DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i İstanbul'daki çalışma ofisinde ziyaret etti.
Hatimoğulları, Bakırhan ve Özel görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti.
Özel, 'geçmiş olsun' ve dayanışma ziyareti için DEM Partililere teşekkür etti.
Kayyum kararlarının yaygınlaşmasını eleştiren Bakırhan ise "Sessiz kalmayacağız, iktidar belediyelerle, seçilmiş iradelerle uğraşmaktan vazgeçmeli. Seçme ve seçilme hakkına saygı gösterilmeli" dedi.
Ardından sözü alan CHP lideri de şunları kayda geçirdi:
- DEM Parti'ye üyelerine, bizimle dayanışma gösterdikleri, buraya ilk kurumsal ziyareti gerçekleştirdikleri için teşekkür ediyorum. Büyük bir hukuksuzluğun, saldırının karşısındayız. Suçumuz ne diye bakarsak kaybetmeyi kabullenmiyoruz. Bu bina kazanan bir binaya dönüştü. Bu bina AKP karşısında en büyük zaferi kazandı.
- Bu binanın kendisi davalık. İl kongresi davalık... Partinin kedisi var Şanslı, onu da veterinerlik yaptılar. Bu kadar husumet-düşmanlık ne için niye yapılıyor? Seçim kazanıyoruz, teslim olmuyoruz, baş eğmiyoruz diye.
"MEŞRU MÜDAFAA"
- Bu ziyaretten 2.5 saat öncesine kadar her odasında polisler vardı. Binamız işgal altındaydı. Binaya 9 kere reddedilmiş, 10'uncusu zorla bulunmuş, 15 gün önce kayyuma yakın bir avukat tarafından tarif edilen başvuru yaptırılmış, daha sonra kayyum atanmış buna karşı İstanbul'da CHP bir bütün olarak itiraz etmiş. Geçen seçimin 310'a 290'lık rekabetinden 580 delegenin tamamının imzasıyla kayyuma karşı kongre istiyoruz denmiş. Partiden atılmış bir grubun bu binaya yollanması, kayyum heyetine görev yaptırılmaya çalışıldı. Biz baba evine davette bulunduk. Bu davet beş bin polisle, on binlerce bariyerle ablukaya alındı.
- Ablukanın bir benzeri terör eylemlerine karşı alınsaydı, Gar Katliamı'nda alınsaydı 104 canımız gitmezdi mesela. Bahçeli 'Sokakları mı karıştıracaksınız?' diyor. Bizim niyetimiz sokağı karıştırmak değil haneye tecavüze mani olmaktır. Buradaki direnişin hukuktaki ve vicdandaki adı meşru müdafaadır.
"İÇİŞLERİ BAKANI TALİMAT VERDİ"
- AKP'lilere, MHP'lilere soralım. Ne yapacaksınız kapıda çiçek yaptırıp partiyi siz mi yönetin diyeceksiniz? Bahçeli'nin, il başkanınızın yerine bir hakim birini yollamaya çalışıyor. Ne yapacaksınız? Direnmeyecek misiniz? Bu işleri kimseyi basite almasın. Arkadaşlarımız kimsenin burnunu kanatmadı ama ölmeyi dahi göze aldılar. Biber gazı daha binadan yeni yeni çıkıyor. Bina zaten CHP'ye kayıtlı. Tapusu Genel Merkez'de. Elbette burasını kayyuma vermeyeceğiz.
- Halen daha İstanbul Valisi bir şey diyemeyince Ankara'ya yazdı. İçişleri Bakanı'nın talimatıyla adres değişikliğini sisteme girmiyorlar. Başta polisin dışarı çıkması lazım hepsi vatan evladı ama burada hukuksuz bir işgale ve anayasal suça alet ediliyorlar. İşgal fiilen sonlandı, ilerleyen saatlerde binanın genel merkez çalışma ofisi olduğu valilik kayıtlarına da girerek sorun çözülecek.
BAHÇELİ'YE SOKAK YANITI
(Hayatı durduracak barışçıl eylemler) Genel merkeze kayyum atanırsa hayatı durdururuz dedim. Bugün Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi karar verdi. Mahkeme kesin karar verdi. Olması gereken 'karar' olduğu için tedbirin ortadan kalkmasıdır. Göreceğiz bakalım ne yapacağını? YSK 45'e (asliye mahkemesi), bu hakime tam kanunsuz yaptığın (ilçe kongrelerinin iptali) işler dedi.
- 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, kendisini, onu okutan hocaları ve torunları huzurunda onu mahcup edecek bir talimatı yerine getiriyor. Talimatı vereni biliyoruz. YSK kördüğümün nasıl çözüleceğini zaten gösterdi. Yapılanların hepsi şu sokakta 'yapılanlar doğru' diyen AKP'li-MHP'li bulmak mümkün değil. Bu yolu açarsanız iktidara gelen bir hakim bulup muhalefetin canına okur. Siyasete bu kadar ağır müdahale eden bir gencecik hakim iktidar değiştiğinde bu sicilin kendisini bu meslekte nereye getireceğini görmüyor mu?
- İçişleri Bakanı akılalmaz bir adam. Cıva, durmaz yerinde döner durur. Her kriz döneminde savrulup duruyor.
"CHP OLMASI GEREKEN YERDE OLACAK"
- Olmayacak işi oldurmaya çalıştılar, bu zulümlerle mücadelemizi durduramazlar. Bizi majestelerinin muhalefet partisi yapamazlar. Bizi iktidar umudu olmayan bir partiye dönüştüremezler. CHP olması gereken yerde duracak, konuşması gereken yerde konuşacak. Tayyip Erdoğan'ın ve onun Saray'daki tasarımcılarının bize çizdiği çerçevenin içinde değil kendi belirlediğiniz çerçevenin içinde siyaset yapacağız. CHP, bariyerlenemez...