Günlerdir yanıyoruz ama bildiğiniz gibi değil!..

Sadece ormanlar değil; politik mantık da cayır cayır yanıyor!..

Anayasamızda, “Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” yazıyor ama…

İş yangın söndürmeye gelince, tepeden tırnağa:

“Yandım Allah!..” diye bağırıyor, yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yetersiz olduğundan, yangın yerlerine Allah’ın rahmetini göndermesi için dua ediyoruz...

***

Bizim, “hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyen Atatürk’ümüz böyle durumlar için de “duaya değil bilime başvurun” derdi...

Onun “bilim” dediği şey, yangına zamanında müdahale edilmesini...

Termal kameralarla donanmış uçağımızın, helikopterimizin hazır olmasını...

Ormancılarımıza yanmaz elbise giydirilmesini emrederdi...

Ay’a gitmek istersek

Bir de bugünkü muktedirlerin ne yaptığına bakın... Diyanet İşleri Başkanı çıkıyor:

“Allah’ım rahmetini gönder, yangınları söndür” diyor...

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı çıkıyor: “Dualarımızla bu felaketi de atlatacağız” diyor...

İtfaiyecinin duası hortumun ucundaymış gibi, bizimkiler hâlâ kıble yönünü ölçüyor!..

***

Yahu gözüm, sen duayı eksik etme eyvallah da: uçak nerede uçak?..

Rabbimiz zaten insana: “uçak yap, radar kur, meteorolojiye güven” diye akıl vermiş...

Sen ne yapmışsın?.. Aklı iade etmiş, duaya sığınmışsın...

Bir gün Ay’a gitmek istersek...

NASA değil de Mekke yönünü gösteren cep pusulasıyla mı gideceğiz yahu!..

***

Beyler, hanımlar...

Bilimle dua birbirinin düşmanı değildir ama biri yangını söndürür, diğeri moral verir...

Biri uçak kaldırır, diğeri ellerini…

Ve ben size soruyorum: Alevin üstüne dua mı atmak söndürür yangını, su atmak mı?..

Seccadesini hazırlasın…

Ha, bir de utanmadan Atatürk’ün adını anıyorlar ama…

Onun bıraktığı aklı, ilimi, kurduğu kurumları yok sayıyorlar…

Atatürk olsa ne yapardı biliyor musunuz?..

Önce yangın söndürme uçağını üretir, sonra belki şöyle dua ederdi:

“Allah’ım, bu uçağı uçuracak pilotlara akıl, cesaret ve eğitim ver…”.

İşte bizim meselemiz de tam bu:

Biz Tanrı’ya sığınıyoruz ama onun bize verdiği aklı ise inkâr ediyoruz!..

***

Yani kısacası canlarım…

Memlekette yangın çok fakat asıl yangın akılda!..

Ve o yangını neyle söndüreceğiz biliyor musunuz?..

Bilimle, plânlamayla, liyakatle…

***

Bir dahaki yangında itfaiyeye değil, müftülüğe haber vermek isteyen varsa...

Şimdiden seccadesini hazırlasın…

Ben yangın söndürme tüpümü alıp gidiyorum!..