19 Mart operasyonları kapsamında bazı şüpheliler 'etkin pişmanlık' hükümlerinden yararlanabilmek için ifade verdi. Bu kapsamda 4 kişi tahliye edildi.
İki ay önce de savcılıkta ifade veren Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan öğleden sonra Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi.
Savcılığa geçen Pehlivan kısa süre sonra 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçlamasıyla sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Pehlivan'ın 'etkin pişmanlık' hükümlerinden yararlanabilmek için ifade veren bazı isimlerin ifadeleri doğrultusunda bir dizi suçlamayla tutuklanması istendi.
Pehlivan hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında ise "... suç örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu hususunda somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, şüphelinin delilleri karartma, dışarıda bulunan şüphelilere, tanıklara baskı yapacağı hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunduğu..." iddiaları gerekçe gösterildi.
"İFTİRAYLA TUTUKLANDIM"
Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan tutuklandı. Pehlivan'ın tutuklanmasının ardından, sosyal medya X hesabından bir mesaj paylaşıldı. Pehlivan'ın mesajında şu ifadeler yer aldı:
- "'Suç örgütüne üye olmak' iftirasıyla tutuklandım. Oysa benim üye olduğum tek örgüt, Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu’dur. Yani bu ülkenin onurlu savunma geleneğidir. Ne bir suç yapısının, ne bir kumpas senaryosunun parçası oldum. Olmam.
- Bu açık bir yargı kumpasıdır. Tek nedeni de herkesin bildiği üzere Ekrem İmamoğlu’nun avukatlığını yapmamdır. Amaçları korkutmak, susturmak, yalnızlaştırmaktır. Boşuna uğraşıyorlar. Çünkü biz avukatlar teslim olmayız.
- İmamoğlu’na avukatlık yapmayı suç sayan bu çarpık zihniyete sesleniyorum: Eğer bu görevi 'ateşten gömlek' ilan ediyorsanız, bilin ki biz o gömleği çoktan giydik, yanmayız. Ben giderim, yerime yüzlercesi gelir. Çünkü biz haklının yanındayız. Çünkü biz eğilmeyiz, susmayız, vazgeçmeyiz. Çünkü bizim avukatlık pratiğimiz boyun eğmez."
SAVUNMASINA ULAŞILDI
Öte yandan Pehlivan'ın Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ndeki savunmasına ulaşıldı. Savunmasında, "Hiç gerçekleştirmediğim bir telefon görüşmesi üzerinden ‘tehditvari' konuştuğum yönünde bir iftira ile karşı karşıyayım" ifadelerini kullanan Pehlivan şunları söyledi:
- "Adem Soytekin'in hakkımdaki iddiaları tümüyle gerçek dışıdır. Sözde iki ayrı toplantı, biri hukuk bürosunda, diğeri İmamoğlu'nun evinde yaptığım iddia etmiş. Bu toplantılardan birinin amacı olarak da söz konusu soruşturma kapsamında kendisine avukatlık yapacak hukuk bürosunu benim ayarladığımı ileri sürmüş. Bu iddia akıl ve mantık dışıdır.
- Hukuk bürosu bildiğim kadarıyla zaten Adem Soytekin'in 10 yılı aşkın süredir avukatlığını yapmaktadır. Var olan bir hukuki ilişkiyi benim kurmuş olmam fiilen ve mantıken imkansızıdır.
- Soytekin, 19 Mart'tan önce gerçekleştirdiğini iddia ettiği hayal ürünü toplantıda, onunla konuştuktan sonra Ali Nuhoğlu hakkında tedbir kararı verildiğini söylediğimi ileri sürmüştür. Oysa, Nuhoğlu hakkında tedbir kararı 19 Mart'tan sonra verildiği basına yansımıştır."
İSTANBUL BAROSU'NDAN AÇIKLAMA
İstanbul Barosu yazılı açıklama ile Pehlivan'ın tutuklanmasına tepki gösterdi. Baronun açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
- "Av. Mehmet Pehlivan avukattır, avukatlık yapmıştır, İstanbul Barosu üyesidir! Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan hakkında İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen tutuklama kararı, avukatlık mesleğinin temel faaliyetlerinin suç sayılması ve kişi özgürlüğü ilkesinin açıkça ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.
- Anayasa’nın 19. Maddesinde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bu haksız müdahale, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin ölçütlerin belirlendiği Anayasa'nın 13. Maddesinde yer alan ölçülülük ve hakkın özüne dokunma yasağının ihlalidir.
Meslektaşımız hakkındaki tutuklama kararı, yalnızca avukatlık faaliyetlerine dayandırılmış; bu yönüyle, mesleğimizin temeli kriminalize edilmiştir!
- Tutuklama koşulları asla var olmadığı halde açıkça meslektaşımızın mesleği ve müvekkilleri tutuklama sebebi yapılmış, kişi özgürlüğünü koruyan anayasal zırh delinmiştir! Meslektaşımızın kişi özgürlüğünün bu şekilde ortadan kaldırılması, yalnızca bireysel değil; avukatlar için kurumsal ve kamusal bir ihlaldir.
- İstanbul Barosu olarak, meslektaşımızın mesleki faaliyetleri nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılmasını kabul etmiyor; bu ağır adaletsizliğin derhal sona erdirilmesini ve meslektaşımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz. Tekraren bildiririz ki; Av. Mehmet Pehlivan avukattır, avukatlık yapmıştır, İstanbul Barosu üyesidir!"
