocean Species Discoveries’in ikinci büyük koleksiyonunda, 20’den fazla bilim insanı dünyanın farklı bölgelerinden toplanan 14 yeni deniz omurgasız türü ve 2 yeni cinsi tanımladı. Bu türler arasında çeşitli solucanlar, yumuşakçalar ve kabuklular yer alıyor. Bulgular, Biodiversity Data Journal dergisinde yayımlandı.
Araştırma ekibi, “Amacımız taksonomiyi daha hızlı, verimli, erişilebilir ve görünür hale getirmek” ifadelerini kullandı.
Senckenberg Doğa Tarihi Müzesi’ndeki Discovery Laboratuvarı, bu yeni türlerin belgelenmesinde kilit rol oynadı. Laboratuvar, ışık ve elektron mikroskobu, konfokal görüntüleme, moleküler barkodlama ve mikro-CT tarama gibi ileri teknolojiler kullanarak araştırmacılara detaylı veri toplama imkânı sunuyor.
Yeni türler, deniz seviyesinden 1 metreden 6.465 metreye kadar değişen derinliklerden toplandı. Bunlar arasında, Aleutian Çukuru’ndan çıkarılan Veleropilina gretchenae adlı yeni bir yumuşakça türü öne çıkıyor. Bu tür, holotip örneğinden doğrudan yüksek kaliteli genomu yayımlanan ilk Monoplacophora sınıfı canlılardan biri oldu.
REKOR KIRAN ETÇİL MİDYE: MYONERA ALEUTIANA
Projenin en dikkat çekici bulgularından biri, etçil bir midye türü olan Myonera aleutiana’nın detaylı anatomik incelemesi oldu. Bu, mikro-CT tarama yöntemiyle tamamen belgelenen yalnızca ikinci midye türü. Yaklaşık 2.000’den fazla tomografik görüntü sayesinde canlının yumuşak dokuları ve iç yapısı olağanüstü ayrıntılarla incelendi.
Myonera aleutiana, 5.170 ila 5.280 metre arasında bulundu ve böylece bu cins için bilinen en derin yaşam kaydı kırıldı.
Yeni tanımlanan türlerden biri olan Apotectonia senckenbergae, 18. yüzyıl doğa bilimci Johanna Rebecca Senckenberg’in anısına adlandırıldı. Tür, Galápagos Rift bölgesindeki 2.602 metre derinliğindeki midye yataklarında keşfedildi.
Bazı yeni keşfedilen canlılar sıra dışı özellikleriyle dikkat çekiyor. Zeaione everta adlı parazitik kabuklu türünün dişilerinin sırtında, patlamış mısırı andıran kabartılar bulunuyor. Türün adı, mısır cinsinin Latince adı olan Zea’dan geliyor. Bu tür, Avustralya kıyılarında yaşadığı ve tamamen yeni bir cins oluşturduğu için özel önem taşıyor.
Ayrıca Laevidentalium wiesei adlı diş kabuğu (tusk shell) türünün ön kısmına bir deniz şakayığının tutunduğu gözlemlendi. Bu ilişki, bu cins içinde şimdiye kadar hiç belgelenmemiş bir ekolojik etkileşim olarak kayıtlara geçti.