30 Nisan 2025 tarihinde Denizli'nin Sarayköy ilçesine bağlı Aşağımahalle'de meydana gelen olayda; eşinden bir süre önce boşanan S.B.D., başı, yüzü, sırtı ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri bulunan 2 yaşındaki oğlu Aren'i Sarayköy Devlet Hastanesi'ne getirdi.
Aldığı darbe nedeniyle sağ gözü tamamen kapanan ve sağ kolunda yara oluşan bebeğin vücudunda oluşan darp izlerinden şüphelenen hastane personellerinin durumu polis ekiplerine bildirmesi üzerine araştırma başlatıldı.
İfadesine başvurulan anne S.B.D., çocuğunu birlikte yaşadığı erkek arkadaşı S.D.'nin darp ettiğini öne sürdü. Yaşanan olayın ardından başlatılan soruşturmada Aren bebek koruma altına alınırken, sanık S.D tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Sarayköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Aren bebeği temsilen avukatı Ecem Çağatay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının avukatları, sanık S.D.'nin avukatı salonda hazır bulundu.
Sanık S.D., tutuklu bulunduğu cezaevinden anne S.B.D.'nin avukatı ise SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katılırken anne S.B.D., duruşmaya katılmadı.
Narin Güran cinayetinde Diyarbakır Baro Başkanlığının davaya katılmasıyla başarılı sonuçlar elde edildiğini ve bu durumun emsal niteliğine sahip olduğunu ifade eden Denizli Baro Başkanlığı ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği davaya katılma talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti ise Denizli Baro Başkanlığı ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'nin davaya katılma talepleri suçtan zarar gören sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle reddetti.
DOKTORLAR TANIK OLDU
Aren'in vücudundaki geçmişe yönelik yaralanmaları anne S.B.D.'ye sorduklarında ısrarla darp edilmediğini yanıtını aldıklarını ifade eden Acil Servis Doktoru Neslihan Sağlam, şunları anlattı:
"Aren'in her yerinde çok sayıda darp izi mevcuttu. Uyku halindeydi, genel durumu çok kötüydü. Tomografisinde kırıkları olduğunu ve eski yaralanmaları olduğunu gördüm. İç organlarının yaralanmaması, beyin kanamasının olmaması şans eseriydi.
Çocuğun ihtiyaçlarını biz karşıladık, kendi çocuğumun kıyafetlerini getirip verdim. Anne S.B.D., sadece ara ara bize Aren'in sağlık durumunu soruyordu. İfade vermek üzere gittiğini söyledi ve bir daha hastaneye uğramadı.
Anons yapılmasına rağmen Aren'in yanına gelmedi. Anne S.B.D., bize ilk defa böyle bir olayın olduğunu, geçmişte herhangi bir darbın olmadığını söyledi. Aren'in kalçasında ve kolunda kırık olmuş ve iyileşmişti ancak daha önce bir hastaneye başvurusu yoktu.
Anne S.B.D.'ye çocuğun vücudundaki geçmişe yönelik yaralanmaları sorduğumuzda ısrarla geçmişte darp edilmediğini söyledi. Aren'in vücudundaki yaralanmalar düşme sonucu oluşan yaralanmalar değildi. Vücudunda fazlaca darp izi mevcuttu."
'TAVIRLARI SOĞUKKANLIYDI'
Acil Servis asistan doktorlarından Ömer Faruk Aytürk ise "Aren'in vücudunda morluklar mevcuttu. İlk değerlendirmeme göre kafatasında kırık olabileceğini düşündüm. Çocuğun annesine hayati tehlikesinin bulunduğunu ilettim. Anne S.B.D.'nin canı acıyan ve canı yanan anne üzüntüsü yoktu. Ne olduğunu sorduğumda, "Ne olacak, babası dövdü" dedi. Babası nerede diye sorduğumda ise "İçmiştir, evde sızmıştır" yanıtını verdi. Annenin tavırları oldukça soğukkanlıydı. Aren'in kolunda bir kırık olduğunu ve kaynama olduğunu gördük. Çocuğun vücudunda küçük küçük hem yeni hem de geçmişe ait sigara ile uyumlu yanık izleri vardı. Sırtında noktasal morluklar vardı" ifadelerini kullandı.
'ANNESİ BANA İFTİRA ATIYOR'
Suçlamaları kabul etmeyen sanık S.D., şöyle konuştu:
"Olay günü S.B.D.'nin hesabında ama bana ait olan parayla kendisine otobüs biletini ben aldım. S.B.D.'ye bilezik vermiştim, bunları da götürmüş. Ben burada tutuklu bulunduğum sürece suçsuzluğumu ispatlayamam. S.B.D., bana iftira atıyor.
Aramızda bir husumet bulunmuyor, neden yaptığını bilmiyorum. Aren'i ben darp etmedim. Serbest bırakılmayı talep ediyorum."
Anne S.B.D.'nin avukatı ise, "Adli bir vaka olduğu için anne polislerin yanına giderek ifade vermiştir. Tanıklar bu durumu Aren ile ilgilenmedi olarak anlamışlar. Daha sonra ise Aren'e kıyafet getirmek için hastaneden ayrılmıştır" diyerek savunma yaptı.
Aren bebeğin annesinin de tutuklu yargılanmasını talep eden Aren bebeğin avukatı Ecem Çağatay, şöyle konuştu:
"Yargıtay'ın emsal kararına göre kasten öldürmeye teşebbüs suçunun oluştuğunu düşünüyoruz. Mağdura sanıklar tarafından sistematik olarak şiddet uygulanmıştır. S.B.D.'nin ifadesinde çelişkiler mevcuttur. Anne koruma yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Anne bu duruma göz yummuştur. Annenin de tutuklu yargılanması kanaatindeyiz.
Bu olaylarda Aren'in şiddet görmesine göz yumulduğu aşikardır. Davanın kasten öldürmeye teşebbüsten görülmesini, eğer bu reddedilirse çocuğa eziyet suçundan sanıkların yargılanmasını ve en üst hadden cezalandırmalarını talep ediyoruz."
Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti sanık S.D.'nin tutuklu yargılanmasının devamına, S.B.D.'nin tutuklanması talebinin reddine, S.B.D.'nin tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.