ANALİZ

Saray CHP’yi yerle bir etmeye kararlı.

Bu uğurda devletin tüm gücünü kullanıyor.

İstanbul kongresinin iptali Özgür Özel’in kazandığı büyük kurultayın da iptalinin habercisidir.

CHP yönetimi ve CHP’ye oy verenlerin büyük çoğunluğu bu operasyona çok öfkeli.

Parti yönetimini toplayan Özgür Özel ilk kararları açıkladı.

İstanbul kongresinin iptali yok sayılacak.

Özgür Çelik il başkanıdır.

Herhangi bir partili kayyım olmayı kabul ederse kesin ihraç edilecek.

Karar tanınmayacağı için İstanbul İl merkezi terkedilmeyecek ve kayyım içeri sokulmayacak.

Bu kararların arkasında durulabilirse gerçekten çok etkili olur.

Ancak bunun için çok güçlü bir halk desteği gerekli.

Sarayın uygulamaları hukuka uygun olmayabilir ama mahkeme kararlarını sadece lafla tanımamak sonucu çok fazla değiştirmeyecektir.

Eğer CHP yönetimi başta İstanbul olmak üzere ülkenin bütün büyük kentlerinde halkı ayağa kaldıramazsa hüsrana uğrayabilir.

Bundan da en büyük zararı CHP görecektir kuşkusuz.

Atalarımızın söylediği “Büyük loksa yut büyük laf söyleme” özdeyişi tam da bugünü anlatmaktadır.

ÖNERİ

2017 referandumunu iptal ettirin

Saray mahkemesinin İstanbul il kongresi için aldığı iptal kararı seçimlerle ilgili yepyeni bir çığır açtı.

Eğer bir kongre iki yıl sonra YSK’nın “seçimler yapılmış ve yönetim belirlenmiştir” onayına rağmen değiştirilebiliyorsa başka seçim kararları da değiştirilebilir demektir.

O halde CHP hukukçuları “tek adam sorununu” başımıza saran 2017 referandumunu iptal ettirmek için bütün güçlerini kullanmalıdır.

Çünkü o seçimlerde YSK meclis iradesini hiçe sayarak sayıma beş kala kural değiştirmiş ve mühürsüz zarfların da sayılmasına karar vermişti.

Bu kadar açık bir ihlal gündeme getirilirse saray mahkemeleri bile ne yapacaklarını şaşıracaktır.

GÜNÜN SÖZÜ

2 Özgür’den biri görevden alındı...

Özgür Çelik’ten sonra sıra 2. Özgür’e mi geldi?

Özgür Özel de gitse, CHP kalıcıdır!..

Ahmet ÜSTÜN

KOMİK

Adalet bakanı yine kafa buldu

Hep yazıyorum ve söylüyorum ya, ben bu adalet bakanına bayılıyorum.

Gün sekmiyor ki bu kişi “Türkiye bir hukuk devletidir” demesin.

Nasıl gülme alıyor beni anlatamam.

İşte bu bakan şimdi de CHP İstanbul il kongresinin iptali hakkında “Verilen karar bir tedbir kararı. Ankara’da yürüyen soruşturma ve İstanbul’da yürüyen soruşturma, kurultayda maddi menfaat temini, delegelerin iradelerinin etkilendiğine yönelik iddialar, tüm bunların yaklaşık ispat şartını oluşturduğu gerekçesiyle mahkemenin vermiş olduğu bir tedbir kararı söz konusu” demiş.

Yani “Durum telaşlanmayın itiraz edin, reddedilirse istinaf yolu var” falan diyor.

“Türkiye bir hukuk devleti” ya itiraz edilince mahkeme düzgün karar alabilir tabii.

Yersek.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Peki Hikmet Çetin kayyım olursa?

Tam da İstanbul il yönetiminin görevden alındığı gün CHP’nin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti.

Dişe dokunur bir açıklama yapılmadığı için doğal olarak bazı dedikodular yayıldı.

Diyorlar ki “Hikmet Çetin Bahçeli’ye ‘eğer CHP’ye kayyım atanacaksa bu ben olmalıyım’ demiş.”

İyi de Özgür Özel’in net açıklaması var; “Eğer bir CHP’li kayyım olmayı kabul ederse derhal kesin ihraç edeceğiz.”

Bu durumda velevki 15 Eylül’de CHP’ye kayyım olarak Hikmet Çetin atandı, hemen ihraç mı edilecek?

Hikmet Çetin genel başkan Özel’in çok sıkı bir destekçisi, ne olacak bu durumda?

Bİ SOR BAKALIM

Netanyahu’ya umut hakkı doğar mı?

Bir okurum yazmış, okurken çok güldüm.

Diyor ki “Netanyahu en az 40 bin kişinin ölümünden sorumlu. Bu nedenle iktidarımız başta Erdoğan olmak üzere İsrail başbakanına ateş püskürüyor. Ama öte yandan yine en az 40 bin kişinin ölümünden sorumlu olan Abdullah Öcalan’ı ise neredeyse omuzlarda taşıyorlar.

İnsanın aklına ister istemez Netanyahu için de bir gün “umut hakkı” talebi gelebilir mi sorusu geliyor.