Ortalık toz duman.
Yasa dışı bahis, uyuşturucu, kara para operasyonları arka arkaya sürerken siyasetin gündemi de “Terörsüz Türkiye” ve “Ekonomi.” Peki yıl biterken yapılan anketler ne diyor? Murat Karan’ın yönettiği AREA Araştırma Şirketi’nin 18 Aralık-23 Aralık 2025 tarihleri arasında 2 bin kişi üzerinden yaptığı ankette çarpıcı sonuçlar var.
Önce kararsızlar dağıtılmadan önceki duruma bakalım.
CHP yüzde 25, AKP yüzde 25, DEM Parti yüzde 7.2, İYİ Parti yüzde 6.6, MHP yüzde 5.2, Zafer Partisi yüzde 3.7, Anahtar Parti yüzde 3.4 , YRP yüzde 1.7, diğer 2.6. Burada kararsızların oy oranı önemli. Kararsız/Hiçbiri diyenlerin oranı yüzde 19.6.
Peki kararsızlar dağıtıldıktan sonra durum ne?
CHP ve AKP’nin oyları eşit: Yüzde 31.1. DEM Parti yüzde 9, İYİ Parti 8.2, MHP yüzde 6.5, Zafer Partisi 4.6, Anahtar Parti yüzde 4.2, YRP yüzde 2.1, diğer yüzde 3.2.

İstatistik anlamda ocak ayından aralık ayına kadar geçen sürece dağılım bize ne ifade ediyor?
AKP, ocak ayında yüzde 29.3, aralık ayında yüzde 31.1.
CHP, ocak ayında 29.1, aralık ayında 31.1. Bu arada CHP’ye bir not düşelim: Nisan yüzde 35, mayıs yüzde 34.1 ve haziran ayında 34.6 ilen temmuz ayında 30.8’e, ağustos ayında yüzde 30.9’a düşüyor. Sonrasında da küçük artışlar yaşanıyor.
MHP’ye baktığımızda, ocak ayında 9.5, şubat ayında 9.1, mayıs ayında 9.3. Sonrasında, ekim ayına kadar yüzde 7.6’yla yüzde 9 arasında gidip gelen bir oy grafiği görüyoruz. Ancak… İmralı’ya gidiş süreciyle birlikte kasım ayında MHP’nin oyları kasım ayında yüzde 6.1’e iniyor ve aralık ayında da yüzde 6.5’a yükseliyor.
Burada en dikkat çekici parti ise Müsavat Dervişoğlu’nun İYİ Parti’si. İYİ Parti ocak ayından kasım ayına kadar yüzde 6.6 ile yüzde 7.6 arasında oy alıyor. Aralık ayındaysa bu rakam yüzde 8.2’ye çıkıyor. “İmralı” ve “Terörsüz Türkiye” sürecinin etkisiyle birlikte Dervişoğlu’nun izlediği “Cumhuriyetçi/Milliyetçi” çizginin etkisi olduğu değerlendiriliyor.
Yine DEM Parti’nin ocak ayından kasım ayına kadarki süreçte oy oranı yüzde 8.1’le 10.9 arasında gidip geliyor. Aralık ayında da yüzde 9’a oturmuş durumda.
Anahtar Parti’nin de ocak ayında 2.4 aldığı izlenirken aralık ayında 4.2 olması çarpıcı bir sonuç.
Zafer Partisi de ocak ayında 7.6 alırken nisan ayında düşüşe geçiyor. Temmuz’da 4.1’i gören Zafer Partisi aralık ayında 4.6’yla oylarını artırma eğilimine girmiş.
Yavaş, Erdoğan ve İmamoğlu beğenisi
26 ilde yapılan AREA araştırmasında “Kendinizi hangi sosyo-politik kimlikle tanımlarsınız?” sorusuna verilen yanıtlara da bakalım.
Atatürkçü yüzde 30.4,
Türk milliyetçisi yüzde 30.2,
Muhafazakar yüzde 13.7,
Sosyal Demokrat yüzde 9.8,
İslamcı yüzde 5.6,
Sosyalist yüzde 4.6,
Ülkücü yüzde 3.1,
Kürt milliyetçisi yüzde 2.6.
