ABD'deki California Üniversitesi'nde yapılan ve 200'den fazla hamile kadın ve partnerlerini mercek altına alan bir araştırma dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkardı.

Biopsychosocial Science and Medicine isimli dergide yayınlanan araştırmada hamile kadınların partnerlerinin yaklaşımının doğum sürecini ve erken doğum riskini etkilediği tespit edildi.

Bilim insanları, erken doğumun bebeklerde sağlık sorunlarına sebep olabileceğini belirtirken, hamile kadının eşinin gösterdiği özgüven ve dayanıklılığın bebeğin sağlıklı ve zamanında doğmasında kritik bir rol oynadığını ortaya çıkardı.

Gebeliğin 37'nci haftasından önce doğum yapmanın risk unsuru yaratabildiği kaydedilirken evli babaların daha yüksek direnç ve öz saygı seviyelerine sahip olduklarında eşlerinin hamilelik sırasında daha az sağlık sorunu yaşadığını tespit etti.

Bilim insanları bu durumlarda daha az iltihaplanma meydana geldiğini açıklarken, hamile kadınlardan alınan kan örneklerini kıyasladı.

PARTNERİ POZİTİF OLMAYAN KADINLAR...

Her iki ebeveyne de öz saygı düzeyleri sorulurken, daha fazla sosyal destek algılayan babaların eşlerinin daha uzun ve sağlıklı bir hamilelik süreci geçirdiği anlaşıldı.

Pozitif partnerleri olmayan, evli olmayan ya da birlikte yaşamayan kadınların hamileliklerinin ise daha kısa ve sıkıntılı geçebileceği belirtildi.

Araştırmada yer alan Jennifer Hahn-Holbrook, "Bu araştırma, babaların iç benliğinin kuvvetli olması, zorluklarla mücadele edebilmesi ve iyimserliğinin biyolojik olarak etki yarattığını gösteren ilk araştırmalardan biri" dedi.

Partnerinin güven verdiği kadınların doğum sırasında daha güvende hissettiği de belirtilirken, "Kendine daha güvenli hisseden ve günlük işlere daha çok odaklanarak yemek yapmak ya da evdeki stresi azaltmak gibi işleri yapan erkekler kadının ve dolayısıyla çocuğun sağlığını etkiliyor. Çiftler ruh hallerini ve hatta bağışıklık sistemlerini bile etkileyebilir" dedi.