Murat GÜRGEN / NEFES
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 13. toplantısında hukukçuları dinledi. Davetli sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve akademisyen hukukçuların büyük bölümü olası bir af düzenlemesine itiraz etti, onun yerine etkin pişmanlık ve denetimli serbestlik uygulamasını önerdi. DEM Partili Meral Danış Beştaş ile EMEP Genel Başkanı İskender Bayhan ise davetli hukukçuların aktardığı görüşlerinin sürecin işleyişine katkı sağlayacak yönde olmadığını söyledi.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, farklı kesimlerin görüşlerini alma faslında sona yaklaşıldığını söyledi ve “Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde bundan sonraki süreçle ilgili gerekli olan tedbirlerin, atılacak adımların çerçevesini çizen çok kapsamlı bir raporu ortaya koyarak TBMM'nin bu konularda çalışma yapmasını sağlamak üzere, tavsiyelerimizi Genel Kurul'a iletiriz” dedi.
MHP’Lİ ENSTİTÜ KOMİSYONA GELMEDİ
Komisyon, toplantının ilk oturumunda Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği ve Hukuki Araştırmalar Derneği’ni dinledi. MHP’ye yakın Türk Hukuk Enstitüsü davetli listesinde yer alsa da toplantıya katılmadı. AKP’ye yakın Hukuki Araştırmalar Derneği Terörsüz Türkiye’nin milliyetçi muhafazakar değerlerin korunması anlamına geldiğini savunurken, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği komisyonun ilk olarak umut hakkı konusunu ele almasını önerdi.
“86 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI OLMALI”
Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği Başkan Yardımcısı Kemal Akkurt, "Açılım politikaları TBMM'de iktidar cephesinin istediği anayasal düzenlemelere kurban edilmemelidir. Cumhurbaşkanı eskiden olduğu gibi TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilip, varsa partisiyle ilişkisi kesilmelidir. Cumhurbaşkanı cumhurun, yani 86 milyonun cumhurbaşkanı olmalıdır” değerlendirmesi yaptı.
KÜRTÇE SMS ÖNERİSİ
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Melih Gülseren “Bu süreçte bilgi kirliliğine karşı güven inşası için süreçle ilgili olarak Kürt kökenli vatandaşlarımıza ilgili kurumlarca Kürtçe SMS'ler gönderilebilir” dedi.
AF YERİNE DENETİMLİ SERBESTLİK
Öncelikle sosyal haklara ilişkin düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Gülseren, cezaevindeki terör hükümlülerinin tahliye edilmesinin ve af niteliği taşıyacak düzenlemelerin ise bugün için toplum tarafından kabul edilebilir olmadığını dile getirdi. Gülseren “Af veya benzeri bir mevzuat değişikliği olacaksa dahi bunlar ancak sürecin tüm aşamaları tamamlandıktan sonra uygulanabilir” dedi.
Komisyon, ikinci oturumda anayasa ve ceza hukuku profesörleri Abdurrahman Eren, Fazıl Hüsnü Erdem, İlhan Üzülmez, Mahmut Koca ve Bahri Öztürk’ü dinledi. Prof. Üzülmez ile Prof. Koca da af ve genel af düzenlemelerine olumlu bakmadıklarını anlattılar ve af yerine, etkin pişmanlık ve denetimli serbestlik düzenlemeleri yapılmasını tavsiye ettiler. Prof. Öztürk ise süreçle ilgili çerçeve tam manasıyla çizilmediğinden, hangi özel düzenlemeler yapılabileceği konusunda konuşmanın mümkün olmadığını söyledi.
İSRAİL’E SUMUD TEPKİSİ
Kurtulmuş, Gazze’ye destek için yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na müdahale eden İsrail’e de tepki gösterdi ve şunları söyledi:
- İsrail terör kuvvetlerinin müdahale ettiği yer, uluslararası sulardır. Yapılan uluslararası hukuka aykırı, insancıl hukuka aykırı, barbarca saldırılardır. Bu saldırıyla birlikte Netanyahu ve çetesi yalnızlaşmaya devam edecektir. Bir gün gelecek, bunlarla aynı karenin içinde olmamak, hatta dahası bunlarla aynı binanın içinde olmamak için bütün insanlık yarışacaktır. Ümit ediyorum ki hesabı uluslararası mahkemelerce sorulacaktır. Filoya katılan bütün aktivistlere teşekkür ediyorum. Her birisi kendi halkları tarafından birer kahraman olarak karşılanacaktır.