Hastane kapısında yaşlı gözlerle bekleyen bir anne var…

Elleri titriyor, duaları yarım kalıyor, sesi kısık…

Oğlunu görmeden geçen her gün, kalbine bir bıçak gibi saplanıyor ayrılık…

84 yaşında bir anne

Hayatının sonbaharında, kavuşmak isterken evlâdına, bakakalan demir parmaklıkların ardına…

***

Oğlu kim mi?..

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık...

Tutuklu...

Kanser hastası…

16 Temmuz’da Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi…

Ama hâlâ içeride…

Çünkü “yeniden tetkik” gerekiyormuş.

Çünkü birilerinin vicdan terazisi bozulmuş

***

Ne oldu bu ülkenin hukukuna?

Ne oldu merhametine, adalet duygusuna, insan onuruna?..

Bir insan, hem de hasta bir insan

Vicdan sahibi hukukçuların ve hatta hem de bizzat iktidar partili hukukçu ve belediye başkanlarının:

Kaçma şüphesi yok, delilleri karartamaz, suçlama, ceza gerektirmiyor” demesine rağmen neden özgürlüğünden mahrum edilir?

Niçin bir rehine gibi tutulur?..

***

Bu artık bir soruşturma değil, bu artık bir davadan da öte bir şey…

Bu, insanın ruhuna dokunan bir vicdan meselesi

Çünkü buradaki sorun sadece Mehmet Murat Çalık değil…

Bir annenin gözyaşı…

Bir çocuğun babasına sarılamaması…

Bir halkın seçtiği insanın, seçilme iradesine kelepçe vurulması…

Bir anne ağlıyorsa hastane kapısında... - Resim : 1
Gülseren Çalık

Bazen susmak da suç olur...

Bazen gözlerimizi kapatmak, “benim başıma gelmedi” demek, zulmü meşrulaştırır…

Düşünün…

Kanserle savaşan bir insan, hastane yerine cezaevindeyse…

Adalet, Adli Tıp koridorlarında oyalanıyorsa…

Ve hâlâ birileri “Hukuk devleti!.. Bağımsız yargı!.. Eşitlik” diyorsa haksızlık çamurunda…

O zaman hep birlikte sormak zorundayız…

Bu ülke nasıl bir ülke oldu da bir annenin duyulmuyor feryadı…

Duvarlara çarpıyor haykırışı…

Kimsenin sızlamıyor vicdanı...

***

Ey güzel insanlar!..

Mehmet Murat Çalık özgür olmalı…

Çünkü özgürlük, tedavinin bir parçasıdır...

Çünkü adalet, bir gün herkes için gerekebilir...

Ve çünkü…

Bir anne hâlâ ağlıyorsa tutuklu oğlu için hastane kapısında:

Demektir ki bu ülke hâlâ
hasta…