Yangın çıkar, uçak yok.

Deprem olur, çadır yok.

Sel basar, uyarı yok.

Yollar çöker, hesap yok.

İnsan ölür, sorumlu yok.

***

E hadi birader, 23 yıl olmuş.

Yirmi üç koca sene!

Az zaman değil ha… Çocuk doğar, büyür, üniversiteyi bitirir, askere gider, gelir, evlenir…

Siz ne yaptınız bu sürede?

Ne varsa “hazırlıksız yakalandık” cümlesinde var zaten.

Afet geldi mi şaşıran bir iktidar olur mu?

Ya bu ülke sürekli felaket yaşayan bir yer, şaşıracak ne var?

***

Yangın çıkıyor, Kanada’dan uçak istiyoruz.

Deprem oluyor, komşularımızdan yardım istiyoruz.

Sel oluyor, “doğanın gazabı” deyip geçiyoruz.

E peki kardeşim… Siz neye hazırsınız?

***

Seçime hazırsınız,

Mitinge hazırsınız,

Afişe, pankarta, reklama hazırsınız,

Yandaş ihaleye, lükse, şatafata dibine kadar hazırsınız.

Ama vatandaşa gelince?

Yok, yokuz…

***

Halk yanıyor, siz hâlâ “önlem aldık” diyorsunuz.

O önlemler nerede?

Beton üstüne beton dikmekle, doğayı katletmekle olmaz bu işler.

İmar affı ver, sonra “niye bina çöktü” de.

Derelere bina dik, sonra “niye sel oldu” diye şaşır.

Yahu bu millet saf değil, görüyor artık!

***

Bari çıkıp “biz bu işin altından kalkamıyoruz” deyin.

Belki o zaman dürüstlüğünüze inanırız.

Ama yok… Siz hâlâ her şey yolundaymış gibi davranmaya devam edin.

***

Soruyorum size:

Yangına hazır değilsiniz,

Depreme hazır değilsiniz,

Sele hazır değilsiniz,

Doğaya saygınız yok, bilime kulak asmıyorsunuz,

E siz neye hazırsınız?

Gerçekten…

Neye hazırsınız?

Neye hazırız? - Resim : 1

HALKIN SÖZÜ: Gerçekleri açıklayın

Sen çalış devlet harcar

Çalış çalış çalış… Sonra ne oluyor? Devlet harcıyor.

Biz sabahın köründe kalk, trafik, stres, mesai… Ay sonu geldi mi maaş? Maaş gelmeden kesintiler sıraya girmiş. SGK, vergi, damga, stopaj, kdv, ötv, mtv… Alayı bizde, ama huzur nerde?

Araba alacaksın mesela… Arabanın kendisine 1, devlete 3.

Ya arkadaş, arabayı ben mi sürüyorum
devlet mi?

Daha marşa basmadan yüzde 220 vergi ödemek ne?

Yolda giderken egzozdan bile vergi alacaklar yakında, “hava kirliliğine katkı payı” diye bir şey uydururlar vallahi şaşırmam. Depoyu fulle, 2 bin lira. Yarısı yakıt değil, devlete sadaka.

Vergisiz benzin diye bir şey hayal artık, onu da rüyamızda görürüz.

Yolda giderken devlet de bizimle yolculuk ediyor ama direksiyona oturmuyor nedense…

Sigara içme, o ayrı dert.

Bir paket alıyorsun 100 lira, 82 lirası vergi.

Telefon desen, bilgisayar desen, ayakkabı desen… Her şeyde bir pay var, ama bizim payımıza kalan ne?

Ay sonu geldiğinde “hesap bu kadar” diyen fişler.

Çalış sen, devlet nasılsa harcar.

Bütçeyi kapatmazsa vergi koyar.

Yangın uçağı yok, hastane eksik, okul dökülüyor ama Diyanet’e bütçe tam gaz.

Millet krediyle ev değil, artık telefon alıyor.

Telefonun kutusunu açmadan, devlet açıyor zaten: “Buyur, ÖTV’miz, TRT bandrolümüz, KDV’miz hazır.”

Sen çalış, devlet harcar.

Sen sus, onlar konuşur.

Sen yaşa… Ama fazla sevinme, çünkü mutluluğun da vergisi çıkabilir yakında.

Neye hazırız? - Resim : 2

HALKIN SÖZÜ: Her yerimiz vergi oldu

5 milyonluk arabaya 19 milyon ödüyoruz

Yahu kardeşim, gözümüz gönlümüz açılsın diye bir Mercedes AMG E53 Hybrid’e baktık, gözümüz çıktı. Arabanın liste fiyatı 5 milyon küsur… Dolarla, Euro’yla falan değil bak, Türk Lirası. 5.140.632 TL. “E pahalıymış ama AMG sonuçta, teknoloji var, hibrit var” diyorsun, haklısın. Ama dur daha, asıl olay orada başlıyor zaten!

Bu arabayı Türkiye’de anahtar teslim almak istiyorsan, cebinden çıkacak para: 19 milyon 776 bin 426 TL! Yanlış duymadın, 19 milyon! Arabanın kendi fiyatının neredeyse dört katı.

ÖTV mi? Geç abi. %220 ÖTV. Sanki altına köşk alıyoruz. 11 milyon 309 bin TL pelesenk olmuş gitmiş devlete. E bir de %20 KDV’si var, o da 3 milyon 290 bin TL. Araya bi de tescil-mescil, 34 bin lira “ufak masraflar” eklenmiş. Toplamda 14 milyon 636 bin TL sadece vergiye gidiyor.

Bu ne kardeşim?

Arabanın kendisi 5 milyon, devlete gideni 14 milyon!

Yani bu arabayı 4 kişi ortak alsanız, devleti de 1 kişi ortak saymanız lazım, öyle bir şey!

N’oldu şimdi? Adam yurtdışında 5 milyona arabaya biniyor, biz burada 20 milyona hayalini kuruyoruz.

Hani şu meşhur laf var ya, “bizde araba almak değil, vergi almak mesele.”

Neye hazırız? - Resim : 3

HALKIN SÖZÜ: Olan bize oluyor

Sadaka sayılmaz hocam, dağıtılır

Diyanet görevlisi Ahmet Daştanbek, Mekke’de otel odasında tomar tomar para sayarken görüntülendi. Sosyal medya ayağa kalktı. “Bu ne parası?” diye herkes sordu ister istemez. Cevap da gecikmedi: Neymiş edendim, “Sadaka parasıymış.”

Tabi ki kimse bu cevaptan tatmin olmadı.

Bakın hocam, bu işin usulü belli. Sadaka gizli verilir, açıkta dağıtılır. Elle sayılmaz.

Banka üzerinden, makbuzla, şeffaf şekilde yapılır. Hele ki bu işin içinde Diyanet varsa, halka hesap vermek boynunuzun borcu olur.

Üstelik açıklamada başka bir şey daha var:

“Parayı bir hayırsever gönderdi, Uzman Turizm aracılığıyla.”

Hadi onu da soralım: Sadakayı neden Diyanet değil de turizm şirketi dağıtıyor? Sadaka kolisiyle tur şirketinin ne işi var?

Yani ne yapsak olmuyor hocam. Sözlerinizle değil, görüntülerle inandırıcılık ölçülüyor artık. O yüzden herkes haklı olarak soruyor:

“Bu kadar para sayıldı ama kim ne aldı? Kim dağıttı? Kime ne kadar gitti?”

Şimdi siz önce bu sorulara cevap verin…

Sonrası milletin vicdanına kalmış…

Neye hazırız? - Resim : 4

HALKIN SÖZÜ: Güvenecek kimse kalmadı