Türkiye’nin buhranlı günlerinde hasret kaldığımız iyi haber Ulaştırma Bakanı’ndan geldi. Gerçek bir müjde bu seferki; “Yozgat Havalimanı 2026 sonunda açılıyor!”

Hani şu 2018’de temeli atılırken “Cüzi bir rakam, canım” denilen, 652 milyon TL’ye mal olacağı söylenen havalimanı var ya…

O “cüzi” rakam şimdilerde 5 milyar TL’ye dayandı. Teslimi ise 8 milyar TL olarak hesaplanıyor.

***

Yahu, ben bir yerlerden hatırlıyorum bunu… Size de tanıdık gelmedi mi? Hepimize defalarca izlettiler bu filmi! Başrolde yine bir havalimanı, yardımcı rollerde ise “ihtiyaç analizi” yerine “itibar analizi” yapanlar… Final sahnesinde ise yandaşın kasasına giden milyarlar…

Hatırlayın, kuşların bile konmadığı Kütahya Zafer Havalimanı’nı… Yolcu garantisi verildi, uçan yok, ama müteahhidin parası tıkır tıkır ödeniyor. 2044’e kadar da ödenecek.

Balıkesir’e milyonlar döküldü, açıldığından beri özel jetler dışında teker koyan olmadı.

Ve tabii ki Bayburt-Gümüşhane Havalimanı şaheseri…

Almanya’da bile Bayburt’tan daha fazla Bayburtlu yaşarken, nüfusu bir İstanbul ilçesi etmeyen iki şehri birleştirip “Buraya uluslararası bir havalimanı şart” dediler.

En yakın havalimanı taş çatlasa iki saat uzaklıkta olmasına rağmen... 2020’de açılması gereken o tesis 2026’da bitecek kısmetse…

***

Ve şimdi bu zincire Yozgat ekleniyor.

Şehrin güncel nüfusu yaklaşık 413 bin kişi… Bizimkilerin layık gördüğü proje ise yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli! Yani tüm Yozgat halkının, bebekler ve nineler dahil, senede beşer kez uçağa binmesi gerekiyor ki bu hedef tutsun.

“Belki turist çeker” mi diyorsunuz? O da harika bir fikir lakin…

Yozgat’ın toplam turistik yatak kapasitesi topu topu 945 kişilik… Yani 2 milyon yolcu hedefliyorsun ama kalacak 1000 yatağın bile yok. Gelen turistleri 2.600 metrelik pistte yatıracaksan o zaman mantıklı bir yatırım havalimanı…

Sadece İstanbul’un Esenyurt ilçesinde 980 bin kişi yaşıyor. Bu hesaba göre Esenyurt’a iki havalimanı birden yapılır; biri yolcu ve kargo için kullanılır diğeri de Avrupa bizi kıskansın diye boş bırakılır.

***

Sahi bu parayla neler yapılabilirdi?

Yozgat’ın tarımını ve hayvancılığını ayağa kaldıracak en az 10 devasa fabrika kurulurdu.

Gençlerin gurbete gitmesini önleyecek, binlerce kişiye istihdam sağlayacak teknoloji ve sanayi bölgeleri inşa edilirdi.

Yıllardır yılan hikayesine dönen hızlı tren projesi tamamlanır, Yozgatlılar Ankara’ya yarım saatte ulaşırdı. Uçağı beklerken kahvesini yudumlardı.

Şehrin altyapısı komple yenilenir, okullar ve hastaneler pırıl pırıl olurdu.

Yine de tercih, “boş havalimanı”ndan yana kullanıldı.

***

Proje maliyeti yediye katlanıyor, açılış tarihi dört yıl erteleniyor ve sonunda bir bakan çıkıp bunu “müjde” diye anlatıyor.

Peki neden?

Çünkü hızlı tren ucuz, istenilen karı bırakmıyor. Uçak ise hem daha gösterişli hem daha pahalı…

Adamlar bu işin kitabını yazdı. “Halkın parası nasıl aktarılır?” uzmanlık alanları!