CHP'DEN PEŞ PEŞE TEPKİ
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Pehlivan’ın tutuklanmasına "Ekrem İmamoğlu’nu seçen milyonların iradesini savunan Av. Mehmet Pehlivan’ı tutuklayarak, savunma hakkına değil doğrudan halka saldırıyorsunuz! Avukatlar suç değil, savunma makamıdır! Yargıyı sopa gibi kullanan bu iktidar, hukukun terazisini değil, kendi saltanatını tartıyor. Bu kirli düzen yıkılacak, adalet kazanacak" ifadeleriyle tepki gösterdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci de Pehlivan’ın tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Çiftci, şunları söyledi:
- "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, hukukun ve demokrasinin en temel güvencelerinden biri olan savunma hakkı hedef alınarak ve avukatlık mesleğini icra ettiği için çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bu karar, sadece bir avukata değil, doğrudan hukukun üstünlüğü ilkesine ve savunma mesleğine yöneltilmiş açık bir saldırıdır.
- Avukatlık Kanunu’nda belirtildiği gibi; bir avukat hakkında, mesleki faaliyetleri nedeniyle yürütülecek herhangi bir soruşturma için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması zorunludur. Bu açık hükme rağmen, Mehmet Pehlivan hakkında Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmadan işlem yapılmış, hukuki dayanaktan yoksun bu girişim, 19 Mart darbe girişiminin bir başka ayağı olarak siyasi bir operasyona dönüştürülmüştür.
- Savunma makamı, yargının asli unsurudur. Avukatı susturmak, sanığı yalnız bırakmak, adaleti felç etmektir. Bugün Mehmet Pehlivan’a kelepçe vuranlar, aslında hukuka kelepçe vurmuştur. Amaç, 19 Mart darbe girişimine karşı direnenleri savunmasız bırakmaktır. Biliyoruz ki bu zulüm dönemi bitecek. O güne kadar bir adım geri atmayacağız. Demokrasi için, adalet için, savunma hakkı için susmayacağız."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da konuyla ilgili "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın tutuklanması yargının siyasi saiklerle hareket ettiğinin, tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğinin ilanıdır. Yargı, iktidarın muhalefeti susturmak için kullandığı bir sopaya dönüşmüştür. Savunma hakkı tutuklanamaz!" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da "Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nu sandıkta yenemeyecekleri için tutuklayan darbeciler, şimdi de avukatı Mehmet Pehlivan'ı tutukladılar! Savunma makamı, iddia makamının savlarını çürütmek için plan yapar, strateji kurar. Şüphelilere tehditle 'etkin pişmanlık' dayatmak suç değil, ama avukatın savunma yapması suç, öyle mi? Başkanlarımıza adil yargılama yok, avukatlarına savunma hakkı yok! Bu yargı değil, intikam düzenidir! Savunma susmaz, avukat teslim olmaz!" ifadesini kullandı.
"CUMHURİYET HALK PARTİSİ, REHİNE SİYASETİYLE TESLİM ALINABİLECEK BİR SİYASİ HAREKET DEĞİLDİR"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
- "İktidar, 19 Mart’ta başladığı darbe girişimini sürdürmekte inat etmektedir. En temel hukuk ilkelerinden savunma hakkının dokunulmazlığı bile ihlal edilerek Ekrem Başkanımızın avukatı Mehmet Pehlivan’ın 'sanıkların ifadelerine ulaşmaya çalıştığı' gerekçesiyle tutuklanması, tutuklu arkadaşlarımızın aile üyelerinin gözaltına alınması ve insanların tehditle iftiracılığa zorlanması, ne kadar aciz durumda olduklarının kanıtıdır.
- Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında tetikçilik yapan isimler, bugün de yeni kumpas davasının tetikçiliğini yapmaktadır. Sözde gazeteciler ekranlardan işaret etmekte, ertesi gün insanlar gözaltına alınmaktadır. Senaryo da aynıdır, oyuncular da aynıdır. Filmin sonu da aynı olacaktır.
- Ülkemizde iç huzur bırakmayan bu süreç, insanların yargıya azalmış olan güvenini tamamen ortadan kaldırmaktadır, iç cepheyi ve toplumsal birliğimizi -tam da ülkemize husumet besleyenleri sevindirecek şekilde- paramparça etmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, rehine siyasetiyle teslim alınabilecek bir siyasi hareket değildir. Türkiye, bu şımarıklığı ve keyfiyeti kaldıracak bir ülke değildir. Türkiye, kendisine biçilmeye çalışan bu deli gömleğini yırtıp atacak, cesur, adil ve yürekli insanların ülkesidir."
"AVUKATLIK SUÇ DEĞİLDİR"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Pehlivan'ın tutuklama istemiyle hakimliğe sevk edilmesine tepki göstermişti. Günaydın, "Dışarda başkan bırakmadılar, sıra avukatlarda! Avukatlık suç değildir..." demişti.
(ANKA, İHA)
İmamoğlu, DEM Parti liderleriyle görüştü: 'Üzerimize düşeni yapmaya hazırız'Gündem
İran'ı hatırlatıp sordu: 150 bin kayıp Suriyeli nerede?Gündem