Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün Mayıs 2025 istatistiklerine göre, Türkiye genelindeki ceza infaz kurumlarında, 352 bin 502'si hükümlü, 57 bin 115'i tutuklu olmak üzere toplam 409 bin 617 kişi bulunuyor.

YÜZDE 94,52'Sİ ERKEK

Cezaevlerindekilerin 387 bin 200'ünü erkekler, 18 bin 167'sini kadınlar, 4 bin 250'sini çocuklar oluşturuyor. Bu verilere göre, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin yüzde 94,52'si erkek.

Hükümlülere bakıldığında ise cezaevlerindeki 352 bin 502 hükümlünün 336 binini erkekler, 14 bin 776’sını kadınlar ve bin 325’ini ise çocuklar oluşturuyor. Tutukluların ise 50 bin 799’u erkek, 3 bin 391’i kadın ve 2 bin 925’i çocuk.

Hükümlü ve tutukluların kurum statüsüne bakıldığında ise açık ceza infaz kurumlarında 97 bin 823, kapalı ceza infaz kurumlarında ise 311 bin 794 kişi yer alıyor.

KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA SON DURUM

Kapalı ceza infaz kurumlarındaki 311 bin 794 kişinin, 294 bin 53'ünü yani yüzde 75'ini erkekler oluşturuyor. Bu kurumlardaki kadınların sayısı 14 bin 22, çocukların sayısı ise 3 bin 719 olarak kayıtlara geçti. Açık ceza infaz kurumlarında ise 93 bin 147 erkek, 4 bin 145’i kadın ve 531 çocuk bulunuyor.

EĞİTİM DURUMLARI DA BELİRLENDİ

Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin öğrenim durumlarına bakıldığında ise toplam 87 bin 300 hükümlü, 9 bin 635 tutuklu ilkokul mezunu. İlkokul mezunu 87 bin 300 hükümlünün 83 bin 782'si erkek, 3 bin 120'si kadın, 398'i ise çocuk. Tutuklu sayısına bakıldığında ise toplam 9 bin 635 ilkokul mezunu tutuklunun 8 bin 515’ini erkekler oluşturuyor.

Öte yandan verilere göre, cezaevlerinde bin 520’si erkek ve 91’i kadın olmak üzere toplam bin 611 yüksek lisans mezunu hükümlü var. Bu oran, tutuklulara bakıldığında ise erkeklerde 225, kadınlarda ise 27 kişi. Doktora yapan hükümlülerin verilerine göre ise toplam 248 hükümlü doktora mezunu. Cezaevlerinde doktora mezunu 280 tutuklu bulunuyor.

Verilere göre, cezaelerindeki 2 bin 810'u tutuklu ve 11 bin 253'ü hükümlü toplam 14 bin 333 kişi okuma-yazma bilmiyor. Okuma yazma bilmeyen 11 bin 523 hükümlünün 9 bin 616’sını erkekler, bin 772’sini kadınlar ve 135’ini ise çocuk hükümlüler oluşturuyor. Tutuklu okuma-yazma bilmeyen kişilerin oranına bakıldığında ise tutuklu erkeklerin 2 bin 281’i, tutuklu kadınların ise 368’i okuma-yazma bilmiyor. Bu oran çocuklarda ise 161 kişi.

6 BİN 419 TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ 65 YAŞ VE ÜZERİNDE

Yaşlılar için de düzenleme içeren yeni infaz paketi, sayıları 6 bin 419'u bulan 65 yaş ve üzeri tutuklu ve hükümlü için de tahliye yolunu açabilecek. Türkiye’deki ceza infaz kurumlarında toplam 65 yaş ve üzeri hükümlü ve tutuklu sayısı verilere göre 6 bin 419. Yaşlı hükümlü ve tutukluların 6 bin 184’ü erkeklerden, 235’i kadın tutuklu ve hükümlülerden oluşuyor.

Öte yandan, 12-18 yaş aralığına bakıldığında, bin 260’ı erkek, 65’i kız çocuğu olmak üzere bin 325 hükümlü bulunuyor. Tutukluluk oranlarına bakıldığında ise Türkiye’de 2 bin 812’si erkek, 113’ü kız çocuğu olmak üzere 2 bin 925 cezaevlerinde tutuklu.

TUTUKLANANLARIN SAYISI 5 YILDA 142 BİN 786 ARTTI

Adalet Bakanlığı istitastiklerine göre, 2020 yılında Türkiye genelindeki cezaevlerinde 266 bin 831 tutuklu ve hükümlü bulunuyordu.

Yıllar içinde artan bu sayı 2021'de 297 bin 860'a, 2022'de 341 bin 294'e, 2023'te 291 bin 911'e, geçen yıl ise 383 bin 663'e çıktı. İstatistiklere göre, 2020'den bu yana tutuklu ve hükümlü sayısı 142 bin 786 artarak 409 bin 617 oldu.

YENİ YARGI PAKETİYLE TAHLİYELER OLABİLİR

Öte yandan TBMM'ye sunulması beklenen infaz sisteminde değişiklikleri düzenleyen 10. Yargı Paketi ile infaz indirimi yapılarak cezaevlerinden tahliyelerin yolunun açılması öngörülüyor.

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler bugün yaptığı açıklamada kanun teklifinin Meclis'e sunulmasına ilişkin soruya “Bitirirsek arzu ediyoruz ama bitmeyebilir, yarına kalabilir. Çalışmalar devam ediyor” yanıtını verdi.

Teklif taslağında yer alacağı belirtilen 31 Temmuz 2023 öncesini kapsayan Kovid ile ilgili düzenleme konusunda anlaşmazlık olup olmadığı sorusuna Güler, “Anlaşmazlık değil de teknik bazı sıkıntılar var. Kovid bir infaz düzenlemesi değil, idari tedbir. İdari tedbirin varlığı olmalı” dedi.