MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

İstanbul’da korkunç bir olay yaşandı.

Çalık Holding’in Şişli’deki merkez binası önüne gelen bir kişi yıllardır hak ettiği tazminatı alamadığını söyleyerek yetkililerle görüşmek istedi.

Erol Eğrek adlı işçi içeri alınmayınca yanında getirdiği ruhsatlı tabancayı çıkararak havaya üç el ateş etti ve intihar edeceğini söyledi.

Holdingin korumaları ise Eğrek’in elindeki silahı almayı
başardı ama ne olduysa ondan sonra oldu.

Korumalar tabancalı işçiyi dakikalarca tekme tokat dövdü.

Bir süre sonra hastaneye götürülen Erol Eğrek burada hayatını kaybetti.

Çalık Holding yönetimi ise alel acele bir açıklama yayınlayarak söz konusu kişinin tüm haklarını aldığını ama 10 yıldır yargıyı sürekli meşgul ettiğini ileri sürdü.

Çalık açıklamasında Erol Eğrek’in ölüm nedeninin daha sonra geçirdiği kalp krizi olduğu iddia edildi.

Ne kadar kolay değil m?

Arkasına iktidarı alan zenginler ölümlü bir olaydan bile hiçbir vicdani sorumluluk duymadan kolayca sıyrılacaklarını düşünüyorlar.

Oysa sorumlu sadece gözaltına alınan korumalar değildir.

Korumalar bu kadar vahşice hareket edebilecek cesareti herhalde patronlarından alıyorlardır.

Demek ki patronlar “Buraya yaklaşan olursa ne yapabiliyorsanız yapın” talimatı vermişler.

Çalık Holding yönetimi bu işte azmettirici konumundadır.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

AKP’li olunca kurtulmak kolay

Sarayın İmamoğlu operasyonunda yol kazaları da yaşanıyor.

Her nasılsa operasyon sırasında AKP’li olduğu bilinen bir büyük holding patronu hakkında da tutuklama kararı verilmişti.

Muhtemelen haber duyulunca AKP’de bir öfke oluştu.

Gülaylar Altın, Nişantaşı City’s ve Meydan AVM gibi birçok markanın sahibi Mehmet İlhan Gülay hakkında tutuklama kararı verilince hemen harekete geçildi.

İlhan Gülay hapse hiç girmeden aynı gün içinde üç kez savcı önüne çıkıp ifade verdi.

Bu üç yeni ifadede daha önce adlarını söylediği bazı AKP’lilerin adını çıkaran Gülay tutuklanmaktan kurtuldu ve serbest bırakıldı.

Elbette hakkında suçlama yapılanların tutuklu olarak yargılanmasından yana değilim.

Ancak bu çifte standart Türkiye’de yargının bağımsız olmadığının bir kanıtı değil mi?

Bu serbest bırakma olayı İmamoğlu operasyonunun bir yolsuzluğun hesabının sorulması değil CHP’yi kirletme amacı taşıdığı net biçimde ortaya çıkmıştır.

GÜNÜN SORUSU:

PKK’yı PKK’lılar mı kurdu ki feshetmeyi PKK’lılar yapıyor?

İRONİ

DEM Parti ayakta alkışlanmalı

Yandaş medyayı izleyince “barış” adı verilen sürecin haritasını çıkarmak çok
kolay oldu.

DEM Parti buna göre müthiş bir fedakârlık yapmış.

Hiçbir pazarlık yapmamışlar.

Hiçbir şart öne sürmemişler.

Hiçbir talepleri olmamış.

Sarayın “PKK silah bırakacak o kadar” talimatına aynen uymuşlar.

Kuzu kuzu istenilen her şeyi yapmışlar.

Bu alkışlanmaz mı?

ÇOK GÜLDÜM

Berbat ekonominin görünür kanıtı

Pazar fıkrası yine Yıldırım Tuna’dan geldi.

Adam kahvaltıda sabah gazetesine göz gezdirirken “Hanım. Şu haberlere bak, Ekonomi ayvayı yemiş..!” diye bağırmış.

“E zaten pek iyi olmadığı biliniyordu” diye cevap vermiş karısı umursamaz bir ses tonuyla.

“Yok, yok… Bu son göstergeler bir felaket” demiş adam, “CEO’lar artık aralarında minyatür golf oynamaya başlamışlar, 2 TIR dolusu vatandaşımız gizlice başka bir ülkeye girerken yakalanmış, büyük holdingler yönetim kurulunda yer alan siyasileri işten çıkarmışlar, Ekonomi Bakanı borç para bulmak için gittiği Londra’da kaldığı otel odasını Hazine Bakanı ile paylaşmış, zengin aileler Filipinli bebek bakıcılarını kovup çocuklarının isimlerini öğrenmeye başlamışlar. Durum berbat yani.”

SOSYAL MEDYADAN

MHP’lilere sormak istiyorum; Bahçeli Sırrı Süreyya Önder’in fotoğrafını okşarken ne hissettiniz?