Rüyamda bir mahkeme salonu gördüm… Yok, hayır yargılanan ben değildim…
Fatih Belediyesi Başkanı Ergün Turan nasıl olmuşsa olmuş, yargılanıyordu… Hâkimlerin cübbelerinde: “Adalet mülkün değil, gücün temelidir” yazılı broş takılıydı… Üzerinde yaklaşık 5000 dolarlık elbisesiyle sanık kürsüsündeki Ergün Turan önce yargıçlara el salladı, sonra da gazetecilerine...
Suç dosyası kalındı ama kahkahası ve özgüveni suç dosyasından daha kalındı. Savunması kısa sürdü...
“Vatanımı ve başkanımızı çok seviyorum, Peygamber Efendimiz SAV şahidimdir ki biraz fazla harcamış olsam da niyetim halistir...”.
Mahkeme Başkanı önce Savcı’ya sonra sağındaki ve solundaki yargıçlara baktı, sanığa döndü:
“Suç kastı yoktur, mahkememizce, sayın başkanımıza ve sevgili Peygamber Efendimiz SAV’ın şahitliğine güvenen şüpheli hakkında suç işlediğine ilişkin bir kanaat uyanmamıştır beraatine…”.
Kan ter içinde uyandım
İkinci duruşma için şüpheli Ekrem İmamoğlu salona alınırken, hâkimlerin ve savcının cübbelerindeki broşlar çıkarıldı onun yerine, üzerinde “Adalet Mülkün Temelidir” yazan broşlar takıldı… Sanık sandalyesine geçen İmamoğlu sade, mütevazı ve temiz giyimliydi...
Özgüvenle dik duran vücudunun sağ tarafına düşürdüğü kolundaki kitabın kapağında, “Adalet varsa devlet vardır” yazıyordu...
Suçu: Organize suç örgütü liderliği ve görevi kötüye kullanmaktı...
Savunması uzun sürdü ama özü şuydu: “Ben sadece anayasanın ve kanunlarımızın bana verdiği yetkiyi kullandım, şu kadar zamandır cezaevindeyim ancak henüz hangi suçu nasıl işlediğime ilişkin gizli tanık ve itirafçıların iftiralarından başka tek bir somut delil yok, beraatimi istiyorum…”.
Mahkeme Başkanı azarlayan bir ses tonuyla bağırdı:
“Yeter!.. Zaten çok konuştun… Gizli tanıklar ve itirafçılar, bizim ve seni cezaevine tıkan güç nazarında makbul kişilerdir… Yaz kızım; sanığın atılı suçları işlediğine ilişkin somut delil olmamakla birlikte kanaatimiz atılı suçları işlediği yönündedir… Bu nedenle 15 yıl 11 ay hapisle tecziyesine ve her türlü kamu hizmetinden yasaklanmasına karar verilmiştir…”.
Bu son cümle, yani karar cümlesi üzerine kan ter içinde uyandım…
Rüya olduğunu anlayınca rahatladım… Dün, Özgür Özel’in, “Salı günü yolsuzluk yapan belediyeleri açıklayacağım, Fatih Belediyesi’nden başlayacağım” açıklamasına celallenen Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ın, “Hiç durma, salıyı bekleme, hemen açıkla. Açıklamakla kalma, savcılığa suç duyurusunda bulun” çıkışını okuyunca rüyamı hatırladım, Ergün Turan haklıydı…
Çünkü:
Rüyamda gördüğüm yargı modelinin aynen uygulanacağından emindi…
Fıkra anlatmadım
İktidar destekçilerine göre İstanbul, dünya barışının başşehri, Erdoğan da NOBEL Barış Adayı…
Hayali bile güzel ama; arkasında 4 milyon İstanbullunun oyu olan Belediye Başkanı ve muhalif iki siyasi parti genel başkanıyla yüzlerce üniversite öğrencisi ve gazeteci hapiste…
Peki, suçları ne?..
Ne yargılayanlar biliyor ne yargılananlar… Sadece, yargılanmalarını isteyen güç ve gazetecileri biliyor…
Fıkra anlatmadım:
Ayniyle vaki…
