Dünya ekonomileri çok acayip bir dönemden geçiyor. Trilyonlarca dolar zarar yazan finans piyasalarında sular durulmuyor.
Her ne kadar Trump baş rolde yer alsa da asıl hikaye bambaşka… Kim inanır bu kadar detaylı bir stratejiyi onun planladığına? Zira Trump tam bir şovmen olduğu için sahneyi kimseye bırakmamaya kararlı…
***
İşin enteresan tarafı, bizim yandaş basın Trump’ın Erdoğan’ı sevdiğine inanıyor! Biraz araştırsalar adamın tarzını, hemen hemen tüm konuşmalarında ironi yaptığını anlayacaklar.
Yanında İsrail Başbakanı zalim Netanyahu ile birlikte açıklama yaparken “Erdoğan adında bir adamla çok iyi ilişkilerim var. Ben seviyorum, o da beni seviyor” diye lafa başladı…
“Papaz Brunson nasıl serbest bırakıldı hatırlıyor musunuz?” diyerek Türkiye’yi defalarca tehdit ettiği günlere gönderme yaptı. Değişik bir sevgi anlayışı!
***
Sahi Trump başka kimleri seviyor bu dünyada? Kendisinin basın açıklamalarına bakarsak ilan-ı aşk ettiği diğer liderler; Rusya’dan Putin, Kuzey Kore’den Kim Jong, Çin’den Xi Jinping, Mısır’dan Sisi, Macaristan’dan Orban, Filipinler’den Duterte… Öncesinde de rahmetli Saddam ve Kaddafi vardı listede… Sizce ortak özellikleri ne?
***
Gelelim dünya ekonomilerine… Önce Amerika’ya giren her ürüne gümrük vergisi koydu. İşin açıkçası Amerika’nın menfaatleri açısından çok doğru yaptı ama dünyanın yerleşik ekonomi düzenini kökünden sarstı. Esas ticaret savaşı Çin ile yaşandı. ABD, Çin mallarına yüzde 34 ek gümrük vergisi getirdi. Çin de misilleme yapıp ABD mallarına yüzde 34 ek gümrük vergisi koydu.
Bu kez Amerika Çin’e yüzde 50 daha ek vergi getirdi ve gümrük vergisini yüzde 104’e çekti. Çin geri adım atmadı, ABD’den ithal edilen ürünlerde ek vergiyi yüzde 84’e çıkardı.
Bu sefer de ABD’nin Çin’e uygulayacağı gümrük vergisi yüzde 125’e yükseltildi. Bunun anlamı Çin ile ABD ticareti neredeyse imkansız hale geldi.
***
Bu ekonomik düello sadece ABD ve Çin’i değil, tüm dünya ekonomisini yakından ilgilendiriyor. Amerika akıllıca davrandı ve dünyada herkesi aynı anda karşısına almamak adına getirdiği diğer bütün gümrük tarifelerini 90 gün erteledi.
Yine de kaçınılmaz olarak süre sonunda vergiler artacak. Haliyle küresel tedarik zincirleri sarsılacak, uluslararası ticaret kuralları sorgulanacak.
***
Zira bu ekonomik kavga sadece vergilerden ibaret değil… İşin içine jeopolitik gerilimler, teknoloji savaşları ve hatta vekalet savaşları da söz konusu… İşin aslı yaşanan süreç küresel yeniden yapılanmanın bir parçası…
Peki Türkiye işin neresinde? Amerika Türkiye için ek vergi oranını en düşük seviye olan yüzde 10’da tutunca sevindik ama… Zaten kuş kadar ticaret yapıyoruz Amerika ile… Gelelim heybenin içindekine…
***
Çin ürettiği malları Amerika’ya satamayacaksa kime satacak? Çok ciddi anlamda fiyat kırarak hangi pazarları kapmaya çalışacak?
Çin kendi para biriminin değerini düşürüp mallarını ucuzlatmaya çalışırken, kendi parasını olması gerektiğinden çok daha değerli tutan Türkiye nasıl mal satacak? Al sana turpun büyüğü!