Maça pozisyon yorumları ile başlamak istiyorum! 7’nci dakikada Sara’nın rakibin ayağına basması, 17’de Oulai’nin rakibin ayağına basması, 39’da Barış Alper’in rakibin formasını çekmesi... Üç pozisyon da sarı kart. Ancak ilk iki ayağa basmayı hakem süzemeyebilir. Kural koyucu niçin VAR’ın bu pozisyonlarda hakeme yardımına izin vermiyor? Amaç doğru yönetmek değil mi? Kural koyucuyu da anlamak mümkün değil! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Üçüncüde Barış’ın topu kaptırıp rakibin formasını çekmesine Cihan Aydın niçin sarı kart gösteremez? Pozisyonu görmediysen nasıl faul çaldın? Görüp çaldıysan, formadan çekmeden başka bir şey olmadı! Anlayabilene aşk olsun!
'Dördüncü büyük' titrini uzun süredir kaybetmiş olan Trabzonspor, Fatih Tekke’nin dümene geçmesiyle ligde Beşiktaş’ın koltuğuna oturup ‘üçüncü büyük’ apoletini takmış durumda. Umarım bu durum geçici değildir.
Maça saha dağılımı ve bilinçli bir oyun anlayışıyla başlayan Karadeniz ekibi, istim üzerindeki Galatasaray’a kök söktürdü. Maçın başından itibaren ayağa toplarla dikey oynayarak rakibe kolay lokma olmadıklarını gösterdiler. Galatasaray’a gelince... Özellikle 25. dakikadan sonra kanatları daha fazla kullanarak oyunun abisi olduğunu göstermeye başladı. Zaten Osimhen gibi ısıran bir pivot santrforunuz varsa maça göreceli olarak 1-0 üstte başlıyorsunuz!
İkinci yarı kaleci Uğurcan’ın mükemmel kurtardığı top ile Galatasaray’ı ipten almasıyla başladı. Ve adeta maçın gidişatı değişti. Maç öyle bir tempoya büründü ki, bir an için üst düzey yabancı liglerden bir maç izliyoruz hissine kapıldık. Son vuruşlar hariç! 73’te İcardi’yi oyuna alarak gaza basan Okan Buruk, çift santrfor ile maçı kapatmak istedi ama maç adil olan skorla bitti.