MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Size geçen yıldan kalma üç haber sunuyorum
İlk haber 27 ocak 2024’ten.
“ABD hükümeti, Türkiye’ye F-16 jetlerinin satılmasına onay verdi. 23 milyar dolar değerinde bir anlaşmayı işaret eden bu karar, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye’nin 40 adet yeni F-16 alacağı, halihazırda elinde bulunan 79 tanesinin ise yenileneceği belirtildi.”
İkinci haber 6 Haziran 2024 tarihli;
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin ABD’den F-16 savaş uçakları alımı için teklif ve kabul mektubu imzalayıp imzaladığını duyurdu. Bakanlık Sözcüsü Matthew Miller, “Türkiye, F-16 alımı için teklif ve kabul mektubunu imzaladı. Bu satış, NATO ile ortak operasyon kabiliyetine bir yatırımdır ve ABD, Türkiye ve NATO ittifakının güvenlik çıkarlarını destekleyecektir. Bu satışın sonuca ulaşması biraz zaman aldı” dedi.
Ve üçüncü haber 13 haziran 2024’ten.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, “F-16’larla ilgili sözleşmeler imzalanmıştır, detayları üzerindeki çalışmalar karşılıklı heyetler arasında görüşmeler vasıtasıyla sürdürülmektedir. Detaylar üzerinde verilecek kararlar sonrasında ortaya çıkacak ayrıntılar bilahare kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
Ve geldik günümüze.
Amerika’ya büyük umutlarla giden Erdoğan F-16’ları almak ve F-35 projesine yeniden girmek için ABD Başkanı Trump’la görüşecek.
F-16 sorunu çözülmemiş miydi?
O haberler gerçek değil miydi?
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Bu nasıl bir çelişkidir böyle?
Kamuoyunda yapılan araştırmalarda Gazze konusunda İsrail dışındaki en büyük sorumlu Amerika olarak gösteriliyor.
Yapılan tüm araştırmalarda Amerika “en sevimsiz en sevilmeyen” ülke olarak karşımıza çıkıyor.
Hele AKP zihniyetine oy veren seçmenler arasında bu görüş daha da yoğunluk kazanıyor.
Aynı kesimde Gazze konusundaki en şahin lider olarak ise Erdoğan görülüyor.
En İsrail yanlısı lider ile en İsrail karşıtı lider New York’ta yan yana oturup 8 ülke ile Gazze konusunda bir toplantı yapıyor Türkiye’de alkış kıyamet kopuyor.
“Erdoğan ile Trump yan yana oturdu” başlıkları manşetleri süslüyor.
Erdoğan sanki İsrail’e cesaret veren, katliama destek olan Trump değilmiş gibi “çok verimli bir toplantı oldu” diyor.
Yine alkış kıyamet.
Bu çelişkiye aklı eren var mı?
GÜNÜN SÖZÜ
Yoldaşının, “Ankara’yı parsel parsel sattın” dediği İ. Melih Gökçek, ABB operasyonunu saatler önceden duyurmuş...
Ne var bunda?
Ben mi duyuracaktım!.. AHMET ÜSTÜN
Bİ SOR BAKALIM
Erdoğan Trump’tan ne koparacak?
Saray için tarihi gün geldi çattı.
Bir yıllık üstün çabalar sonunda Erdoğan Beyaz Saray’da Trump’la bir görüşme ayarladı.
Bugün akşam saatlerinde bu görüşme gerçekleşecek.
Saray ve yandaş medya bu görüşmeden çok umutlu, diyorlar ki “Erdoğan tarih yazacak.”
İyi de Erdoğan Trump’tan ne isteyebilir, Trump ne verirse saray çok mutlu olur?
Şu ana kadar alabileceklerimizle ilgili tek satır bile yok buna karşı milyarlarca Dolarlık Boeing anlaşması imzalanabileceği söyleniyor.
Çok merak ediyorum, Trump üstelik medyanın önünde “Benimle görüşmeyi çok istediniz, söyleyin bakalım ne istiyorsunuz” diye sorsa cevap ne olacak?
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Rubio’nun sözlerine neden sessiz kalındı?
Amerika dışişleri bakanı Rubio Erdoğan’ın Foxnews kanalına verdiği demece karşılık olarak “Yabancı ülke liderleri Trump’la görüşmek için yalvarıyor. Erdoğan da Beyaz Saray’a geliyor” dedi.
Bu sözler yandaş medyada “Küstah Rubio” başlıklarıyla yer buldu.
Ama nedense bizim Dışişleri bakanı “küstah” olarak nitelenen bu sözlere karşı tek kelime bile etmedi.
Neden acaba?
Beyaz Saray’a gitmeden ve iç politikada kullanılabilecek bir şov yapmadan önce Trump’ı kızdırmak mı istemediler yoksa.