Alaska’da gerçekleşen ve sonuçsuz kalan Trump-Putin zirvesine dünya liderlerinden farklı tonlarda tepkiler geldi. Kimi liderler Rusya’ya baskının artırılması gerektiğini vurgularken, bazıları diyaloğun sürmesinin önemine dikkat çekti.

Norveç: "Putin'in sözde gerekçeleri, işgalin meşrulaştırılmasıdır"

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, Putin’in Ukrayna savaşının “temel nedenleri”ne yaptığı vurgunun, aslında Rusya’nın yasadışı işgaline bir kılıf olduğunu söyledi.

“Putin bilinen argümanları yineledi. Rusya’ya açık ve net bir şekilde bedel ödetilmelidir" diyen Eide ayrıca Putin’in Avrupa ile ABD arasında bir bölünme yaratmak istediğini savunarak, “Bu motivasyona karşı uyanık olmalı, Ukrayna'nın sesine kulak vermeliyiz” ifadelerini kullandı.

Çekya: "Putin barışı değil, Batı’yı bölmeyi hedefliyor"

Çekya Savunma Bakanı Jana Cernochova, X platformunda yaptığı açıklamada, zirvenin Rusya’nın gerçek niyetlerini gözler önüne serdiğini belirtti.

“Alaska’daki Trump-Putin buluşması Ukrayna’daki savaşı bitirme konusunda temel bir ilerleme sağlamadı. Ama Putin’in barış aramadığını, Batı’nın birliğini zayıflatmaya ve propagandasını yaymaya çalıştığını net biçimde gösterdi" diyen Cernochova, Rusya’nın çatışmayı uzatarak genişleme hedeflerine ulaşmak istediğini söyledi.

Çek bakan, Batı’nın birliğini korumasının ve Ukrayna’ya desteğin sürdürülmesinin hayati olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı: “Herhangi bir ateşkes ya da barış anlaşması sadece Rusya’nın talepleriyle şekillenmemeli. Bu bizim ulusal çıkarımızdır.”

Macaristan: "Diyalog varsa umut da vardır"

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto ise farklı bir tonda açıklama yaparak zirveyi memnuniyetle karşıladı ve diyaloğun önemine dikkat çekti.

“ABD ile Rusya arasında en üst düzeyde diyalog sürdüğü sürece dünya daha güvenli bir yerdir. Her iki lidere de bu zirveyi gerçekleştirdikleri için teşekkür ediyoruz" diye konuşan Szijjarto, savaşın cephede değil, ancak müzakere masasında çözülebileceğini savunarak şu ifadeleri kullandı:

“Macaristan 3.5 yıldır bunu savunuyor. Brüksel ve savaş yanlısı Avrupalı siyasetçilerin aksine, barışın yalnızca diplomasiyle mümkün olduğuna inanıyoruz.”