Nefes.com.tr

Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda yerel yöneticisi tutuklu olan CHP için bugün oldukça kritik bir gündü.

'Mutlak butlan' (4-5 Kasım kurultayının yok sayılması) riski barındıran dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde saat 10.04'te başladı ve bir buçuk saat süren duruşma sonrası dava 8 Eylül'e ertelendi.

Verdiği şikayet dilekçesiyle yargı sürecini başlatan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, delege iradesinin sakatlandığını savunarak Özgür Özel yönetiminin 'yetkisiz olduğunu' ileri sürdü. Kurultay sonucunun geçersiz kılınarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönetime dönmesini talep etti.

CHP'den ilk tepkiler: 'Parti büyüğüne' mesaj veren de var, TV'lere şart koşan da - Resim : 1
Bazı partililer, dava sürecini CHP Genel Merkezi'nde takip etti. (FOTOĞRAF: SELAHATTİN SÖNMEZ / NEFES)

CHP avukatı Çağlar Çağlayan ise parti yönetiminin mahkeme kararlarıyla belirlenemeyeceğini söyledi.

Duruşmanın ardından CHP'den çok sayıda tepki geldi. Siyasetçiler, yaşananları şöyle değerlendirdi:

CHP Genel Başkan Yardımcı Gökan Zeybek: "Cumhuriyet Halk Partisi teslim alınamaz! Yargıyı sopa gibi kullananlara boyun eğmeyeceğiz! Kuvayı Milliye'nin sarsılmaz iradesiyle kök salmış, milletten aldığı güçle dimdik ayakta duran, bağımsızlık ve devrimin yılmaz bekçisidir.

Bugün, halkın sesi kesilmeye çalışılırken; adalet zedelenirken, haklar gasbedilirken, CHP milyonların umududur. Türkiye'nin birinci partisidir. Emeklinin geçim derdi, işçinin emeği, çiftçinin alın teri, gencin geleceği için; krizin ortasında çaresiz kalanların sonuna kadar yanındayız."

CHP'den ilk tepkiler: 'Parti büyüğüne' mesaj veren de var, TV'lere şart koşan da - Resim : 2
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır (FOTOĞRAF: SELAHATTİN SÖNMEZ / NEFES)

"BURADAYIZ, PARTİMİZ EMİN ELLERDE"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: "Şizofrenik bir dava dilekçesiyle dava açılıyor, Türkiye bununla meşgul oluyor. Bu davanın usulde esasta hiçbir karşılığı yok. Böyle bir davanın bir an için kabule dildiğini düşünürsek Türkiye'de seçim güvenliği diye bir olgu olmaz! 8 Eylül’de bu davanın lehimize çıkacağından eminiz. 2 kere 2 dört ne ise, bu davanın sonucu da odur.

Bu dava hemen reddedilmeliydi. Bu dava Türkiye'nin gündemine gelmemeliydi. Hukuku, adaleti bu kadar örselemeye hiç kimsenin hakkı yok. Adalet yargı insanlara güveni teminat olarak verir ama bizim ülkemizde yargı kararları tedirginlik yaratıyor. 86 milyon niye bu saçma sapan davayla ilgilensin! Biz buradayız, partimiz emin ellerde. Biz partimizi hiçbir şekilde teslim etmeyiz.

Eğer bir büyüğümüz genel başkan olmak istiyorsa seçimler başlar, Sayın Özgür Özel gibi delegenin karşısına çıkar, başarılı olursa kazanır. Bunun dışında AKP’nin bir anlamda yarattığı gündem ve yargı kararlarıyla bu koltukta oturabilecek hiç kimse bu partide yok."

'HALKIMIZ BU OYUNU BOZMALI VE GERÇEK GÜNDEME DÖNMELİ'

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir: "Sarayın planı tıkır tıkır işliyor… Hiç olmaması, baştan reddedilmesi gereken dava 8 Eylül’e ertelendi. Yandaş kanallarda aylarca vatandaşın açlığını, yoksulluğunu, tutsak edilmiş belediye başkanlarımızı konuşmak yerine partimize her türlü iftira ve saldırıya devam edecekler. Halkımız bu oyunu bozmalı ve bir an evvel gerçek gündemine dönmelidir."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici: "Bu bir süreç odaklı dava. Parti tartışılsın. Ülkenin gerçek sorunları konuşulmasın noktasında bir durum bu. Dolayısıyla ülkenin gerçek sorunları konuşulmasın diye bir takvim işletiliyor sadece."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer: "Türkiye'de bugün esas mesele, CHP'nin kurultay davası değildir. Ülkenin temel gündemi, kendisini devletin yerine koyan, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek bir elde toplayan, demokrasiyi ve hukuk devletini açıkça tehdit eden bir Erdoğan krizidir. Bu kriz, ekonomiden sağlığa, eğitimden dış politikaya kadar tüm toplumu vurmaktadır.

Sırf koltuğu koruyayım diye ülkeyi farklı krizlere sokmaktan da geri durmamaktadır. Asliye Ceza Mahkemesi'nde kurultayımıza yönelik süre ve 8 Eylül'e ertelenen dava, siyasi iktidarın yargıyı araçsallaştırarak, siyaset mühendisliği yapma çabasının açık örneğidir. Ancak unutulmamalıdır ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iradesi mahkemelerde değil, delegelerimizin ve halkımızın vicdanında şekillenir."

