Haberi NEFES Gazetemizde okudum…

2023 yılında 818,2 milyar TL zarar eden Merkez Bankası, 2024 yılında da 700,4 milyar TL zarar etmiş... Böylece iki yıllık zarar, 1,5 trilyon TL’yi aşmış...

***

Türkiye’de ve klasik iktisatçı çevrelerde merkez bankalarının zarar etmesinden hep “çok kötü bir şey” olarak söz edilir…

Oysa benim sürekli takipçilerim, son 30 yılı aşkın süredir, Merkez Bankası zararlarının, siyasi iktidarların bencil ve çıkarcı hesapları için kullanılmaması...

Durgunluk yaşanmasına izin vermeden, ekonominin büyümesini, işsizliğin azaltılmasını, vergi gelirlerinin, verimliliğin ve üretimin artmasını sağlayıcı alanlarda kullanılması şartıyla…

Toplum ve bilhassa dar gelirli yurttaşların yararına olduğunu savunduğumu hatırlayacaklardır…

O nedenledir ki Youtube kanalımın adının bile “Liberal Demokrat Sosyalist” olduğunu bilirler…

***

Yani canlarım,

Benim ekonomik sistem anlayışım:

Devlet’i inkâr etmez…

Aksine, Devlet’in düzenleyici, kaynak yaratıcı, alt yapıyı sağlayıcı, yenilikçi ve yönlendirici yönünün siyasi iktidarlar tarafından mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine dayanır…

***

Demek istemem o ki:

Birincil görevi, fiyat istikrarını sağlamak ve korumak olan T.C. Merkez Bankası’nın kâr yerine zarar etmesi, ülkenin tamamının yararınaysa…

Büyüme ve işsizlik üzerine uygulan politikalara da destek sağlıyorsa, T.C. anayasasının “sosyal devlet” ilkesine de uyum sağlıyor demektir…

BU ZULÜM BENİ ÇOK ÜZÜYOR

Maliye eski Bakanı Nureddin Nebati’nin:

“Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır” cümlesiyle alay etmek yerine, onu anlamaya ve düşünmeye çalışsaydık ve görevine devamı için destek verseydik…

Emin olun ki:

Bu aylarda yıllık enflasyon (Erdoğan’a rağmen) belki tek haneye düşmezdi ama %10’lu oranlarda olurdu…

***

Sözümün özü canlarım:

Bilenlerin değil, ünlenenlerin ve kendilerini ağırdan satanların başlara taç edildiği canım ülkem ve zavallı halkım adına çok üzülüyorum…

Kıt kaynaklara ve Erdoğan’ın çelmelerine rağmen İstanbul’u harika yöneten Ekrem İmamoğlu’na yapılan zulme çok üzülüyorum…

KAYBEDEN KİM?

Merkez Bankalarının kuruluş amacı kâr etmek değildir, olmamalıdır…

Merkez Bankaları gerektiğinde, ekonominin büyümesine, işsizliğin azalmasına ve halkın moralinin yükseltilmesine kaynak ayırmalıdır…

Hâsılı, bir ekonomide bir taraf kazanıyorsa, diğer taraf kaybettiği içindir…

Bir ülkenin merkez bankası kâr ediyorsa:

Kaybedenler, üretici ve tüketicilerdir…