ANALİZ

Amerika Başkanı Trump dünyayı karıştırdı.

Başta Çin olmak üzere uzak Asya ülkeleri, Avrupa Birliği, gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir panik var.

Ekonomistler tarihe damga vuran 1929 krizi gibi bir dönem yaşanabileceğini bile belirtiyorlar.

Gümrük mevzuatını ve ticaret savaşlarını ekonomi bilgimle tam değerlendirmem mümkün değil.

Ancak bir konu kafamı karıştırıyor.

Trump Amerika’nın gelmiş geçmiş en çılgın başkanlarından biri olabilir.

Kibirli, başına buyruk, küstah tavırları ile diğer ülke liderlerinin de korkulu rüyası haline geldiği de kesin.

Ancak Amerika örneğin Türkiye gibi bir kişinin her şeye karar verdiği bir ülke değil.

Amerika başkanı çok güçlü olmasına rağmen aldığı her karar sayısız denetim mekanizmalarından geçiyor.

Eğer Trump’ın gümrüklerle ilgili son kararı gerçekten Amerika için bir felaket olacaksa bunu açıkça dile getirebilecek ve önleyebilecek mekanizmalar var ve bunlar da çok güçlü.

Trump da herhalde Erdoğan’a söylediği gibi kendisini “smart” biri.

Ne kadar güçlü olursa olsun sonu belirsiz bir maceraya girmeyi düşünecek kadar gözünü karartamaz gibi geliyor bana.

Bu nedenle ilk bakışta, “Amerika’nın dünyayı karıştırdığı gibi kendisinin de çökeceği” yönündeki yorumlara ihtiyatlı yaklaşıyorum.

Bir anlamda “Amerika’nın Nas’ı” gibi görünen bu olay bir süre sonra Amerika’nın gerçekten en güçlü ülke olmasına evrilebilir.

Biraz beklemek gerek diye düşünüyorum.

BUNU YAZMAK GEREK

Yalan habere güzel örnek

Sarayın bir Dezenformasyonla Mücadele Merkezi var. Bu merkez işine gelmeyen her haberi yalanlıyor, haber yalanlanır yalanmaz savcılar hemen harekete geçiyor.

Ancak doğru olmayan haberler iktidar kanadından gelirse bu merkez hareketsiz kalıyor.

Son örnek AKP grubunda yaşandı.

Partinin genel başkanı kürsüde “CHP’nin yerli ve mili ekonomiyi batırmak için başlattığı boykot” diye başladı bir cümlesine.

Bu cümle doğru mu?

Değil elbette.

Ne CHP’lilerin ne de boykota katılanların birinin bile aklına “ekonomiyi batırmak” gelmedi gelemez.

Ayrıca sadece bir günlük boykotla ne ekonomi yara alır ne şirketler zarara girer ne de esnaf mağdur olur.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden doğru olmayan bu beyan için bir yalanlama beklemek hakkımız değil mi?

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Nedir o Çağlayan’ın hali böyle?

Bundan 5 yıl öncesindeki bir tv yorumu nedeniyle hakkımda açılan bir dava için dün Çağlayan Adliyesi’ndeydim.

Biraz erken gidince çevredeki bir kahvede çay içmek istedim.

Ama adliyenin önündeki dev alan tamamen kapatılmış, labirent gibi bir yol açılmış, adliyeden çıkıp hemen karşıya geçmek için bütün meydanı dolaşmanız gerek.

Nedir bu korku, nedir bu telaş?

Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar ilkel bir güvenlik önlemi yok.

Ama bizde oluyor, çünkü iktidar sözde güvenlik adı altında gözle görünür bir baskı ve dehşet uyguluyor.

Bu kadar geniş güvenlik önlemini gören herkes ister istemez korkuyor ve sessiz kalmayı daha akıllıca görüyor.

İşte buna rağmen yıllar sonra halk ilk kez “yeter artık” diyerek öfkesini dile getiriyor ve bu iktidarı kalın bir korku bulutu altına itiyor.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Polisin polis günündeki istekleri

Bugün 10 Nisan, polis teşkilatının kuruluşunun 180’inci yıldönümü.

Türkiye Polis Emeklileri Dayanışma Platformu Başkanı Halis Kahraman’dan “Meslektaşlarımızın talepleri” başlıklı bir mesajını aldım.

Bakalım polisler ne istiyormuş;

**2023 yılı temmuz ayında çalışan memurlara 7456 sayılı torba yasa ile 8 bin 77 lira tutarında seyyanen ek ödeme verildi. Bu ek ödeme her 6 ayda bir maaş artışı ile 2025 yılı ocak ayından itibaren 16 bin 145 TL tutarına ulaştı. Bu tutar maaş katsayı artışına paralel olarak artacak. Ancak bu ek ödeme emekli memurlara verilmedi. Geçim sıkıntısı çeken emekli memurlara da bu ek ödemenin ödenmesini,

**3600 ek gösterge sadece birinci dereceden maaş alan yüksekokul ve üniversite mezunu polislere verildi. Polisler arasında ayrımcılık yaratan bu ek gösterge düzenlemesinin tahsil farkı gözetilmeden çalışan ve emekli tüm polislere mecliste bir yasal düzenleme yapılarak verilmesini,

**Ülkemizde halkın güvenliğini sağlamak amacıyla, can ve mal emniyetini için hayatlarını feda eden polislerimizin bu makul taleplerinin ilgili makamlarca değerlendirilerek karşılanmasını talep ediyoruz.