İsrail’in İran’a saldırmasında sürpriz yok. Daha önce de yaptı, hâlâ bombalıyor. Üstelik “daha bitmedi” diye de üst perdeden söylüyorlar.
İnsanın içinden “yesinler birbirlerini, bize ne” demek geliyor ama… Ne zaman dünyada bir kriz çıksa, olan yine bize oluyor. Enerji fiyatları kıpırdadı mı, en sert darbeyi Türkiye yiyor.
Zaten her halttan kötü etkilenen yegane ülkeyiz. Bir şeyden de iyi etkilensek, hatırım kalır!
***
Önce biraz hafızamızı tazeleyelim…
İran, 1.648.195 km² ile İsrail’in 21.937 km²’lik alanının yaklaşık 75 katı büyüklüğe sahip İran’ın nüfusu 86 milyon, İsrail 9 milyon. Yani 10 kat fark var.
Bizde her şeyin büyüğü makbuldür ya… Buyurun buradan yakın. Büyüklük neye yaradı?
***
İsrail, tek bir asker bile kaybetmeden yaklaşık 2 bin kilometre öteden, İran’ı nokta atışıyla vurdu. İran’ın askeri komuta kademesini, nükleer programındaki bilim insanlarını bir gecede imha etti.
Yandaş kanallarda “zaten F-35 alınmaz, dandik uçak” diyorlardı. Hani şu bizim alamadığımız F-35’ler… İran’ı bombaladılar da kimse nereden geldiklerini bile göremedi!
***
İran medeniyeti MÖ 4000 civarında, Elam uygarlığıyla başlar… Yani 6000 yıllık devlet aklının aklını aldılar!
Nasıl başardı hedeftekilerin hepsini öldürtmeyi… Aşiret mantığıyla yönetilen bir ülkeden ne beklenir ki?
İran’ın tepkileri mi? Şaka gibi…
Önce “korkanlar Kerbela’dan kovulur” diye ergen işi bir tweet attılar.
Ülkeye bombalar yağarken interneti kestiler.
Siyah bayrağı göndere çektiler. O bayrak çekile çekile soldu, çaputa döndü.
***
İsrail bu harekâtı Amerika’dan habersiz yapmış olabilir mi? Amerika “biz yokuz” dese de, kavga senaryosu tanıdık… Amerika tutuyor, İsrail dövüyor.
Hatta ABD, “İran karşılık verirse biz de gireriz” diyerek tehdit çıtasını yükseltiyor. Bu tablo, Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için tehdit barındırıyor.
***
Esas mesele, Hürmüz Boğazı… Bu daracık geçit, sadece coğrafi değil, ekonomik olarak da dünyanın şah damarı...
Petrol zengini Suudi Arabistan, İran, BAE, Kuveyt ve Irak’ın dışarı sattığı petrolün çoğu bu boğazdan geçiyor. Dünya petrolünün yaklaşık üçte biri, sıvılaştırılmış gazın da yüzde 20’si buradan yola çıkıyor.
***
İran’ın bırak mayın döşemesini, iki tanker batırsa boğazın ağzına, kilitli kalır yıllarca… Sonrası fena… Petrolün varil fiyatı 100 dolardan başlar da 140’a mı gider 180’e mi… Artık Allah ne verdiyse!
Bu durumda ne enflasyon hedefi kalır ne cari açık planı… “Program işliyor” diye söyledikleri her cümleyi yutarlar tatlı tatlı…
***
Oysa hatırlayın… 4-5 yıl kadar önce petrolün varil fiyatı 16 dolara kadar düşmüştü. Sudan ucuz hale geldi.
Normalde, enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak Türkiye’nin ekonomisi coşmalıydı. Enflasyon düşmeli, büyüme patlamalıydı. Ne oldu? Ne değişti? Hiçbir şey!
Dünyanın en çok petrol rezervine sahip ülkesi Venezuela... Dünyanın en berbat ekonomisi aynı zamanda… Bir ülke kötü yönetiliyorsa, petrol musluktan aksa kime fayda?