MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Yandaş medyanın yazarından öğrendiğimize göre İran’a yönelik ilk saldırısı sırasında birkaç İsrail uçağı Türk hava sahasını kullanmış.

Bizim F-16’lar hemen havalanmış ve İsrail uçakları telsizle uyarılmış, uçaklar hava sahamızdan çıkmış.

İktidar “kasıt yok” diyerek olayın üzerinde fazla durmamış ama olası hava sahası ihlallerine karşı F-16 filolarımız hazır bekletiliyormuş.

Yine yandaş medyanın bir haberine göre İsrail İran’a uçaklarla yaptığı saldırıyı Ankara’ya da haber vermiş.

Merakım şu; Verilen bilgide uçakların hangi alanda Türk hava sahasını ihlal ettikleri bilgisi yok.

Eğer Irak sınırında ise gerçekten “kasıt” olmayabilir çünkü bu alan çok kısa.

Ama Suriye sınırında bir ihlal söz konuysa bunun “kasıt yok” ile izahı mümkün değildir.

Çünkü eğer İsrail uçakları Suriye sınırından girmişlerse Türkiye üzerinden 1000 kilometre uçmuşlar veya uçacaklardı demektir.

Saray iktidarının bu çok açık ihlale bu kadar tepkisiz kalması ve “kasıt yok” demesi çok vahimdir.

Ayrıca 24 Kasım 2015’te Türk hava sahasını bir dakikadan az süre ile ihlal eden bir Rus uçağı tereddüt edilmeden “angajman kuralları” gereği düşürülmüştü.

O zaman bu kadar gözü kara olan Erdoğan bu kez söz konusu İsrail olunca nedense “pasif” kalmayı tercih etti.

Ve bir soru daha; Hava sahamızı ihlal eden İsrail uçakları F-35 ise bizim F-16’ların teknik donanımı bunları düşürmeye yetecek mi?

BUNU YAZMAK GEREK

Hepsi Müslümanları bombalıyordu

Bir önceki yazıda Tahran operasyonu sırasında ülkemizin hava sahasını ihlal eden İsrail uçaklarının neden düşürülmediğini sordum. Kimileri “Hemen uyarı yapılmış, onlar da hava sahamızı terk etmişler, bir kasıt olmadığı ortada zaten” diyebilir.

İsrail uçaklarının teknik olanakları Türkiye hava sahasına girildiği an alarm verir, buna rağmen Türkiye’nin uyarısına kadar uçmaya deva etmeleri “kasıt” olduğunu gösteriyor. Rus uçağını düşürmemizi “Ama onlar da oradaki Müslümanları bombalıyordu” bahanesiyle savunanlar da olabilir. Tamam da Rus uçakları Müslümanları bombalıyordu da İsrail uçakları kimi bombalıyor?

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Bu gayretkeşliğe gerek yoktu

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı İmamoğlu’nun duruşmasında çekilen fotoğraflarla ilgili soruşturma açmış.

Duruşmalarda fotoğraf veya video çekmek yasak mı?

Evet, kanunen yasak.

İmamoğlu’nun duruşmasından tek fotoğraf gördüm, muhtemelen cep telefonu ile çekilmiş.

O da ara verildiği sırada.

Yasa çıktığı sırada henüz “sosyal medya” kavramı yoktu.

O sıralarda bazı mahkemelerde kameralarla adeta terör estiriliyor, çekilen görüntüler montajlanarak farklı anlamlar katılabiliyordu.

Yıllar sonra, üstelik sosyal medya daha güçlü hale gelmişken sadece bir fotoğrafın çekilmesi ve yayınlanmasına anında tepki göstermek ve soruşturma açmak bana biraz fazla gayretkeşlik gibi geldi.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Ümit Özdağ’ı fazladan yatırdılar

Merakla beklenen duruşma yapıldı ve Ümit Özdağ “ceza alarak” tahliye edildi.

Ancak şimdi ortaya bir hukuk skandalı da çıktı.

Çünkü Ümit Özdağ 2 yıl 4 ay hapis cezası aldı.

İnfaz yasasına göre bu cezanın bir yılı denetimli serbestlik olmak üzere hapiste kalma süresi en fazla 60 gün olabiliyor.

Oysa Özdağ 2 ay değil 5 ay hapiste kaldı.

O halde mahkeme neden 60 gün hapis yatma sınırı olan bir kişiyi bu kadar uzun hapiste tuttu?

Adalet bakanı bakalım bir şey diyecek mi, yine “Türkiye hukuk devletidir” klişesini tekrarlayacak mı?

Bu arada şu an tam belirlenmemiş bir konuda Ümit Özdağ’ın siyasi yasaklı olup olmadığı. Özdağ’ın yargılandığı yasaya göre 2 yıldan fazla ceza alanlar otomatik olarak siyasi yasaklı hale de geliyor.

ÇOK GÜLDÜM

Savaşla ilgili bir fıkra daha

Günün anlamına uyun olarak savaş fıkraları gönderen Yıldırım Tuna’dan tabii ki. Düşmanın ani saldırısından sonra epey kayıp veren ülkenin parlamentosunda acilen gizli bir oturum yapılmış…

Milletvekilleri savunma bakanına “Düşmanın kaç askeri var?” diye sormuş. “1.5 milyon askeri var” diye cevap vermiş Bakan. “Yahu bu çok fazla” demişler, “Nereden biliyorsunuz?…”

Bakan, “Bence de fazla ama..” demiş, “Ne zaman generallerimiz savaş kaybetse yenilginin nedenini sorduğumda ‘Düşman bizden 5 kat fazlaydı efendim’ diyorlar… Ee bizim de 300 bin askerimiz olduğuna göre, kabaca bir hesap yapacak olursak…”