ANALİZ

Biri bana “bekleniyor muydu?” diye sorarsa kesinlikle “evet bekleniyordu” cevabını verirdim.

Nihayet bu beklenen de gerçekleşti ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine ikinci büyük operasyon yapıldı.

Bu operasyonla İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tüm yönetim kademeleri gözaltına alındı.

Ana operasyon İSKİ üzeninden yapıldı ama gözaltına alınanlar arasında istifa eden genel sekreter, genel sekreter yardımcıları, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün yetkilileri, zabıta müdürleri de var.

Belediyenin en güçlü isimlerinden Murat Ongun’un eşi ile İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nun kardeşi de gözaltına alınalar listesinde.

Böylelikle Büyükşehir yönetimi de fiilen iktidarın kontrolüne girmiş oldu.

Adliyeden aldığım bilgilere göre İmamoğlu operasyonunu yürüten savcılara dünden itibaren 8 savcı daha eklendi.

Şimdi sıranın İGDAŞ’a geldiği belirtiliyor.

İGDAŞ’ın da yönetiminin bertaraf edilmesi halinde belediye tümüyle AKP’nin eline geçmiş olacak.

Erdoğan 6 yıldır büyük öfke içinde İstanbul’u kaybetmenin ve kaynaklara ulaşamamanın sıkıntısını yaşıyordu.

Açıkça yazmalıyım ki belediyeye kayyım atanmasından bile daha etkili bir operasyondur bu.

Henüz İstanbul’da adını bile milyonlarca kişinin bilmediği bir CHP’li belediye başkanının bu durumla baş etmesi ve denetimi elinde tutması pek mümkün değildir.

Tabii bu operasyon ve arkasından dün bütün yandaş kanallarda yapılan yayınlara bakınca olağanüstü bir kirletme ve algı operasyonunun da başladığı anlaşılıyor.

Amaç CHP’yi halkın gözünden iyice düşürmek ve erken seçim çağrılarına bir son vermek.

İşte bu aşamada CHP’nin çok soğukkanlı davranması ve sürecin kontrolünü elinden kaçırmaması, hem kent mitinglerine hem de siyasi ve hukuksal savaşa aralıksız devam etmesi gerekiyor.

Günün tesadüfü

İSKİ operasyonu tam da İSKİ'nin Kanal İstanbul bölgesindeki inşaatları durdurma kararını verdikten bir gün sonra yapıldı.

YENİ ÖĞRENDİM

Mili Piyango bayileri çok dertli

Biliyorsunuz CHP’nin
boykot listesinde
Demirören grubuna dahil olan Milli
Piyango
da var.

Ancak bu boykotta küçük bir sorun var.

Önceki gün Milli Piyango Bayileri Meslek Odası Başkanı ile konuştum.

“Özgür Bey’in boykot çağrıları çok doğru, ancak Milli Piyango’ya boykotun fazla bir anlamı yok, üstelik zaten çok azalan bayi sayımız adeta açlığa mahkum edildi” dedi.

“Neden?” diye sordum.

Şöyle anlattı;

“Milli Piyango en eski piyango kuruluşu, milli kuruluş. İktidar bu güzide kuruluşu sattı. Ama alan grubun en az kazancı Milli Piyango’dan. Millet sembol olarak gördüğü Milli Piyango biletini almıyor ama şirketin diğer oyunları bütün hızıyla devam ediyor. Hele internet üzerinden oynanan oyunlarda bir azalma yok. Milletin aklına Milli Piyango deyince lotolar, şans topları ve sanal oyunlar gelmiyor.”

Haksız mı? Galiba haklı, öyle değil mi?

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Ondan ancak AKP’ye sağlık bakanı olur

Gazeteci Erdem Beliğ Zaman’ın pazar için gönderdiği iğnelemeleri sunuyorum;

İstanbul’da çarşamba günü meydana gelen 6.2’lik deprem sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık taş üstüne taş koymanın vakti geldi...” demiş… E yirmi küsur yıldır memleketi sanki onlar yönetmiyor! Divan edebiyatından şu beyti kendilerine hediye ediyorum:

Erişir menzil-i maksuduna aheste giden,

Tir-i reftar olanın payine damen dolanır!

Çeviri: Gideceği yere yavaş giden salimen ulaşır, acele edenin ayaklarına şeytan dolanır!

***

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “evlenip de çocuk yapmayan çiftlerden aile olmaz, olsa olsa karı koca olur” dedi… Kemal Memişoğlu gibilerden de hiçbir cacık olmaz, olsa olsa AKP hükümetlerinden birinde sağlık bakanı olur!

ÇOK GÜLDÜM

Sanki senin cep telefonun yok

Bu pazar için gönderdiği fıkraya “Depremden bunaldık, e hava da pek iyi değil, biraz gülelim” notu eklemiş Yıldırım Tuna.

Fıkra çok komik ama siz yine de çocuklarınızın yanında yüksek sesle okumayın veya yüksek sesle kahkaha atmayın;

Gümrük memuru kadının çantasında yapay erkeklik organı bulunca

“Evli misiniz?..” diye sormuş,

“Evet?..”

“O zaman bu ne?..”

“Evinizde sabit hatlı bir telefonunuz var mı?..” diye sormuş kadın sinirlenerek.

“Evet var?..”

“O zaman sen niye yanında cep telefonu taşıyorsun?..”