TV'LERE ŞART KOŞTU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat: "Hiç kimse 8 Eylül'e değil, Cumhuriyet Halk Partisi'nin program tartışmasına, yaz boyu toplumla buluşmasına, Türkiye'nin sorunlarına ilişkin çözüm önerilerine odaklanmalı diye düşünüyoruz.

Baştan beri biliyoruz ki ortada mutlak butlan durumu yaratacak bir durum yoktur. Mahkeme heyeti bunu gözlemleyen bir noktada usul eksikliklerini yönettiği bir süreç devam etmektedir. Bu dava, bugün itibariyle bitmiştir. İşimiz çok fazla.

Türkiye'ye karşı çok büyük sorumluluklarımız var. Biz mevcut yönetim olarak bunun sorumluluğunu taşıyoruz. Önceki dönem Genel Başkanımızın da aynı sorumluluğu taşıdığını düşünüyor ve artık partinin birlik ve beraberlik içinde daha ileriye doğru yürümesi gerektiğini düşünüyorum."

'UMARIM TARİH ARTNİYETLİ DEĞİLDİR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan: "Davanın ekim ayına ertelenebileceğini düşünüyordum. Duruşmanın erteleneceği ortak kanaatti. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in dediği gibi ‘Bu sonuca yönelik değil, sürece yönelik.' Hukuki olarak buradan bir sonuç çıkmaz. Öyle bir sonuç çıkarsa Türkiye’deki seçim sistemi YSK dahil sıkıntıya sokar.

Seçimleri iptal edebilecek tek kurum YSK. Dolayısıyla işi uzatacaklarını düşünüyorduk. 8 Eylül, 9 Eylül’ün bir gün öncesi yani partinin kuruluş tarihinin. İktidar hep bu tür konularda önceden düşünür hareket eder ama biz burada hakimin vicdanlı, bağımsız hareket eden bir hakim olduğunu umuyoruz. Umarım öyle art niyetli bir tarih belirlenmemiştir."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen: "Kurultay davasının ertelenmesi, bu hukuka aykırı davanın sonuç odaklı değil süreç odaklı olduğunun göstergesidir. Türkiye’nin ve yargının bu kadar sorunu varken bu operasyonel davanın derhal reddedilmesi gerekirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi, sarayda ve yargı koridorlarında dizayn edilemez. Erdoğan’ın çizdiği sınırlar içinde siyaset yapmadık, yapmayacağız. Tuzaklı masalara oturmadık, oturmayacağız. Yol arkadaşlarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Akarsu: "Ülkemizin esas meselesi, CHP'nin kurultay davası değildir. Asıl gündem hukuk devletini katleden, ülkeyi ekonomiden dış politikaya krize sokan, milleti yoksulluğa mahkum eden ucube Erdoğan düzenidir. Sadece koltuğunu korumak derdine olan Saray iktidarının, ülkemizi ateşe atmasıdır. Biz dün olduğu gibi bugün ve yarın da ülkemizin gerçek sorunları ve vatandaşlarımızın yaşadığı yoksullukla ilgilenmeye devam edeceğiz. Cesaretiniz varsa, getirin sandığı."

'BU SAÇMA SAPAN İŞLE İLGİLİ AĞZIMI AÇMAYACAĞIM'

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan: "CHP Kurultay davası ertelendi. Maksat tüm yaz CHP tartışılsın. Sık televizyona çıkan biri olarak söylüyorum. Bu saçma sapan işle ilgili ağzımı açmayacağım. Bu soruyu soranlar, yoksulluk, enflasyon, hukuksuzluk gibi yanıtlar alır benden. İstemeyen davet etmesin yayınına."

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal: Kim bu Lütfü Savaş? Bir dönem AKP’den belediye başkanlığı yaptı. Ardından CHP rozeti taktı. Hatay’da iki kez aday gösterildi. 2024 seçiminde büyük tepkiye rağmen yine aday yapıldı ve seçimi kaybetti!

Şimdi ne yapıyor? CHP’ye karşı dava açtırıyor. Kurultayı iptal ettirmeye çalışıyor. Ama dava açan kişi içten, özden ve samimi CHP değil… Bu açık bir operasyondur. Bu, AKP’nin sızdırdığı bir truva atı gibi davranmaktır. Bu, yenilgiyi hazmedemeyip CHP’ye ihanet etmektir."

CHP'den ilk tepkiler: 'Parti büyüğüne' mesaj veren de var, TV'lere şart koşan da - Resim : 3
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik (FOTOĞRAF: SELAHATTİN SÖNMEZ / NEFES)

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: "Cumhuriyet Halk Partisi son bir yıldır yapılan tüm anketlerde iktidarın önünde çıkmaktadır. Böyle bir dönemde, bu koşullarda cumhuriyetin son kalesi olan CHP, 360 derecelik bir saldırı altındadır. Bugün CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu Silivri zindanlarında. Yol arkadaşlarımız tutuklu vaziyetteler. CHP'nin kurumsal kimliği saldırı altında.

CHP Genel Başkanı'na yapılan saldırılar... Amaçlarını biliyoruz. Bugün cumhuriyetin kurumlarını çökerten Ankara'nın azınlık iktidarı, Türkiye'nin ikinci partisi tükenmiş iktidarını sürdürme peşinde. Sandığın sembolik olduğu bir Türkiye istiyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'siz bir Türkiye istiyorlar."