Yine ağır, yine zor bir hafta oldu.

Haftaya acı ile girdik.

Henüz 37 yaşındaki Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay hayatını kaybetti. Kanserle mücadele ediyordu.

Son sözü “Çok acıklı bir hikâye yazdık” oldu. Oysa Manisa’da ilk kadın belediye başkanı olarak şahane bir tarih yazdı. Manisa ağladı… Türkiye ağladı…

F-16’lar Karadeniz’den Türkiye hava sahasına giren İHA’yı vurdu.

Çankırı–Elmadağ arasında düşürülen İHA’nın hangi ülkeye ait olduğu, parçaları bulunup incelendikten sonra belirlenecek.

Süreçte “SDG düğümü” çözülemiyor.

Partiler ise süreç raporlarını sunuyor.

Detaylar üzerinden tartışma sürüyor.

Muhalefet, Meclis’teki istismar rezaletine ses yükseltmeye devam etti.

AKP’li Çiğdem Erdoğan “konunun üzerinde tepinmeyin” dedi.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından gelen eylem yasaklarını mahkeme hukuka aykırı buldu.

Şiddete uğrayan, tutuklananlar için şimdi hak arama mücadelesi boyut değiştirdi.

Medyadan isimlerle başlayan uyuşturucu operasyonu, ünlülerle genişledi.

Tüm bunların dışında ne yaşadık?

Neyi yeteri kadar konuşamadık?

Neden üzüldük, kimlerle umutlandık?

Onlara bakalım…

NE KONUŞTUK?

Asgari ücrette ikinci toplantı yapıldı.

Toplantı öncesi Bakan Işıkhan sendikalara ziyarette bulundu.

Fakat karar değişmedi.

Türk-İş masaya yine oturmadı.

Işıkhan, “Masada işçinin olmaması çok büyük eksik değil” dedi.

Bakana rakam da soruldu.

“Rakam için çok erken” yanıtını verdi.

Hepimizin geleceğini etkileyecek asgari ücret kaç lira olacak, henüz bilmiyoruz!

CEBİMİZİ NE YAKTI?

Kuruyemiş ve çerez.

Zirvede fındık var.

Bir yılda %158 zam geldi.

Kilosu 3.000 TL.

Bazı marketlerde tanesi 23 TL.

NEYE İSYAN ETTİK?

Bir hafta içinde…

İstanbul’da yemekten salyangoz,

Ankara’da yaprak sarmadan zımba teli,

Diyarbakır’da patatesten küflenmiş böcek, İzmir’de soğan halkasından ip,

Bursa’da köfteden çivi çıktı.

Paramızla zehirlenmek istemiyoruz dedikçe yeni bir vaka yaşanıyor.

Gıda güvenliği yok.

Nasıl isyan etmeyelim?

NEDEN UTANDIK?

Başkası adına utanmak memlekette ata sporu.

Bir pazarcı limonları daha sulu görünsün diye ortadan ikiye bölüp tezgahın arkasında suya batırdı.

Bir diğeri bunu kaydetti, sosyal medyada paylaştı. Ne utanma var, ne hak yemekten korkma…

Bir aymaz ise, market market gezip ürünleri açıp içiyor, yiyor, boş paketleri raflara geri koyuyor ve bunu da paylaşıyor. Ceza verilmesi için kim, neyi bekliyor?

NEYE ŞAŞIRDIK?

Bir kebap ustası, restoranlardaki içecek fiyatlarını eleştirirken esnaflık dersi verdi:

“1 koli ayran 110 TL, adam diyor ki ayran 50 TL.”

Evet, her şey pahalı. Ama fırsatçılık da ortada. Dürüst esnaf var. Sayıları az ama iyi ki varlar.

NEYE ŞAŞIRAMADIK?

OECD raporuna göre: Türkiye, üniversite mezunu işsizliğinde zirvede.

Hakkıyla okuyanlar işsiz. Psikolojik ve ekonomik savaş veriyor. Sahte diplomalılar ise koltuklarda…Bakanlar ne diyor?”İş var, gençler beğenmiyor.” Şaşırdık mı?

KİMLERLE GURURLANDIK?

Gençler varsa umut var.

İstanbul’da öğrenciler kermes düzenledi.

Geliriyle, Edirne Korudağ’da yanan orman için 17 bin fidan bağışladılar. Adını da

“Oğuzkaan Öğrenci Ormanı” koydular. Çocuklar yaptı bunu.

Yakanlara, yok edenlere inat yeniden yeşertecekler.

Gurur duymamak mümkün değil.

Zor zamanlar.

Ve geleceğimiz: çocuklarımız.

Onlar varsa, umut da var…