MAHİR BAĞIŞ / NEFES

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davada ikinci duruşma görüldü. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, beş hukukçunun hazırladığı altı sayfalık uzman görüşü sunuldu.

Prof. Dr. Metin Günday, Prof. Dr. Fahri Bakırcı, Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu, Dr. Öğretim Üyesi Abbas Kılıç ve Dr. Öğretim Üyesi Timuçin Köprülü imzalı görüşte, CHP’nin olağan ve olağanüstü kurultaylarının aykırılığıyla ilgili iddiaların, seçime ilişkin hususlarda "seçim yargısı", Anayasa’nın 68 ve 69. maddelerinde öngörülen usul ve esaslar konusunda ise anayasa yargısının konusunu oluşturacağı aktarıldı.

"DUYUMA VE TAHMİNE DAYALI İDDİALAR"

Soruşturmanın “menfaat karşılığında oy kullanıldığı” iddialarına dayandığı anımsatılan görüşte, “Heyetimiz tarafından tüm beyanlar incelenmiş ve bahsi geçen menfaat iddialarının ceza yargılamasında da özel hukuk yargılamasında da önem taşıyan delil kavramının temel özelliklerinden yoksun olduğu kanaatine varılmıştır. Öncelikle iddia sahiplerinin menfaat sağladığı iddia edilen kişi ya da kişilerle siyasi anlamda husumeti olduğu hatta bazılarının çeşitli hukuki sorunlarının olduğu anlaşılmaktadır. Kurultayda maddi menfaat sağlandığı hususundaki beyanların bir kısmının duyuma ve tahmine dayandığı da heyetimizce tespit edilmiştir” ifadesi yer aldı.

"TAMAMEN SOYUT İDDİALARA DAYANIYOR"

Mahkemeye sunulan uzman görüşünde öne çıkanlar şu şekilde:

- Şaibe iddiası, somut değil tamamen soyut iddialara dayanmaktadır. Bunun somut ve inandırıcı kanıtlarına yer verilmemiştir. Davacılar 'şaibeyi' kendi görgülerine değil, başkalarının görgüsüne dayandırmışlardır. Bütün bu açıklamalarımız uyarınca, dava dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların adeta 'şablon' ifadeler biçiminde kullanılması, cümlelerin ve ifadelerin birebir tekrar edilmiş olması, davacıların ‘Kurultay kararlarının kanuna ve tüzük hükümlerine aykırı’ olduğu inancından kaynaklanmadığını ortaya koymaktadır.

"KURULTAYA GÖLGE DÜŞÜRMEYE YÖNELİK"

Davacıların çok önemli bir davayı, soyut, inandırıcı olmaktan uzak, duyuma dayanan iddialara dayanarak açmış oldukları, Cumhuriyet Halk Partisinin yaptığı genel kurul (Kurultay) kararlarına gölge düşürmeye yönelik olduğu kanısını uyandırmaktadır.

“YA DAVAYI DEVREDİN YA GÖREVSİZLİK KARARI VERİN”

Mahkemeniz tarafından yapılabilecek iki şey bulunmaktadır: Bunlardan ilki, davanın Mahkemenizin görev alanı dışında kalması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesidir. Mahkemenizin kendisini görevli görmesi durumunda ise ikinci ihtimal, davacıların iddialarının soyut, duyuma dayalı ve yaklaşık olarak dahi ispatlanamadığından bahisle davanın reddidir.