Bu noktada; kendisini Atatürkçü ve Türk milliyetçisi diye tanımlayanların toplamının yüzde 60.6 olması da önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir fikir veriyor. “Yüzde 50 artı bir”e ulaşmak isteyen adayların üzerinde düşünmesi gereken rakamlar diyebiliriz.
Bir soru da şu: “Aşağıda belirtilen siyasetçilerle ilgili genel olarak kanaatiniz (olumlu/olumsuz) nedir?”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yüzde 57.5,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yüzde 48.2,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yüzde 44.8,
CHP Genel Başkanı Özgür Özel yüzde 42,
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yüzde 38.6.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu yüzde 38.1
Sadettin Saran’dan yakın çevresine: Mücadele edeceğim
Şimdi gelelim tartışmasının süreceği bir konuya.
Uyuşturucu soruşturması kapsamında, Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın saç örneğinde kokain ve metabolitleri testinin pozitif olduğu belirlendi. Rapor, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Saran da önce açıklama yaptı ve “Her şeyden önce açık ve net biçimde ifade etmek isterim ki; Adli Tıp Kurumu testi sonucunda pozitif çıktığı iddia edilen maddeyi hayatım boyunca kullanmadım. Bırakın kullanmayı, söz konusu maddeyi yakından görmüşlüğüm dahi bulunmamaktadır” dedi. Fenerbahçe Başkanı dün öğlen saatlerinden de özel bir laboratuvara giderek test verdi.
Peki Saran “istifa” konusunda ne düşünüyor?
Önceli akşam Türkiye Kupası’nda, Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçını izleyen Saran’ın maçtan önce kulübün önde gelen isimleriyle ve yakın çevresiyle görüş alış verişinde bulunduğunu öğrendim. Sadettin Saran’ın bu görüşmelerde “Sonuç ne çıkarsa çıksın istifayı düşünmüyorum, mücadele edeceğim” dediği ve bu konuda kararlı olduğu ifade edildi. Hatta ara transferde önemli iki oyuncu alacağını da söylediği belirtildi.
Peki camia ne diyor?
Kadıköy’deki maçta “Dik dur eğilme” pankartı açıldığını herkes gördü ve sosyal medyada da “Başkan seninleyiz” mesajlarının atıldığına şahit olduk. Şimdi gelinen noktada Saran’ın özel bir laboratuvarda yaptığı testin sonuçları beklenecek. Fenerbahçe Tüzüğü’ne göre, uyuşturucu kullanımı iddiası veya soruşturma tek başına üyeliği sona erdirmiyor. Kesinleşmiş bir mahkumiyet halinde, ilgili kişi tüzükte aranan üyelik şartlarını kaybetmiş sayılıyor. Bu nedenle davanın sonucu beklenecek. Bu arada bir tutuklama olursa ne olabilir? O zaman Fenerbahçe’de adayların ortaya çıkma ihtimali daha güçlü.
Bu arada Fenerbahçe’nin eski başkanlarından Aziz Yıldırım da Oda Tv’de çıkan bir haber üzerine açıklama yaptı. Yıldırım açıklamasında, “Aziz Yıldırım cephesi Saran’a çağrı yaptı: Çekil yerine Şekip Mosturoğlu gelsin…” başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığını belirtti: “Odatv isimli internet sitesinde yer alan bir haberin içerisinde, ‘Aziz Yıldırım cephesi Saran’a çağrı yaptı: “Çekil yerine Şekip Mosturoğlu gelsin…’ şeklinde yalan bir haber almaktadır. Ben bir çağrı yapacaksam bunu açık açık kamuoyuna yaparım. Ne benden ne de bana yakın olan insanlardan mevcut başkan ya da yönetime böyle bir çağrı yapılmamıştır. Tamamen hayal ürünü olan bu ve bu tip haberlere itibar edilmemesini kamuoyundan rica ederim.”
Sonuçta; Fenerbahçe’yi hareketli günler bekliyor.