ANALİZ

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya 63’üncü kuruluş yıldönümü töreninde AKP genel başkanı Erdoğan’ın gözünün içine baka baka öyle sözler söyledi ki, yenilir yutulur gibi değil.

Bağımsız ve tarafsız yargının çok önemli olduğunu vurgulayan Özkaya, “Hiçbir neden, hâkim ve savcıları, hakkı ayakta tutmaktan asla alıkoymamalı; adaletsiz davranmaya yöneltmemelidir. Kanaatimizce, adaletle hükmedilmeyen yerlerde kargaşa olur, düzen ortadan kalkar, herkes kendini haklı görmeye başlar” dedi.

Konuşmanın bundan sonraki bölümü ise çok önemli.

Çünkü Özkaya tamamen dini motiflerle süslediği konuşmasında “yapılan haksızlıkların ölümden sonra sorulacağını” dile getirdi.

Bakın aynen şunu söyledi;

“Bir gün mutlaka mizan kurulacak, bütün defterler dürülecek, hesabı bizlerden sorulacak. Hâl böyle olunca o günler gelmeden bugünün kıymetini bilelim, uygulamada adalet ve hukuk devleti ilkesine ilişkin kazanımlarımızı titizlikle muhafaza etmeye çalışalım.”

Anayasa Mahkemesi Başkanı adalet örneğini günün koşullarına uyarak “dini gönderme” ile vermiş.

Ama herkes biliyor ki bu mesaj aslında dünyevi.

Peki Erdoğan ve ekibi bu mesajı anlamış mıdır?

Bana göre “Burada hesap sorumasın da gerisi bizim işimiz” demişlerdir

ŞAŞIRDIM

Yine tehlikeli sularda geziyoruz

Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim giderek artıyor hata bazı bölgelerde çatışma haberleri de geliyor.

Tam bu aşamada “1Pakistan_Army” adlı bir twit hesabından çok ilginç bir paylaşım yapıldı.

Mesaj aynen şöyle;

“Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 (68-01606) uçağı Pakistan’a indi. Uçuş #Türkiye noktasından başladı, kargo muhtemelen hafif silahlar, insansız hava araçları, EW sistemleri, muhtemelen MANPAD’ler veya ATGM’ler içeriyorb Zamanlama Pakistan ve Hindistan arasındaki çatışmalarla çakışıyor Türkiye sessiz ama gerçek destek gösteriyor. Bizi izlemeye devam edin.”

Bu hesap muhtemelen resmi değil ama dünyaya Pakistan ordusundan mesajlar veriyor.

Olası bir savaşta Pakistan’dan yana olmamız doğal karşılanabilir ama savaşa silah ve mühimmat göndermek iktidarın kendi kafasına göre karar vereceği bir konu değildir ve olamaz.

Tehlikeli sularda yüzmek yerine konunun Meclis’te tartışılması gerekir.

BUNU YAZMAK GEREK

PKK Apo’ya özgürlükten vazgeçti

Açılım sürecinde son noktaya gelindiği söyleniyor.

Hatta AKP sözcüsü “bu ayın sonuna kadar bir karar çıkacağını” duyurmuştu. Tam bu aşamada PKK’nın yönetim kadrosundan bir açıklama geldi.

Açıklamada şöyle deniyor;

“Önder Apo’nun 27 Şubat tarihli ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını’ tümüyle sahiplendik ve geçen iki aylık süre içinde de doğru anlamaya ve başarılı uygulamaya çalıştık. DEM Parti İmralı Heyeti iyimser açıklamalar yapıyor. Önder Apo’nun umutlu olduğunu ve çalışmalarını sürdürdüğünü duyuyoruz. Fakat 27 Şubat tarihli Çağrı’da belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey henüz yok. Bu durumun değişmesini, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz.”

Buradan iki sonuç çıkıyor.

BİRİNCİSİ: Terör örgütünün yönetim kademesi şartlara uymaya hazır ama AKP’den henüz bir adım atılmış değil.

İKİNCİSİ: Apo’nun serbest bırakılması talebinden vazgeçilmiş, İmralı’da rahat bir hayat sürmesi isteniyor.

AÇIKLAMA

Çok önemli bir duyuru

Bir süredir tam 3 yıl önce yayınladığım bir youtube konuşması AKP trolleri tarafından istismar edilerek ve montajlanarak sanki bugün yayınlanmış gibi kara propaganda yapılıyor.

Söz konusu youtube konuşması 9 Mayıs 2022’de gerçekleşmiştir. Bu konuşmamda Ekrem İmamoğlu’nun sürekli anketler yaptırarak cumhurbaşkanlığı adaylığı için çabaladığını anlatıyor ve bu durumu eleştiriyorum. Bu konuyu sadece bu konuşmamda değil pek çok konuşmamda da dile getirdim. 3 yıl öncesinin siyasi atmosferine göre yapılmış bu konuşmamın arkasındayım.

İmamoğlu’nun siyaset yapma konusundaki tutumunu bugün de eleştiririm ancak koşullar ve uygulamalar çok farklı hale geldi.

Gün demokratik bir tutumla eleştirmek günü değil adaletsizliğe, haksızlığa, yalana, iftiraya ve siyasi komplolara karşı çıkma günüdür.

İmamoğlu ve sayısı 150’yi geçen ekip arkadaşları derhal serbest bırakılmalı eğer işlenmiş bir suç varsa hesabı hukuk kurallarına göre sorulmalıdır. Devlet gücünü kullanarak, yargıyı baskı altında tutarak, sürekli yalan ve iftiralar atarak hesap sorulamaz.

3 YIL ÖNCEKİ KONUŞMAMIN TAM HALİNE BU LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ;
https://youtube.com/live/kXdcdLr4AYA?si=fj03LDvCy1GWEHad