ABD Başkanı Donald Trump’ın agresif ticaret politikaları ve vergi reformlarıyla birlikte artan kamu borcu, küresel yatırımcıların portföylerinde ABD ağırlığını azaltmasına yol açıyor. Son dönemde yapılan analiz ve anketler, bu değişimin ivme kazandığını gösteriyor.

DOLAR DEĞER KAYBEDİYOR

ABD piyasaları, 2025 yılı başından bu yana Avrupa’daki rakiplerinin gerisinde kalıyor. S&P 500 bu yıl sadece yüzde 2 değer kazanabilirken, Avrupa’nın Stoxx 600 endeksi yüzde 9 artış gösterdi. ABD doları ise yıl başından bu yana yüzde 9 gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesine yaklaştı.

Bank of America’nın yayımladığı bir fon yöneticisi anketine göre, yatırımcılar yaklaşık 20 yıldır görülmeyen seviyelerde dolar varlıklarını azaltıyor. AllianceBernstein CEO’su Seth Bernstein, “ABD’nin borçlanma hızı sürdürülemez. Ticaret politikalarının da öngörülemezliği düşünüldüğünde, bu durum yatırımcıların ABD’ye olan bağımlılıklarını gözden geçirmelerine neden oluyor” dedi.

KURUMLAR RİSKİ DAĞITIYOR

Kanada’nın ikinci büyük emeklilik fonu olan Caisse de depot et placement du Quebec, ABD portföy oranını yüzde 40’tan düşüreceğini açıklarken, yatırımlarını Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya’ya kaydıracağını bildirdi.

Oaktree Capital Management kurucu ortağı Howard Marks da, “ABD uzun süredir dünyanın en cazip yatırım merkeziydi ama artık bazı yatırımcılar bu ‘ABD istisnacılığını’ sorgulamaya başladı,” ifadelerini kullandı.

YATIRIMCI GÜVENİ AVRUPA’YA KAYIYOR

Avrupa’da hükümetlerin görece istikrarlı yapısı ve Almanya'nın 1 trilyon euroyu bulan altyapı ve savunma harcamaları, yatırımcıların kıtaya olan ilgisini artırıyor. Blackstone Başkan Yardımcısı Tom Nides, “Avrupa’ya para kaydırmak şu aşamada kötü bir tercih değil,” dedi.

New York merkezli Neuberger Berman ise bu yıl özel sermaye yatırımlarının yüzde 65’ini Avrupa’da gerçekleştirdi. Bu oran son yıllarda yüzde 20-30 aralığındaydı. Şirketin Avrupa özel sermaye birimi başkanı Joana Rocha Scaff, “Sadece tarifeler değil, ABD’deki iç siyasi belirsizlik ve yeni vergi tasarıları da yabancı yatırımcıları etkiliyor,” diye konuştu.

ALTERNATİF PAZARLAR NE KADAR GÜVENLİ?

Her ne kadar Avrupa ve Asya alternatif olarak öne çıksa da, bazı yatırımcılar bu bölgelerin yapısal zorluklarına dikkat çekiyor. Oaktree’den Marks, “Avrupa hâlâ yavaş büyüyor ve yüksek regülasyon altında. Çin ise karmaşık bir yapı sunuyor. Büyük sermaye hangi pazara yönlendirilebilir? Bu soru hâlâ açık” diyerek temkinli iyimserliğe işaret etti.